• milyonlarca kaçak ve sığınmacının ülkeye doldurulmasına karşı çıkanlara kafatasçı diye iftira atan aşağılık kompleksli batı özentilerinin altında ucuz kara propaganda yaptığı başlık.

    bu aşağılık kompleksli batı özentilerinin abileri eskiden biraz kitap okur, adam gibi kara propaganda yaparlardı, bu genç olanları elindeki telefonu bırakıp iki kelime kitap okumadığı için artık onu da beceremiyorlar.

    ümit özdağ defaatle ırkçı olmadığını, sığınmacı ve kaçaklara karşı çıkmasının demografik, sosyolojik, ekonomik ve güvenlik gerekçelerini detaylarıyla anlattığı halde ne bilgisi, ne de zekası okuduklarını anlamaya yetmeyen bu asalakların ellerinden gelen tek şey ülkesini ve ailesini korumaya çalışan türklere kafatasçı diye iftira atmak.

    türkiye'de kafatasçı varsa türklerden ölesiye nefret eden, hakkını arayan türk gördü mü sayfalarca iftira atıp, hakaret eden türk düşmanı bir kafatasçı güruh var. zafer partisi bu ırkçı türk düşmanı güruha karşı mücadele ediyor.

    gelelim sinan oğan'a. ümit özdağ da, sinan oğan da aylar öncesinden mansur yavaş aday olursa destekleriz açıklaması yaptılar. anketlerin tamamında mansur yavaş halktan en çok desteği alan isim olmasına rağmen karşı çıktınız, aday yapmadınız.

    en son meral akşener kamuoyu araştırması yapalım, kazanacak aday seçelim dediğinde ona da ağızlarınızdan salyalar saça saça hakaretler ettiniz.

    peki sonunda ne yaptınız? yüzde 1 bile oyu olmayan akp eskilerine ve diğer dinci partilere bol keseden vekillikler dağıtarak, anketlerin tamamında halktan en az desteği alan kılıçdaroğlu'nu seçimi kaybedeceğini bile bile aday gösterdiniz. halen gelmiş burada utanmadan sinan oğan'ı aday gösterdi diye ümit özdağ'a saldırıyorsunuz. ulan sinan oğan olmasa seçimi ilk turda kaybediyordunuz.

    seçim'i ümit özdağ ya da sinan oğan yüzünden değil, herkesin uyarılarına rağmen anketlerin tamamında halktan en az desteği alan adayı gösterdiğiniz için kaybettiniz. sayfalarca iftira atsanız da, yalanlar söyleseniz de gerçeklerin üstünü örtemeyeceksiniz.
  • 100 yıllık cumhuriyet tarihinde suriyelisiz işleyen sektör suriyeliler gidince işlemezmiş. ulan bu suriyeliler bu kadar önemliyse dünyanın diğer ülkeleri neden sittir ediyor bunları? avrupa milyarlarca parayı türkiye'nin iş sektörü ayakta kalsın diye mi ödüyor?

    neymiş efendim türkler surilerin çalıştıkları işlerden aldıkları parayı beğenmiyormuş. ulan sikko sen ülkeye 13 milyon kaçağı doldurup ekonomiyi sikertirsen tabii beğenmez. sen gönder bunları, düzelt ekonomiyi bak nasıl beğeniyor türkler o paraları.

    ev kirası olmuş ortalama 15bin lira. türk genci kendi ülkesinde kaçak suriyeli-afgan gibi bir evde 10 kişi mi yaşasın a.ın oğlu?

    edit: esnaf neden kaçak suriyeli çalıştırmak durumundayım diye dert edineceğine suriyelilerin ülkelerine postalanmasını dert ediniyorsa onun da amk. sığınmacılar ekonomik krizi, ekonomik kriz esnafın ucuz işgücüne yönelmesini besliyorken, suriyeliler giderse iş sektörü çöker diyen senin de amk.

    ayrıca ben suriler gidince merdiven altı yufkacı 1000 dolar maaş verecek mi dedim atski?
  • türkiye'de uzun yıllardır görülmeyen, görülse bile çok nadir ve görülen bazı hastalıklar yeniden görülmeye başlamış. bunun sebebini doktorlar kontrolsüz şekilde gerçekleşen sığınmacı istilasına bağlıyorlar ve ulusal aşı programımızın ciddi manada sekteye uğradığını söylüyorlar. yani sığınmacı sorununun göz ardı edilen birkaç sonucundan biri. peki ümit özdağ ne yapmış? bu konu hakkında da bir şey yazmış: https://twitter.com/…?t=ehrwt3xgs1kwwrxwu2v2dw&s=19

    bu alıntılar gördüğünüz üzere saray rejiminin çöküşü isimli kitabından. sizler bu adama ırkçı, faşist, mahallenin delisi vs. vs. vs. gibi lakaplar taktınız. halbuki adamın tek yaptığı sizlerin geleceğini düşünmekti.

    eskiden insanlar `çocuklarımıza bulduğumuzdan daha iyi bir dünya bırakmalıyız` derdi. bizler ise ülkemizi, torunlarımıza bulduğumuz gibi bıraksak bile yeter. sığınmacılar konusunda ses çıkaran tek kişiye, ümit hocaya maddi ve manevi destek olmak hepimizin boynumuzun borcu.
  • hakkında iyi, kötü ve genelde uçlarda birçok yorumun yapıldığı tutsak akademisyen-siyasetçi.

    aşağıya yorum içermediği ayan beyan ortada olan, uçlardakilerin bile itiraz edemeyeceği üç nesnel gerçeklik bırakalım.

    1. bundan 15 yıl önceki, 5 yıl önceki, 5 ay önceki ve 5 gün önceki pozisyonu ve söylemleri aynı ve bire bir tutarlı. bunun, artık beyin yakan ve orwell'in 1984'üne taş çıkartan, insanların aklıyla dalga geçen yanar döner türk siyasetinde çok değerli olduğunu düşünüyorum. seversin, sevmezsin. ama kabul etmek lazim ki bu adam pragmatik siyaset adamı değil, ideoloji adamı. power vs principles vardır politikada. hah, özdağ principles tarafında işte bu işin.

    2. ondan en çok nefret edenler akp'liler ve pkk'lılar.

    3. "ikinci çözüm süreci"nin başlatıldığı dönemde hapse atıldı.

    şimdi bu malzemelerle pasta yapın bakalım ortaya ne çıkacak.
  • siyasi görüşlerimiz kendisi ile farklı olsa da bir tek konuda kendisinin fikrinden zerre endişe duymadığım akademisyen ve devlet adamıdır.

    yıllar önce hatta akp'nin iktidara geldiği 3 kasım seçimlerinden hemen önce kendisini bir üniversite konferans salonunda dinlemiştim. o zamanlar mhp'li olduğundan, ülkücü olduğundan bihaberdim. kendisi bir araştırma merkezinin başkanı ve siyaset bilimciydi. konferansta bir sürü şey söyledi, anlattı, sanırım o zamanki gündemimiz sanırım avrupa birliğiydi.

    söyleşinin sonunda bize doğru döndü, oturduğu kürsüden ayağa kalktı ve benim türk siyasetine bakışımı değiştiren şu cümleleri söyledi.

    şimdi hepiniz kendinizi bir zaman makinesinde hayal edin. hatta öyle bir zaman makinesi ki biz hep beraber bu salonla beraber bundan yıllar önceye gidiyoruz. güzel bir cuma sabahındayız, istanbul sırtlarında. hep beraber iki kalabalığa bakıyoruz. birinde on onbeş kadar osmanlı subayı bir vapura biniyor. hepimiz tanıyor ve heyecanlanıyoruz. işte mustafa kemal diyoruz, gördün mü, samsuna gidiyor. diğer gemi ise ingiliz bayraklı ve vahdettin biniyor, hepimiz kızgın gözlerle bakıyoruz. sonra aranızdan birisi bir de şu karşı tepeye bakın diyor, orada da elli kişilik bir kalabalık var, bizim gibi zaman makinesindeler. bir bakıyoruz tayyip erdoğan, bahçeli, ecevit, baykal tüm siyasi parti liderleri, partilerin önde gelenleri, gazeteciler falan var.

    şimdi size bir sorum var, o siyasi parti liderlerinin olduğu zaman makinesinin kapısı açılsa bunlardan kaçı bandırma vapuruna binerdi, kaçı ingiliz bayraklı gemiye doğru giderdi.

    akşam eve gidin, bu soruyu kendinize sorun gençler, bugünün siyasi liderlerinden, sağdan veya soldan o bandırma vapuruna binecek kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez. akşam gidin ve bunu düşünün, çoğunuzun da ilk kez oy vereceği bir seçimde de oyunuzu bu belirlesin.

    kendisi tepeden tırnağa kadar atatürkçüdür.
  • aşağıdaki açıklamayı yapıp, hüdapar başkanını yerin dibine sokan tutuklu zafer partisi genel başkanı:
    "hüda-par genel başkanı zekeriya yapıcıoğlu benim için "su testisi su yolunda kırılır, allah şerrinden muhafaza eylesin" demiş.
    kendisine teşekkür ediyorum. hakkımda iyi bir şey söyler diye korkmuştum.
    zekeriya yapıcıoğlu ile aramızdaki fark ne derseniz, ben sultan kılıçaslan'ın ordusunda haçlılarla savaşan bir türk askeriyim. zekeriya yapıcıoğlu ise haçlı şövalyelerinin at uşağıdır!"
  • 2,5 ay iddianame yazılmadı, sonunda çıka çıka 9 sayfalık çok zayıf bir metin çıktı, bunun duruşması için de 2 ay sonrasına gün verildi. yani 5 ay hücrede kalacak mahkemeye çıkana kadar. bu kişi milyonlarca destekçisi olan bir siyasi parti genel başkanı 64 yaşında akademisyen ve eski milletvekili. ikinci çözüm sürecinin bu takvimle çakışması ise tabiki tesadüf. türkiye hukuk devleti diyenler izah etsin bu durumu.
  • bu ülkedeki muhalefetten bir sikim olmayacağını gösteren 145345. kişi.

    akp'liler görevden alındıktan/istifa ettirildikten sonra bile malum kişiye methiyeler düzüyor, adamların başbakanı görevden alındıktan sonra bile "recep tayyip erdoğan'ın onuru benim onurumdur" diyor, siz ise parti içindeki 2-3 tane kıytırık koltuk için siyasal islamcılara ve onların güdümündeki medyaya koz veriyorsunuz.

    insanlar evine ekmek götürmekte güçlük çekiyor, sıradan bir avrupalının 1 haftalık maaşıyla alabileceği playstation 5, türkiye'de 15 bin lira olmuş, alkol fiyatları el yaktığı için insanlar alternatif yollara yöneldikten sonra zehirlenip birer birer can verirken, bizim gündemimiz, ümit özdağ paşamızın parti içinde 2 tane siktiriboktan koltuk alıp almaması. şaka gibi yahu!

    buğra kavuncu fetöcü veya değil bilmiyorum. ama fetocuysa, bülent arınç'tan, mehmet özhaseki'den, melih gökçek'ten, kadir topbaş'tan daha az fetocu olduğu kesin. bu adamlara fethullah gülen'e methiyeler düzdükleri görüntüler gösterilince "ama o 17-25'ten önceydi :)" deyip hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ederken, ümit özdağ denen zat, dincilerin 25 yıllık saltanatına son veren adamlardan birini, dava arkadaşını fetoculukla suçluyor. buğra kavuncu iyi parti kurulduğundan beri istanbul il başkanı, bu adamın fetocu olduğu aklına yeni mi geldi?

    böyle yapmaya devam edin, aferin size. ondan sonra da "akp neden 20 yıldır iktidarda" diye zırlamak yok! hakediyorsunuz çünkü.
  • altına imza atacağım/atacağımız şu konuşması sebebiyle göz altına alınmış türk milliyetçisi siyasetçi:

    türk milleti bin seneden beri anadolu'da egemenliğini sürdürüyor. bin sene boyunca birçok haçlı seferine maruz kaldık. birinci haçlı seferi 1095 yılında başladı, son haçlı seferi 1914-1922 yılları arasında gerçekleşti. son büyük haçlı seferini gazi mustafa kemal atatürk’ün önderliğinde anadolu'da mağlup ettik ve haçlı ordularını akdeniz'in soğuk sularına gömdük.

    türkiye cumhuriyeti türk milleti için yeni bir ergenekon oldu ve bu yeni ergenekonda aziz milletimiz güçlendi, silahlandı, sanayisini inşa etti, yıkılış döneminin bırakmış olduğu hastalıkları bertaraf etti, sonra hatay'ı aldı, sonra kıbrıs'ta devlet kurdu.

    ve emin olun ki son bin yılda gerçekleşen hiçbir haçlı seferi erdoğan'ın ve akp'nin türk milletine ve türk devletine verdiği zararı vermemiştir. hiçbir haçlı seferi türk devletine casusları sokamamıştır. erdoğan casus fetö’yü türk devletine soktu, türk devletini fetö’ye teslim etti, fetö'ye paralel devlet kurdurdu.

    hiçbir haçlı seferi türk milletini deist, ateist, hristiyan yapamamıştır. erdoğan döneminde türk milletinin geniş kesimleri allah'la aldatanlardan dolayı dinlerinden soğumaya başladılar ve erdoğan döneminde deist-ateist oranı yüzde 16'yı aştı.

    erdoğan bilmelidir ki cumhuriyeti kuran kadrolar türk milletinin inancına, tarihine ve kültürüne saldırmamış, aksine atatürk ve silah arkadaşları türk milletinin inancını, tarihini ve kültürünü korumuş ve geliştirmiştir. türk milletinin inancına, kültürüne ve tarihine saldıran tarihi "fesli bir deli"den öğrenen recep tayyip erdoğan’ın kendisidir. recep tayyip erdoğan, türk milletinin tarihine ortaklar getirerek, türk milletinin tarihini çarpıtarak, türk milletinin tarihine zarar vermektedir.

    erdoğan, türk milletinin devletini tarikat ve cemaatler arasında dağıtarak, şirk koşanları devlete ortak ederek türk milletinin inancına zarar vermektedir ve milyonlarca sığınmacı ve kaçağı anadolu'ya sokarak türk milletinin kültürünü tahrip etmektedir. ve yaşanan şey aslında bir akp faşizmidir.

    zafer partisi olarak biz ana muhalefet gibi bu faşizmle normalleşmeyeceğiz. biz mücadele edeceğiz ve kazanacağız. zafer, türk devletinin ve türk milletinin olacaktır.”
  • seçimden önce aylarca ümit özdağ'a ve zafer partisi'ne oy verirsiniz oyunuz boşa gider. onlara oy vermeyin diyen insanlar vardı. seçim geçeli neredeyse 6 ay olacak. seçim sonunda oyu boşa gider korkusuyla chp'ye ve iyip'e oy verenlere sormak istiyorum. söyleyin şimdi sizin mi oyunuz boşa gitti yoksa bizim mi oyumuz boşa gitti?

    mecliste o kadar vekiliniz var. belediyeleriniz var. seçim yardımınız var. her şeyiniz var ama ümit özdağ ve zafer partisi'nin çeyreği kadar muhalefet edemiyorsunuz. şimdi söyleyin sizin mi oyunuz boşa gitti yoksa bizim mi oyumuz boşa gitti?
hesabın var mı? giriş yap