hesabın var mı? giriş yap

  • 2011'in mayis'i.. tib'den eksi sozluk'u kapatma emri cikiyor. ortalik biraz karisik. her kafadan bir ses.

    olay butonu hep yesil.

    4 mayis 2011 - #23338165
    5 mayis 2011 - #23363517
    7 mayis 2011 - #23395635
    8 mayis 2011 - #23407952

    bu entry'deki birkac cumleye dikkat:

    ''...daha kalabalık bir internet kullanıcı grubuyla katılmak. bu yüzden hepinizin (evet sen dahil) orada olması lazım...''

    ssg'nin burada bahsettigi kisiler sen, ben, antik'i bugunu kullanmayanlar falan. (evet sen dahil)

    9 mayis 2011 - #23416679
    11 mayis 2011 - #23447436 (bizden oneri bekleniyor. hani su an hicbir talebi ve onerisi siklenmeyen bizlerden)
    12 mayis 2011 - #23465436
    12 mayis 2011 - #23468031
    12 mayis 2011 - #23468497
    13 mayis 2011 - #23485966

    sonrasinda dusunen hayvanin onde gideni de bir seyler yazip kafamizi utulemis. ben ozellikle ssg'nin olaganustu cabasini gostermek istedim.

    ***

    konu, eksi sozluk'un kapanmasi olunca, sozluk yazarlari can ciger kuzu sarmasi. onerileri dikkate alinan onemli kisiler ve olay butonu surekli yaniyor. aciklama ustune aciklama yapilabiliyor.

    konu, o pek kiymetli yazarlarin basit talepleri olunca, olay butonu hic yanmiyor. taleplerin karsilanmasini geciyorum... karsilanmasa da olur. ancak, o gun o yuruyus'te ssg'yi yalniz birakmayan yazarlara, ssg bugun tek cumlelik bir aciklama yapmaktan dahi kaciniyor.

    bakalim... devran donuyor nasil olsa...

    sunu ek yapalim: ssg ile ilgili yazilan her entry'den sonra devreye giren ''adam sozlugun sahibi'' refleksine eyvallah. evet, ssg sozlugun sahibi, dusuneni, tasarlayicisi ve sairesi. ancak biz de(yazarlar) kendi sozumuzun sahibiyiz. biz de iki lakirdi edelim arada musadenizle.

  • bedensel engellinin ve zihinsel ozurlunun toplumdaki yerini kanitlayan utanc abidesi. ( yillarca uzak kalmis oldugum felcli ablami ankara ya gittigimde ici acilsin, ozel bir gun olsun diye atakule nin restoranina eski anilari yad etmek, yeniden kavusmanin sevincinde sevgiyi sicakligi paylasmak uzere goturdugumde, asansore binip yukari cikana kadar her sey cok guzeldi lakin asansorun bittigi yerde restoran bolumune gidebilmek icin bir suru merdivenin tirmanilmasi gerektigini gorunce caresizlik icinde geri donusumuz yuregimize coreklenen bir acinin esliginde son bulmustu.) onca murekkebi yalayip o koca kuleyi dikme planlarini cizen zihniyetin engelliler adina gostermis oldugu aciziyet ve koca bir ayipin ankara nin gobeginde butun gorkemi ile arz i endam ettiren heyulasidir.

  • bu ülkeye demokrasiden ufak kırıntıların düştüğü bir gün, insanların diktatörlüğü devirdiği gün, yalakalığın berbat ve yüz kızartıcı bir şey olduğunu anladığı gün bir çok insanın önemsemeyeceği, yüzünü döneceği bir insan olması kaçınılmazdır. neyse ki o da biliyor bu ülkenin o ölene kadar değişmeyeceğini. akıllı adam.

    yazık etti yılmaz erdoğan kendisine, çok yazık. özellikle hem türk halkı için, hem kürt halkı için bambaşka anlamlar ifade edebilecek, kucaklaşmya katkı sağlayabilecek birisi olabilirdi mesela. örneğin sinema filmlerine kemal sunal'a bu ülkenin her kesiminin gösterdiği sevgiyi gösterebilecek bir kitle her zaman gidebilirdi. seçmedi bunu, kendi bilir, kimse bir şey diyemez tabii.

    yalakalığı, hırsızın yanında olmayı, akil insanlar denilen bi garip heyetin içerisinde bulunmayı, başbakan iftarlarında yer almayı, hırsızlarla top oynamayı, roboski olduktan sonra evinde yılbaşı partisi vermeyi, banka reklamında oynayıp sermaye karşıtı şiirler yazmayı seçti.
    ben hakkariliyim diyerek sümen altı edilmiş olarak kendisini gösterip, eli para görünce hakkari için hiçbir şey yapmadı.
    bkm'nin tiyatro emekçilerini gecenin bi yarısı kapı önüne koydu.
    "güle güle berkinim" deyip, katilleriyle, canım berkin'in anasını yuhalatanlarla maç yaptı.

    kendi bilir.
    helal olsun deyip sırtını okşayan memlekette çok oldukça, bu adam çok ekmek yer.

  • itfayeciliği ve itfaiye çalışanlarını merak eden küçük kıza çok da güzel bir şekilde takım halinde fotoğraf çekilip, göndermişler.
    bunu çekemeyecek veya eleştirebilecek kadar boş bir insan olman tartışılmalı bence.

    edit: imla

  • filmin ilk teaser'ının yayınlanmasının üzerinden biraz zaman geçti aslında. ama inceleme yazmak için san diego comic-con'un tamamlanmasını bekledim. panelde filmle ilgili ve genel mcu ile alakalı önemli şeyler öğrendik. bunların ışığında teaser'ı incelemenin daha sağlıklı olacağını düşündüm.

    öncelikle captain america: brave new world filminin stüdyo tarafından onaylandığı döneme bakmamız lazım. 2019 yılında disney+ yayın hayatına başladığında elbette marvel studios'ta platform için içerik üretmeye başladı. bunlardan biri de the falcon and the winter soldier dizisiydi. altı bölümlük dizi avengers: endgame'in ardından sam wilson ve bucky barnes'ın yeniden şekillenen statükoda yerlerini bulmalarını anlatıyordu. sam wilson bu dizinin finalinde captain america'ya dönüşüyordu. finalin yayınlandığı akşam dördüncü bir captain america filminin geleceği ve sam wilson'ın captain america'sının filmin başrolü olacağı da belli olmuştu.

    dönemin disney ceo'su bob chapek, hem marvel studios'a hem de lucasfilm'e üretebildiğiniz kadar içerik üretin emri vermişti. geçen seneden beri izlediğimiz zayıf marvel ve star wars içeriklerinin esas sebebi bu dönem verilen bu emir aslında. captain america: brave new world filmi de bu dönemde onay aldığı için benim ister istemez şüphe ile yaklaştığım bir proje oluyor. echo, daredevil: born again, secret ınvasion, the marvels, agatha all along, ıronheart dönemlerine denk geldiği için temkinli yaklaşıyorum.

    yalnız bu sürecin en önemli gelişmesi bob chapek'in görevinden kovulması ve önceki ceo bob ıger'ın dönmesi. marvel studios, değişimle birlikte zincirlerinden kurtulmuş oldu. baskı kalkınca çekimleri devam eden ve biten iki projede devasa değişikliklere gidildi. bunlardan biri daredevil: born again'in yarısın çekilmiş olmasına karşın diziyi baştan çekmek. diğeri de captain america: brave new world'e devasa yeniden çekimler yapmak. hatta bu çekimlerde filme giancarlo esposito'nun canlandıracağı serpent society'nin lideri sidewinder karakteri eklendi.

    bu değişimlerle birlikte filme karşı duyduğum merak arttı. film hollywood grevini de kendisine fırsat bildi ve önemli derecede ertelendi. üzerinde daha fazla çalışıldı. fragmandan gördüğüm ve takip ettiğim kadarıyla öncekinden daha fazla umut vadettiği düşünüyorum. deadpool and wolverine'in de oluşturduğu olumlu etkiyle birlikte filmin üzerindeki hava baya olumlu yöne kaymaya başladı.

    fragman bizi sam ile yeni amerikan başkanı thaddeus 'thunderbolt' ross'un konuştukları bir sahne ile karşılıyor. ross aslında çok iyi bildiğimiz bir karakter. yalnız the ıncredible hulk filminden beri karakteri canlandıran william hurt'ün hayatını kaybetmesinden ötürü artık harrison ford tarafından beyaz perdeye taşınacak. ross, sam'e captain america'nın resmi olarak görevlendirilmesinin amerikanın çıkarlarına daha çok uyacağını söylüyor. o sırada arkada tiamut'un silüetini görüyoruz. tiamut, eternals filminin sonunda sersi tarafından taşlaştırılan celestial'dı. brave new world filminde taşlaşan tiamut ada olarak anılacak ve buradan çok çok önemli bir madenin çıktığını öğreneceğiz; adamantium. ki adamantium'da wolverine'in kemiklerinin kaplandığı madde olarak marvel severler tarafından son derece iyi bilinen bir madendir. filmin ana çatışma unsurunun bu ada ve maden olacağını söyleyebiliriz. anlaşılabileceği üzere film öncesi ve sonrası olarak mcu'da baya etkili hikaye noktalarını birbirine bağlayacak.

    devamında sam, ısaiah bradley ve joaquin torres'i görüyoruz. ısaiah, ross'a saldırıda bulunuyor. yalnız burada önemli bir nokta var. filmde marvel bir şekilde avengers: endgame'i izledikten sonra bu filmi anlayacak şekilde kurguyu hazırlayacaktır ama bu karakterleri ve motivasyonlarını anlamak için the falcon and the winter soldier dizisini izlemek çok önemli. the marvels filmi öncesi ms. marvel, secret ınvasion ve wandavision dizilerini izleme zorunluluğu seyircinin bir kısmını ister istemez yormuştu. bu film içinde en azından bir dizi bile olsa the falcon and the winter soldier'ı izlemek gerekiyor. zira ısaiah bradley süper asker serumunun başarıya ulaştığı ilk kişi, torres'de sam sonrası the falcon olacak kişi.

    yüzü tam manasıyla gözükmese de samuel sterns'de fragmanda kendini gösteriyor. onu da the ıncredible hulk filminden bu yana mcu'da hiç görmemiştik. yine tim blake nelson tarafından canlandırılıyor. o filmin sonunda bruce banner'ın kanı yaralı olan kafasına damlamıştı. bunun sonucunda the leader'a yani hulk'ın en büyük villainlarından birine dönüşmüş olacak. izlemesi son derece keyifli aksiyon sahnelerinin ardından fragmanın sonunda en büyük sürpriz geliyor ve red hulk'ı ilk kez mcu'da görüyoruz.

    şimdi yazının başından beri bir captain america filmi için çok fazla "hulk" dediğimin farkındayım. ilginç bir şekilde bu film the ıncredible hulk filminin de devamı gibi. betty ross rolüyle liv tyler'ında kadroda olduğunu hatırlatarak filmin marvel studios'un haklar yüzünden çekemediği bir hulk filmi gibi olduğunu söylersek çokta yanlış bir şey söylememiş oluruz. kağıt üzerinde baktığımız zaman en büyük iki hulk villain'ı bu filmde, bruce banner'ın love interest'i bu filmde. hani insanın peki hulk nerede diye sorası geliyor ! sam wilson ve hulk konseptini bu kadar birleştirerek nasıl bir film çıkardıklarını gerçekten merak ediyorum. filmde bir şekilde mark ruffalo'da elbette gözükebilir.

    red hulk'a dönersek karakter çizgi romanlarda ilk kez 2008 ocak ayında yayınlanan hulk #1 sayısında gözüküyor. uzun süre red hulk'ın kim olduğu açıklanmıyor. daha sonra thunderbolt ross'un red hulk olduğunu öğreniyoruz. filmde villain olarak the leader'ı izleyeceğimizden bahsetmiştim. muhtemelen ross'un dönüşümü ve filmdeki diğer olayların arkasından the leader çıkacak. tabi süper asker serumu bile olmayan sam wilson'ın bu kadar büyük ve güçlü hulk villainları ile nasıl mücadele edebileceğini filmde göreceğiz.

    filmle ilgili hala çok fazla soru işaretim var. yönetmen julius onah işlerini beğenmediğim bir yönetmen, filmin bu kadar büyük çaplı yeniden çekimlere gitmesi sorun, grev sonrası farklı yazarlar ile yeniden çekimlere gitmesi daha da büyük bir sorun. ama yayınlanan fragmanı çok beğendim. bu fragmandaki tona uygun bir film çıkarsa ortaya bende dahil bir çok kişiyi şaşırtabilir.

  • yıllar evvelinden kalma bir kırgınlığım var kendisine. ooze rock bar'da konserine gittiydik, ben bir ara yakından göreyim, detayları hafızaya alayım diye sahne yanına çıkmıştım, şarkının ortasında yakınlarıma geldi, milletle şakalaştı, öpüştü falan, ben biraz gerideyim, sonra beni gördü, elindeki ufak su şişesiyle, su fırlattı yüzüme. herkese öpücük ver, "çaak" yap, bana su dök. ağzımdan akan salyalardan mı rahatsız oldu ne?, ben anlayamadım. su iyi geldiydi ama, bir ara hararet yaptıydım, aldı onu.

  • paris'te sıradan bir gece, bir taksinin içindeyiz:

    taksi şoförü: körler genelde siyah gözlük takmazlar mı?
    kör müşteri: öyle mi? bilemem, ben hiç kör görmedim ki!

    night on earth