hesabın var mı? giriş yap

  • bir de bu çıktı başımıza. özellikle instagram'da bolca görebileceğimiz bir örnek.

    atıyorum 3 tane kız arkadaş var, isimleri ayşe, fatma, necla. ayşe ile fatma bir bara veya cafeye gidip orda fotoğraf çektirir ve bunu instagram'a yükler ve mekanı da yazar. necla ise bir sebepten dolayı gelmemiş veya çağrılmamıştır.

    fotoğrafın altına kaçınılmaz yorum gelir;

    ''bensizzzzzzzzzz :(''

    klasik cevap ise gecikmez;

    ''aşkım bir dahaki sefer beraber mutlaka :) özledimmmmm''

    (bkz: bi bitmediniz amk)

  • dedesinin babası da osmanlı paşası çıkar yakında. ulan ne kolpa adamsın oytun.

    edit: ben espri yapmıştım ama gerçekten komutanmış adamın dedesi veya dedesinin babası, oytun koparma bizi oytun! :)

    görsel

    edit 2: tehlikenin farkında mısınız? covid-19 olmasa bu adam muteber, yeni nesil, sıradışı, uber, süper tıpçı diye ortalıkta dolanmaya devam edecekti :)

  • yeni nesil nfs serisi, toca serisi, gran turismo, forza, grid, project cars, colin mcrae dirt serisi ve bilimum kaliteli yarış oyunları bir araya gelip sentezlense, bu oyunun vereceği eğlence hissiyatının onda birini veremeyecek ne yazık ki, çünkü nfsu2 gelmiş geçmiş en güzel araba yarışı oyunudur.

    trtuning dergisinin de yeni yeni popüler olduğu zamanlardı oyunun piyasaya sürüldüğü zamanlar, hayvan gibi peugeot 206 gti modifikasyonu yapmak, tok kapı sesli golf ile caddelerde gezinmek hep bu dergilerle, modifiye furyasının ayyuka çıkmasıyla doğru orantılı olarak tutku haline gelmişti.

    2000'li yılların başlarında internet kafe'lerde fink atmış doksanlar jenerasyonu çok iyi hatırlayacak ki, o kafe sahibinin önünüze getirdiği karışık tost ve ayran, cebinizdeki az buçuk harçlık ve bitmek tükenmek bilmeyen araç modifikasyonu hevesi tüm ihtiyacınız olan şeylerdi. masaüstündeki grili beyazlı nfs simgesine çift tıklayıp "ea games, challenge evvvvvvvvvvverything" diye fısıldayan ablayı duyduktan sonra riders on the storm snoop dog remix karşılardı sizi intro olarak. ondan sonrası malum.

    modifikasyona ayırılan süre ile yarış yapmaya ayırılan süreyi karşılaştırsak sanırım üçte iki gibi bir oran çıkıyor, zira hayvan gibi ses sistemlerini bagaja sığdırmaya çalışmak, hatchback otomobillere kafam kadar jantlar takmak, fantastik boyalarla otomobilin orasını burasını boyamak, neon lambalarla, incik boncukla ilgilenmek insanı kendine modifiye garajı ustası gibi hissettiriyordu. oyunun kendini sevdirme sebebi de tam olarak buydu sanırım. süslediğiniz ve sanat eseriniz olarak gördüğünüz otomobilin yollarda gidişini izlemek, free run modunda sokaktaki diğer tuner'lara kafa tutmak yarışlara katılmaktan daha zevkliydi.

    oyunla alakalı olarak akıllarda kalan en üzücü detay ise hiçbir zaman online mod'da birileriyle yarışamamak kanımca. internet kafe'nin bilgisayarlarındaki oyunlar ele mahkum crack'li olunca, yapacak birşey kalmıyor maalesef. şimdi oyunun orijinaline sahip olsan da faydasız, ea games sunucuları hizmeti kestikten sonra.

    206'yla sokak aralarında çevikçe cambazlık yapmak, skyline r34 ile çılgınlar gibi drift yapmak, rx7 ile perfect shift çekip rakiplere aynadan öpücük atmak, hummer, escalade gibi ayılarla slow ride turu atmak artık hiçbir şey ile kıyaslanamayacak.

    oynarken bir de winamp'ı açıp playliste birkaç tane eminem, snoop dogg ve bilimum 2000's rap döşediyseniz siz de bizdensiniz.

    ömrümü çürüttün lan underground. bir de vice city var, allahsızsınız.

  • adamın biri bara girer ve barmene seslenip konuşmaya başlar..

    adam- sana bir teklifim var
    barmen- duyalım bakalım..
    a- senle 500$a bahse girerim barın arkasındaki ikinci raftaki boş bardağa buradan bir damla taşırmadan işeyebilirim..
    b-zuhaha tamam kabul..

    adam bardak dışındaki her yere işer.. özellikle barmenin üzerine ve sırıtarak işini bitirir ve barmene bakar..

    b- pekala üstüm başım rezil oldu ama şu 500$ papeli görelim..
    a- al! sırıtmaya devam ederek parayı bara koyar
    b- sen neye gülüyorsun lan denyo 500$ kaybettin!
    a- hayır! ben şu köşede bilardo oyanayan adamlarla 1000$ına bahse girdim, senin ve barının her tarafına işeyebileceğime ve senin bundan memnun bile olabileceğine!!!

    dipnot: bu fıkra desperado filminde de anlatılmaktadır ve çok çeşitli varyasyonları vardır!
    dipnotun dipnotu: bu fıkrayı tarantino hazretleri desperado filminde bizzat anlatmaktadır

  • şimdi eğip bükmeyelim yunanistan'ın haklı bir şekilde ikinci olduğu listedir.

    bakıyorsun yemeklerine:

    imam bayildikis
    patlican oturtmaki
    karniyarikis
    etlikis dolmasos
    smyrna köftekis
    mıhlamaki
    zeytinyağli taze ayşeki

    tatlılar:

    baklavaki
    tel kadayıfıkis
    sütli nuriyesos
    tulumbakis
    maraş dondurmasıkis
    güllaçikis

    gibi gibi gibi... baksana şu listeye, bunlar birinci olmasında biz mi olalım amk. ;)

  • napsın olm adamlar taş mı yesinler, cicileyip süsleyip satıyorlar işte. sanki üzümlü kekin içinde üzüm, kıymalı pidede kıyma varmış gibi şeyapıyorsunuz. çoğu sektör yalan dolandan ibaret, hepsi para kazanmak için uyduruyor bir şeyler. sanki 1 şişe fairy 18 bin tabak yıkıyor.

  • an itibarıyla gerçekleşmiş olandır.

    ana muhalefet partisi lideri, halkın iradesine yapılmış bu darbeye karşı halkı sokağa davet etti.

    nihayet chp üzerine düşeni yaptı. bize düşen bu çağrıya uymaktır. siyasi görüş fark etmeksizin oyumuza, ülkemize, demokrasimize ve seçilmiş belediye başkanımıza sahip çıkmalıyız.

  • bir sefer tecavüzden bir şey olmaz diyen bakan mı bu?

    hımm...

    ben bunu anlamıyorum işte bir sefer tecavüzden bir şey olmaz diyen bakan görevine devam edebiliyor ve oyları düşürmüyor ama kemal abinin cümlesi hemen akpnin oylarını arttırıyor.

    sizce de bu işte bir gerizekalılık yok mu?