• ön edit: kendi maaşından ne kesildiğini ve patronuna olan maliyetini görmek istersen lütfen seni bu linke alalım. brütten nete ya da netten brüte maaşına bakabilirsin. %5 indirim ve işveren maliyeti butonlarını değiştirebilirsin.

    bizim türk milletidir.

    bu durum devletin işçi maaşı üzerinden işçiyi resmen sömürmesidir.

    bir işçinin brüt maaşı üzerinden %22,5 işveren adına, %15 işçi adına kesinti yapılır ve devlete ödenir. bir örnek verelim.

    5.000 lira brüt maaşı olan işçiden 1,125 lira sgk primi işveren payı olarak hesaplanır. 750 tl de işçi payı olarak hesaplanır. ikisi toplanır, ay sonunda devlete ödenir. yani 5.000 brüt maaşı olan kişiden devletin sgk geliri 1.875 tl'dir. (ayrıca brüt 5000 diye yalan etiket var, devlet kendi payını da hesaplayıp alıyor, yani esasen 5.000 brüt bu örnekte 6.125 haline geliyor gizlice)

    bitmedi, işçiden kesilen sgk kesintisi olan 750 düşülmüş halinden bir de vergi hesaplanır. yani 4.250 tl üzerinden bir de vergi keserler. bu vergi başlangıçta %15 olmak üzere yıl sonunda aldığın maaşa göre %40'lara varır. hadi diyelim hep %15 ödedin. 637,5 tl de vergi kesilir maaşından.

    yani devlete giden toplam 2.500 küsur para. senin eline geçen de 3500 dür. devlet neredeyse senin kadar para kazanır senin maaşından daha eline geçmeden.

    bununla biter mi? hayır tabi ki..

    o harcayacağın 3.500 lira sana kalan tutardan yaptığın her harcamadan %1, 8 ve 18 kdv alır. ötv alır, emlak vergisi alır, motorlu taşıt vergisi alır. yani dostum, 5000 lira maaşından aslında sana 1500-2000 lira kalırsa öp ve başına koy. yılbaşı geldiğinde sana yaptığı zam aslında kendine yaptığı zamdır. çünkü kendi vergi gelirlerinden asla ödün vermez bu devlet.

    bu arada bu maaş üzerinden alınan vergiler bildiğim kadarıyla devletin en büyük gelir kalemini oluşturuyor. bir asgari ücretli gibi düzenli vergi ödemeyen binlerce işletme, ortalama maaşlı biri kadar vergi ödemeyen binlerce fabrika var.

    aşağıda kadrolu müptezel nickli biri var. kafası tam basmamış. devlet senin maaşın üzerinden sgk yı hesaplar, yarısını senden, yarısını patronundan alır. bunun neyini anlamadın da 3500+2500=5000 yazıp 50 iq seviyenle dalga geçmeye çalışıyorsun. a benim kardeşim, işvereninden o parayı kesmeseydi işveren o parayı sana vermeyecek miydi? senin patrona maaliyetin bu örnekte 6.125 tl + damga vergisi olur. yani seninle ilgili patronundan 5000 çıkmıyor direkt. sgk işveren payı da patronun için bir maliyet.

    edit: agi ve damga vergisi ve teşvikleri unutmadım arkadaşlar. hatırlatmalar için sağolun ama tabloyu ana hatlarıyla ortaya koydum. detaylara inersek ücret hesaplama platformu gibi olacak burası. benim 12.000 lira maaşımdan bana 286 tl agi'yi geri verse ne olur vermese ne olur. problem o değil, problem maaşımızın sadece 1/4 ünü kendimize ayırabilmemiz. devlet resmen mafya gibi neredeyse hepsini elimizden alıyor.

    debe editi: (bkz: tecavuzculere normal vatandasin bakmasi)
  • %37,5 kesintiyi bilmeyen ama lozan'ın gizli maddelerinden haberi olan millettir aynı zamanda. külyutmazdır.
  • üstüne mhrs'den randevu alamayan millettir.
  • bu ülkeye liberalizm şart. insanlara kazandığı paranın ne kadarını vergiye veriyor diye her fırsatta söylemek şart fakat ne yazık ki liberal partiye veya o anlayışa diyelim doğu perinçek'in beşte biri kadar oy vermemiş olan bu millete müstehaktır. adamlar başa getirmeyin en azından mecliste 1-2 vekille temsil etmemize izin verin dediler onu bile kabul etmedik. tamam yine birinci parti yapma ama en azından bütün medeni ülkelerin meclislerinde yer bulan bir partiyi yüzde 2-3 le bari meclise soksaydınız lan.
    bunların hepsi bize müstehak.

    5 bin lira kazanan işçi aylık 2500 lira altın alabilse ya da değerli bir şirkete yatırım yapabilse veya buna eşdeğer verimlilikte bir plan sunan özel sigortalara katılabilse o parayla sgk'nın ona vadettiği her şeyin en kaliteli olanına ulaşabilirdi. 2500 liranın 500-1000 lirasıyla krallar gibi sağlık sigortası yaptırabilirdin. geriye kalan parayı da ister hisse senedi biriktir ister altın biriktir. 30-40 yılda o biriken parayla ölene kadar yine gayet de güzel yaşardın.

    peki şimdi ne oluyor? sağlık bedava diye önüne gelen hastaneye muayeneye gidiyor. suriyelileri saymıyorum. sözde hastaneler bedava ama randevu alamıyorsun. mecbur yine gidip özel hastaneye gidiyorsun ya da ekstra para verip özel sağlık sigortası yaptırıyorsun. devletin verdiği emeklilik maaşı yetmiyor bu yüzden ekstra bireysel emeklilik sistemlerine sokmaya çalışıyor devlet seni. çünkü kendisi de kabul ediyor ben sana yeterince emeklilik maaşı veremiyorum diyor. ya bir insan emekli olana kadar onlarca yıl her ay en az 2500 lira kenara sadece sağlık harcaması ve emeklilik (ve birkaç istisnai durum) için para koyar da nasıl o para bunlara yetmez? illa herkes kenara altın koyup kendi sistemini yapsın demiyorum tabi ama verimlilik açısından buna yakın bir şey olması lazım sistemin. biraz matematik bilen birisi için mevcut durum bir rezalettir.

    devlet parayı kontrol edemiyor işte kardeşim. günlük siyaset uğruna paralar harcanıyor üstüne borçlanılıyor. yahu asıl anlaşılmaz olan mesele de bu millet poşet 25 kuruş olacak diye günlerce tepki gösterdi. mağazaya eşekle giren adam vardı sırf poşete para vermem diye aynı adam nasıl olur da kazancının bu kadar boşa harcanmasına göz yumar akıl alır gibi değil.

    sgk kurumunda çalışanların sayısı ve maaşları, binaları, malzemeleri vs derken üstünkörü hesaplamamla aylık 200 milyon lira civarında sgk'nın kendisine para verdiğimizi buldum. ayda 200 milyon nedir ya? sözde millet işsizliğe karşı emekliliğe karşı tasarruf yapacak ama tasarruf yapmak için para verirken görevli memurlara verdiğin paraya bak. yani tasarruf adı altında israf değil mi şimdi bu?

    edit: bazı aşağılayıcı yazarlar hakaretle diyor ki o para mecbur alınması lazım. sen liboşsun anlamazsın vs falan. onların nezdinde onlarla aynı zihyniyeti paylaşan herkese cevap vereyim. yukarıda basit bir verimlilik hesabı yaptım. vuna göre bir asgari ücretlinin cebinden aylık 2500 lira çıkıyorsa o insanın artık özel sağlık sigortasına ya da bireysel emeklilik sistemine falan ihtiyacı olmaması lazım. çünkü diyorum ki o parayı kendisi biriktirse çok absürt bir durum olmadıkça her iki konuda da rahat ederdi. verimlilik açısından yüzde yüz olarak bunu vadesemesen dahi buna yakın bir performans vereceksin. eğer bunu veremiyorsan hesap vereceksin. yok onu da yapmıyorsan benim paramı bana ver ki kendi başımın çaresine kendim bakayım. bu kadar basit.
  • bordrolu çalışandan bu kadar vergi alınır ama,
    kuyumcular altın al-sat sirkülasyonunda çuvalla para kazanır.
    çoğu, vergiyi %20 kadar bile ödemez.
  • öyle üçün beşin hesabını yaparsa paranın bereketini yitirdiğini bilen millet.
  • başlığı açan arkadaşa sonuna kadar katılmakla beraber şunu da eklemeliyim; boktan eğitim müfredatı bize kurbağanın bacağından geçen damarı, anlamadığımız arapça kelimeleri ve daha pek çok şeyi öğretecek vakti bulabilirken ne hikmetse asla ama asla vergilendirme sistemi vb. gibi alanlarda hiçbir şey öğretmedi.
  • gaza gelmeyin, bu sgk kesintisi sistemin yarisini bile odeyemez. hayati hastanede gecen bir grup insan var, sistem kendi maliyetini karsilayamiyor. herkesin ozel sigortaya dondugu bir sistem olsa ne guzel olacak.
  • vergi/sgk sistemi maastan kesinti degil de, kisinin kendisinin odemesi uzerine kurulu olsa ulkede gorulmemis bir isyan baslar. dusunun bu kadar kisi aldigi o maastan, butce ayirip devlete para odeyecek...
  • eee yani alamanya’nın bizi kıskanıyor olduğu gerçeğini değiştirir mi? haaaaayıııııırrrr
hesabın var mı? giriş yap