hesabın var mı? giriş yap

  • kar oranını alıp götürendir. basit bir hesap ile;

    alış fiyatınız x, satış fiyatınız da y'dir. y'de x+(%25x)'dir. bu durumda da kar oranınız da %25'dir.

    fakat alıp işleyeceğiniz malı x fiyatına değil x + kdv fiyatına alırsınız, bu yüzden de malı y fiyatına değil, y + kdv fiyatına satarsınız.

    şimdi x ve y olarak belirlediğimiz birimlere değer verelim;

    kar oranımız %25 olduğu için;

    x = 100 ise y = 125

    işin içine kdv girdiği için biz x'i 100 liraya değil 118 liraya alıyoruz ve kar oranımızı korumak adına 125 liraya değil 147.50 liraya satıyoruz.

    118 liraya alınan malzemeyi 147.50 liraya satılmış olduğumuz için %25 kar oranımızı korumuş oluyoruz. fakat bu kar oranını koruma operasyonunda herhangi bir dalavere yapmazsak karlılık kağıt üzerinde kalıyor. nedenine gelirsek;

    malı kdv yüzünden 18 lira fazla fiyata alıp, oranı korumak adına satışı yükselttiğimiz için 22.5 lira kdv ile satıyoruz. böylece kdv devri 4.5 lira artmış oluyor. peki bunun zararı bize ne oluyor dersek;

    kdv dahil 118 liraya aldığım malzemeyi kdv dahil 147.50 liraya sattığım için 4.5 lira daha fazladan kdv ödüyorum, bu yüzden asıl satışım 143 liraya denk geliyor.

    bu da kar oranımın %25'den %21,2'ye düşmesine sebep oluyor. peki bitti mi? hayır tabii ki;

    daha sonra bir de gelir vergisi hesaplanıyor bunun üzerinden vs vs derken karlılık dediğimiz kavram %15'lere kadar düşüyor. peki bitti mi? hayır tabii ki;

    bir ürünün alıp işlenip satılması esnasında oluşan giderler de %10-15 arası bir masrafa denk geliyor. böylece kar oranı denilen kavram neredeyse sıfıra iniyor. peki bitti mi? hayır tabii ki;

    neredeyse cebime kalacak kazanç olan %3.8'i kdv farkına ödediğim için kar oranını yüksek tutmak gerektiğini anlıyorum. o yüzden kar oranımı %30-35'lere çıkartmam gerekiyor. fakat piyasanın belli bir yüzdesi olduğu için çıkartamıyorum. peki bitti mi derseniz, evet bitti, sonuca gelirsek;

    118 liraya alınan malı 147.50 liraya satarken fazladan 4.5 lira ödüyor olmam çok yüksek bir rakam değil belki de, ama 118 lirayı 1.180.000 lira olarak görmeye ne dersiniz ?

  • olum bu adam bitti denilen john travolta'yı yeniden yıldız yapmadı mı?

    pam grier bu adam sayesinde eski günlerine dönüş yapıp tekrar ünlü olmadı mı?

    öldü denilen david carradine'ı yeniden hayata döndürmedi mi?

    e o zaman ne bekliyoruz, eski turnuvalara katılan ve şaşalı galibiyetlere imza atan o milli takımı geri getirecek tek adam quentin'dir.

    hem adam ayakçı olum, o da ayrı bir avantaj.

    değerlendirelim derim ben.

  • eylül - lige çok iyi başladık, bu sene kesin şampiyonuz

    ekim - avrupa'da en az yarı final görürüz,

    kasım - türkiye kupası bizim için gereksiz, ligde fikstür avantajımız var.

    aralık - devre arasında kesin bir sol bek almalıyız yoksa şampiyonluk zora girer.

    ocak - ikinci torbadan çek bir kolay takım, finale koşalım.

    şubat - takım revire döndü, bu kadar şansızlık olmaz. beşiktaş kanseri rerörörö.

    mart - lig bizim için önemli değil, avrupa'da üst turlar için uğraşmalıyız.

    nisan - bu takımdan zaten avrupa'da başarı beklemek hayaldi, futbolcuların birçoğu yollanmalı.

    mayıs - dünya futbolu için çok fazla şerefliyiz ama hala daha önümüzdeki sezon için ümidimiz var.

  • önce akhisar'ı yen genj de denilebilir mesela... heyecan tabi...

    çok sonra gelen edit: şimdi tekrar gündem olunca hatırlatayım dedim. başlığı ben açmadım, açan genç gerçekten heyecanla nasıl şampiyon olacaklarını anlatıyordu gs maçını alıp. ama daha oynamadıkları bir akhisar maçı vardı. ben de yazıverdim üstteki kısa cümleyi. sonra yenememişlerdi akhisar’ı ve o arkadaş da siliverdi başlığın ilk yazısını... böyle...

  • pistin yanlış şehre kurulmuş olmasındandır.. o zamanlar da gündemde olan antalya seçilseydi pist için yarış biraz daha devam ederdi türkiye'de.. antalya hem konaklama ve tesis açısından, hem türkiye'de yarışın yapıldığı mevsimin turizm yoğunluğu açısından, hem de çok adam bilmez bunu, antalyalı'nın motor sporlarına ilgisi yüzünden daha mantıklı bir tercih olurdu, olmadı, nedendir bilmem.. bu işin meraklısı da zaten istanbul, ankara, izmir'den koşa koşa giderdi yarışları izlemeye..

  • arda yerine drogba gelip konuşma yapsa daha etkili olur bence.

    edit: başlığı açan arkadaş kaçmış, başlık başa kalmış. ilk entry'de yazan başlık ile aynı. arda gelip türkiye'deki terörü bitirir mi? ben de böyle bir şey demiştim.

  • bu konu hakkında fikir sahibi olduğum için birşeyler yazmak istedim.
    tek tek, aşama aşama, bilal'e anlatır gibi anlatıyorum.
    bu çakallara para kaptırmak üzere olan bir kişiyi bile kurtarsak; ne âla..

    biliyorsunuz iddaa bayiinde kupon yaptıktan sonra, 5 dk içinde bu kuponu iptal edebilme imkanınız var.
    bu çakalların facebook'ta paylaştığı tutan kupon fotoğraflarının hepsi fotoğrafı çekildikten sonra iptal edilen kuponlar.
    hele bir de iddaa bayii tanıdıksa eyvah eyvah.
    oyna oyna iptal et.

    madrid barcelona maç skoru 3-2 1000 misli.
    madrid barcelona maç skoru 3-1 1000 misli
    madrid barcelona maç skoru 2-1 1000 misli

    fotoğraflarını çek, kuponları iptal et ve birkaç kupon daha yap.

    barcelona 0dan1
    fenerbahçe 0dan2 1000 misli

    barcelona 2den1
    fenerbahçe 0dan0 1000 misli

    barcelona 1den0
    fenerbahçe 2den1 1000 misli.

    fotoğraflarını çek, kuponları iptal et ve devam et..

    kuponların üzerine yazı yazanı bile gördüm.

    " turbo reiss woon"
    " ahmet abi kazandırır"

    fotoğrafını çek ve kuponu iptal et.

    madrid barcelona maçının 3-2 bittiğini varsayalım. 20 oran.

    maçtan önce sadece ben olarak facebook'a attığı tüm fotoğrafları silip,
    3-2 skoru gösteren fotoğrafı herkese açık olarak ayarlayıp görmenizi sağlıyor.
    "turbo reis woon"

    " ohaaaa adam 20bin kazanmış. maçtan saatler önce de paylaşmış. "

    inanmayın, paranızı bu çakallara kaptırmayın.

    ne yazıkki bununla da bitmiyor. bunlar az zararlı olanları.
    eğer maddi durumunuzun iyi olduğunu farkedelerse sizinle iletişimi koparmıyor ve güveninizi kazanana dek sizinle ilgileniyorlar.

    3 tane kurban bulduklarında ise operasyon başlıyor.

    kurban 1 ile telefon görüşmesi
    -ali abicim nasılsın? elimde şikeli bir maç var. sen de kazan istiyorum. 5000 tl bas 15000 tl al.
    parayı çekince 3000 tl'de bana verirsin.
    bu akşamki derbiyi fenerbahçe kazanır.

    +tamamdır paşam. eyvallah

    kurban 2 ile telefon görüşmesi
    -ömer naber kardeşim. kenarda 5000 tl paran varsa şikeli maç vericem sana. 5000 basıp 15000 alıcaksın. parayı çekince 3000 de bana ateşlersin.
    bu akşamki derbiyi galatasaray kazanır.

    + sağol abi. oynuyorum hemen

    son kurban ile telefon görüşmesi
    aynı pazarlık, aynı diyalog ve aynı yalanlar.
    -bu akşamki derbi berabere biter.

    maç size söylediği gibi biterse şanslısınız, paranızı çekin ve 3000 tl'yi kahramanımıza yollayın.

    ama diğer iki kurbandan biri iseniz; geçmiş olsun.

    -aradığınız kişiye şuan ulaşılamıyor. lütfen daha sonra tekrar deneyin.

  • bir beşiktaşlı olarak fener'e gelmesini ben de isterim.*

    adamların derdi yokmuş gibi bir de batshuayi istiyorlar bunlar iflah olmaz amk.

  • mp3 dosyalarını işleyebilen ilk ticari olarak piyasaya sürülen kişisel müzik çalar, kore'nin saehan ınformation systems tarafından üretilen ve mart 1998'de piyasaya sürülen mpman f10'du.

    görsel

    saehan'ın "mp man" modeli 1998'de piyasaya sürüldüğü tarihten itibaren yeni bir müzik dinleme çağı doğuyordu. bu çağ, yalnızca var olan diğer tüm formatları altüst etmekle kalmayacak, aynı zamanda çalma listelerimizin kontrolünü plak şirketlerinden alıp kendi ellerimize verecekti.

    mp3 formatı birkaç yıl öncesinden bilgisayarlarımızda var olmuş olsa da, mp man dünyadaki ilk taşınabilir mp3 çalar olarak bu dijital fırsat kapısını aralayacaktı. kısa sürede bu kapı, davalar, ipod'lar, dijital müzik platformları ve müzik oynatabilen telefonlarla dolacaktı. hepimizi küçük birer dj'e dönüştürecek ve müzik endüstrisini tamamen değiştirecekti.

    suzanne vega'nın "tom's diner" şarkısının akapella versiyonu, mp3 formatını geliştirmek için araştırmacı , mühendis ve matematikçi karlheinz brandenburg tarafından kullanılan ilk şarkıydı. hatta bu şarkı vega'ya "mp3'ün annesi" unvanını si=0kulrjbete2yszcrfbqiiq&context=spotify%3aalbum%3a0ev4zog2umhbqoexxckk4z kazandırmıştır.

    rio pmp300, ilk taşınabilir tüketici mp3 dijital ses oynatıcılarından biri ve ticari olarak başarılı olan ilk cihazdır. diamond multimedia tarafından üretilmiş olup, 15 eylül 1998'de tanıtılmıştır ve "rio" dijital ses oynatıcı serisinin ilk ürünü olarak o yılın ilerleyen zamanlarında piyasaya sürülmüştür.ticari olarak başarılı olduğu için ilk mp3 çalar olduğu zannedilir. fakat ilk mp3 çalar daha önce belirttiğimiz saehan'ın ürünüdür.

    görsel

    personal jukebox (pjb-100 veya music compressor olarak da bilinir), sabit disk tabanlı ilk mp3 dijital ses oynatıcısıydı. 1999'da piyasaya sürülen bu cihaz, apple ipod, sandisk sansa ve benzeri diğer oynatıcılardan önce piyasaya çıktı. mayıs 1998'de compaq araştırma (src ve paad grupları) tarafından tasarlanıp geliştirildi. compaq, cihazı kendi başına piyasaya sürmedi; bunun yerine tasarımı, güney kore'den hango electronics co., ltd.'ye lisansladı.

    compaq, cihaz için bir yazılım geliştirme kiti yayınladı. bu kit, kullanıcıların farklı işletim sistemleri için araçlar ve uygulamalar geliştirmesini sağladı.

    görsel

    2000'de sony, 300 dolara satılan mc-p10'unu tanıttı - ancak bu cihaz yalnızca sony'nin kendi atrac ses formatında kodlanmış ses dosyalarını oynatacaktı. efsanevi walkman serisinin mp3 cihazları da böylelikle başlamış oldu.

    görsel

    apple, ipod'u müzik tüketme şeklimizin değişmeye başladığı 2001'de piyasaya sürdü. dünya fiziksel cd'lerden uzaklaşıyordu ve ipod bu değişikliklerin merkezindeydi ve insanlara daha temel bir şekilde müziğin tadını çıkarmanın, keşfetmenin ve deneyimlemenin yeni bir yolunu sağladı. ipod tarafından desteklenen müzik, inanılmaz derecede kişiselleştirildi ve özenle seçilmiş hale geldi.

    görsel

    2004'ten itibaren mp3 çalarlara önce fotoğraf , daha sonrasında video desteği geldi. akıllı telefonların tanıtılmasına kadar pazar payı çok büyük olan bu aletler , 2010 ve sonrasında yavaş yavaş hayatımızdan çıktı.

    kaynak 1 : cnet
    kaynak 2: theregister
    kaynak 3 : wikipedia
    kaynak 4 : ait-pro.com
    kaynak 5 : wıkı
    kaynak 6 : futureplatforms
    kaynak 7 : apple