ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
- bu gün düşürülen rus uçağının gündem olmasıyla bir arkadaştan:
uçağı falan geçtim de nükleer savaştan sonra bizi bulacak uzaylılara eski bir iett çalışanının 3. dünya savaşı çıkardığını nasıl anlatıcaz?
kod yazmaya başlayacaklara tavsiyeler
- "yazmayin, baslamayin" diyenlere kulak asmayin.
bazi ulkelerde insanlar kod yazsin diye devlet baskani duzeyinde kampanya duzenlenir, bizim ulkede birak devleti ayni isi yapan diger insanlar dahi "baslamayin" diye kostek olmaya calisir.
cok acaip milletiz yemin ederim.
hindi etinin az tüketilmesinin sebebi
- bizim kültürde eti iyi pişirme alışkanlığı olduğundan, hindi eti pişirmenin zorluğundan ve pişerken çabuk kuruyabilmesinden ötürü muhtemelen kötü pişmiş hindi yiyen birinin bir daha yemek istememesinden kaynaklanır. marketlerde, kasaplarda bulması tavuk ve kırmızı ete göre daha zordur. tavuğa göre daha pahalıdır. tavuğu zor yiyen yurdumun gariban insanına niye hindi yemiyorsun denemez. yine aynı şekilde bu ülkede kilosu 5 liraya düştüğünde ancak hamsi, palamut gibi balıklar tüketilir. ilk defa levreği 23 yaşında yemiş bir insanım. aile sofrasına girmiş en lüks balık da çinekoptur ayrıca.
metin arolat
- unutulmasın: gezi sonrası çağrıldığı bir sanatçılar yemeğinde "merhaba, ben çapulcu metin" diyerek tayyip'in elini sıkmıştı.
dokunmatik ekran
- resistif ve kapasitif olmak üzere iki genel başlıkta toplayabiliriz bunları.
resistifler genelde daha eski cihazlarda görülüp basınç mantığıyla çalışırlar. yani parmağınızı ekrana bastırınca hafif içe çöküyorsa resistiftir.
çalışma mekanizmasını biraz daha açarsak, ekranın altında birbirine çok yakın ama temas etmeyen iki plaka bulunur ve bunlardan sürekli bir elektrik akımı geçer. siz üstteki ekrana parmağınızı bastırınca iki katman birbirine değer ve o noktadaki elektrik akımında değişiklik meydana gelir. cihazdaki yazılım değişikliğin oluştuğu noktayı tespit edip o noktada işlevini gerçekleştirir.
bu tip cihazlar basıncı neyin uyguladığına aldırış etmez ve nefes alsın yeterci bir tavır güder. o yüzden de cebinize falan koyunca kendi kendine çalışır, birilerini arar, art arda gelme olasılığı trilyonda bir bile olmayan harf kombinasyonlarını denk getirip hoşlandığınız kişiye ilan-ı aşk mesajı atar falan. bir de çoklu katman olduğu için ışığı daha fazla yansıtır, göz yorarlar.
evlerden ırak.*
ikinci dokunmatik türümüz olan kapasitifler de kendi içinde yüzey* ve projeksiyon* olarak ikiye ayrılır ama uykusuzluktan bayılmak üzere oldugumdan teferruatına girmeyeceğim.*
kapasitifler basınçla değil de elektrikle çalıştığı için elektriği ileten ya da tutan herhangi bir nesneyle de iş görürler. dokunmatik ekran kalemleri gibi. zaten laf aramızda, ben de bunca zımbırtıyı evde dokunmatik ekran kalemi yapabilmek için araştırmıştım.* bu ekranların altında bakır ya da indiyum kalay oksit gibi saç telinden daha ince tellerle döşeli ızgara vardır. biz ekrana dokununca devre tamamlanır ve o noktada voltaj düşer. gerisi zaten yazılımın işi.
bu arada bu evde dokunmatik ekran kalemi yapanların en genel hatası kalemi ince yapmaktır. kapasitif ekranlar belirli büyüklükten daha az yer kaplayan temasları görmezden gelirler. dolayısıyla kaleminizin ekrana temas ettiği kısım insan parmağına yakın bir kalınlıkta olmalıdır. hatta orijinal kalemlerin çoğu da bu yüzden kalındır. tabi ince olanları da var ama tuzlu fiyatlarından da anlayacağınız üzere onları evde yapmanız pek mümkün değil.
not: entry'nin başında genel olarak iki çeşit ekran var demiştim. şimdi aklıma bir tane daha geldi ama yukarı çıkıp düzeltmeye üşeniyorum asdfghjkl.
üçüncü tür ekranlar frustrated total internal reflection şeklinde muazzam havalı bir isme sahip dokunmatik ekranlar oluyor. diğerlerinden farkları ebatlarının çok büyük olması. belirli bir ebattan sonra kapasitifler çalışmaz olur çünkü ekran büyüdükçe oluşan elektrik alan dokunma hassasiyetini ortadan kaldırır. o nedenle büyük ekranlarda ışık değişimine dayalı bir sistem bulunur. ekranın ortasında kameralar vardır ve parmak ekrana dokununca ışıkta oluşan değişimi algılayıp ona göre yanıt verir.
hakan bebeğe yardım edelim
- bitti.
347.000 tamamdır.
bundan sonrasında top hakanda.
herkesin ruhu huzurla dolsun:)
1.80 boyun aslında kısa olması
- bu durumda ben aslında yoğum.
hiç ama hiçbir türk'ten çocuk yapmayı düşünmüyorum
- gülse'nin başımıza bela ettiği, her anlamda başarısız ve bomboş kişiliğin yeni saçmalaması. dur artık bir yerde.
fazıl say'ın parla marşı'nı kötülemesi
- fazıl say'ın instagram hesabından yaptığı paylaşımda “repçinin vatan-millet-sakarya diyen marşı” ve “gülünç influencerların seçimi” diyerek norm-ender'in parla isimli marşını kötülemesidir. linkyahu birader herkes kendince bir katkı sunmaya çalışırken neden adamın yaptığı işi kötülersin? ha bana sorarsan sen kendi yaptığın marşı istediğin kadar öv, norm-ender'in bestelediği marş daha kolay söyleniyor ve daha akılda kalıcı. mesela 10. yıl marşına bak, bestesi ve sözleriyle söylemesi çok kolaydır. seninkinde bir anda üç kere şimşek diye bağırmamız sonra farklı tonlara geçmemiz gerekiyor. tamam sanatsal açıdan çok değerlidir kabül ama dillere pelesenk olacak bir marş değil. madem derdin 100. yıl ve atatürk, kendin besten tutmadı diye adamınkini boklamak neden ?
orta dünya'da psikolog olmak
- - bisssssiii kandırdııı...bisssssiii aldattıı...bissss sssskkiiceesssss onuu..
- xanax yazdım 2 kutu..
- tessssssekkurrr ederissss....