hesabın var mı? giriş yap

  • benim işimin polisi sevmek olmaması fakat polisin görevinin beni korumak olmasından kaynaklanır.

  • yeni filminin 17 temmuz 2026'da vizyona girmesi beklenen en sevdiğim yönetmen. tanımı yaptığıma göre son zamanlarda sinema dünyasını hayli meşgul eden christopher nolan'ın üzerinde çalıştığı filmiyle ilgili bilgileri toparlamak istiyorum:

    filmin oyuncu kadrosu hakkında bilinenler başrollerini matt damon ve tom holland'ın paylaşacağı yönünde. matt damon ile üçüncü kez(daha öncekiler; interstellar, oppenheimer) çalışacak olan nolan; tom holland ile ise ilk defa aynı seti paylaşacak. kaynaklara göre christopher nolan, tom holland ile çalışmayı uzun zamandır istiyormuş.

    akademi ödüllü chris nolan'ın önceki oyuncu seçimlerine bakınca tom holland ile bir araya gelmesini beklemiyordum açıkçası. ingiliz oyuncu, marvel filmleri harici genelde kötü projelerde yer aldı. ancak oyunculuğa çok ihtiyaç olmayan spiderman filmlerinde bile kötü değildi performansı. bu film onun için biraz kariyeri kurtarma filmi de olabilir. çünkü apple tv+ için yaptığı dizi öyle kötü yorumlar almıştı ki en son ekranlara ara vermişti. bu yaz romeo ve juliet tiyatro oyunuyla döndü oyunculuğa. nolan'ın; robert downey jr. da yaptığı gibi holland'la da yeteneklerini sergilemek istediğini düşünüyorum. oyuncularla iyi anlaşan ve onlara ne yapacaklarını söylemeden yönlendiren bir tarzı var bunu en son gary oldman bir röportajında da dile getirmişti. bu yüzden tom holland kariyeri için yapabileceği en iyi hamlelerden birini yaptı.

    filme geri dönersek senaryoyu nolan'ın yazdığı ve yapım şirketinin de universal studios olduğu biliniyor. hatta nolan; filmin haklarını almak isteyen warner bros. yöneticileri mike de luca ve pam abdy'nin senaryoyu okumasına bile izin vermemiş. okuma şerefine universal'dan donna langley layık görülmüş sadece. warner bros.'un tenet için ek olarak 7 haneli bir teklifinin de dahil olduğu paketle hiç ilgilenmemiş anlatılana göre. adamı tenet'te öyle bir delirttiler ki hbo max'ta yayınlayacağız filmi diye stüdyonun kapısının önünden geçmek istemiyor herhalde.

    herhangi bir nolan projesinde olduğu gibi olay örgüsü detayları ve filmin konusu çok gizli. ancak kaynaklara göre film günümüzde geçmiyor (geçmişte mi yoksa gelecekte mi geçtiği henüz bilinmiyormuş)

    kaynaklar ayrıca nolan'ın son filminin bir bilimkurgu filmi yerine casusluk türünde olabileceğini söylüyor. korku filmi olacağı da ilk öne sürülen iddialardan biriydi. konu olarak bir süper helikopterin işleneceği ve havacılıkla ilgili olacağı da iddialar arasında.

    son gelen bilgiler ise filmin 1920'lerde geçen vampirleri konu alan bir dönem korku filmi olacağı yönünde.

    17 temmuz 2026'da vizyona girmesi beklenen filmin 2025'in başlarında çekilmesi planlanıyor.

    eşi emma thomas ile birlikte filmin ortak yapımcılığını yürütecek olan nolan, yine imax kameralarıyla çekecekmiş filmi.

    şimdilik bütün bilinenler bunlar. heyecanlandım şahsen nolan sevgim bir yana sinemasever olarak onun filmlerini izlemek her zaman keyif vermiştir bana umarım bu filmi de çok güzel olur.

  • bir adet sıcak yatağından entry giren ekşiçi içeren başlık. dışarısı buz gibi soğuk, duş bile alamıyorsun. çadır yok, konteynır yok. ne yapsın bu insanlar?

  • sözlükte bir yazar sayesinde öğrenmiş olduğum teknoloji. bildiğimiz yapay zeka olayı aslında bu gan teknolojisi.

    yeni yüzler yaratmada, pix2pix yani resim dönüşüm işlemlerinde, yeni şarkı yaratmada vs... daha birçok mükemmel şeyde kullanılıyor.

    çok süper bir proje için öğrenip projeye implement etmeye çalışıyorum ancak hayvan gibi zor mimarisi var. normalde kendi yazdığım neural network framework'unu kullanacaktım ama yetersiz kaldı. framework olarak tensorflow ve pytorch arasında kaldım. pytorch'un java desteği daha güzel geldi ama tensorflow da mükemmel ötesi bir kütüphane.

    yok efendim generator bir veri üretiyor bunu discriminator yakalıyor. efendim bu veri encode edilmiş durumda decode edeceksin. shape zıkkımı zaten çok değişken. hakkında bilimsel entry yazabilecek kadar iyi bilmesem de ezbere rahat bir network geliştirebilirim diye düşünüyorum.

  • (bkz: based on a ture story)
    envy gecenin bir vakti bagdat caddesinden gecmek suretiyle evine gitmeye calismaktadir. polis cevirir:
    polis: iyi aksamlar
    envy: iyi aksamlar
    polis: evraklariniza bakabilir miyim?
    envy: tabii buyrun...
    (polis evraklara bakar ve gerir verir)
    polis: nedir bu fenerin durumu? (araba fb plakalidir)
    envy: bilmem ben fenerli diilim.
    polis: e plakada fb yaziyo?
    envy: (haydaa) canim ole yaziyo diye fenerli mi olmak lazim
    polis: ha ole mi, ben de fenerli zannedip durdurmustum fener muhabbeti yapariz diye (oha)
    envy: (honk?!?) ha.. hm...
    polis: neyse iyi aksamlar
    envy: iyi aksamlar

    dumur dumur...

  • giris gelisme ve sonuc taslagiyla anlatacagim olayi.
    amerikada bir ogrenci olarak saclarim erol buyukburc ekolunu yakalamisti. amerigali kizlardan saclar papaz olmus, turk elvis presley ine benzemissin uyarilari aldiktan sonra berbere gitmeye karar verdim. neyse bir berber tavsiye etti birisi oraya gittim.
    boyle modern falan biyer. ama kizlar var 20 civari yaslarda onlar kesiyolar saclari. e dedim bu bizim kuafor metin gibi degil istanbuldaki. neyse oturdum. tras toplam 5 dakka surdu ki turk berberini ozledim o sirada. cay gelecek. geyik muhabbeti donecek. futbol tartismasi yapilacak. hahahihi gulunecek. neyse kesim bitti. erol buyukburc degildim artik ama bir kustum. bu kadar kotu olabilecegini tahmin etmiyorum lakin otisabinin dedigi kadar varmis. 15 dolar sac kesimi ki bir de tip istedi utanmadan. ben de kibarca comak cikardim kendisine (bkz: nah) kredi kartiyla odedim omru hayatimda ilk kez berber parasini.
    ah ah istanbulda sac kesimi, yikama, sakal trasi ve doyumsuz muhabbet sadece 3 milyona maloluyo. anlatamadim derdimi tavuk gotu olsun diyemedim ingilizce. essek trasi olsun diyemedim. tarkan tarzinda olsun diyemedim. arko krem sur, yuzume masaj yap diyemedim. hey gidi.

  • öncelikle geçmiş olsun.

    başlık hukuk bilmeden hukukçu takılan tayfayla dolmuş yine. öncelikle kısa bir bilgi: (bkz: müteselsil sorumluluk)

    siz restorana yemek yemeye gittiğinizde o restoranın anlaşmalı valesine veriyorsanız aracınızı, ayrı firma olsa dahi restoranın anlaşmalı vale şirketi, sürücü (vale) ve restoran müteselsil sorumlu olur. aralarındaki iç ilişkiyi üçüncü kişi konumundaki zarar görene ileri süremezler. yani araç sahibi zararını isterse restorandan alır, restoran daha sonra vale şirketine şirket de sürücü (valeye) rücu eder.

    yıllar önce benzer bir dosyamız istanbulun en eski ve o dönemin zenginlerinin mekanı olan bir restoranda olmuştu. bahsettiğim olayda araç çalınmış, daha sonra araç anahtarının vale tarafından değil valelerle aynı renk ve benzer kıyafet giyen hırsız tarafından teslim alındığı anlaşılmıştı. yargıtay isabetli olarak basiretli bir tacirin kendi otopark alanında kendi çalışanlarıyla aynı giysiyi giyip vale gibi davranarak anahtar çalmaya çalışılması durumunda vale şirketinin de restoranın da sorumlu olduğunu zira restoranın hakimiyet alanında müşterilerin restorana ve markasına güvenerek hareket etmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğunu değerlendirmişti.

    tabi kaskonuz var ise bu detaylarla uğraşacak olan kaskonun rücu birimidir. siz aracınızı kaskodan yaptıracaksınız.

    önemli not: kasko değer kaybı ödemez arkadaşlar değer kaybını her halükarda vale şirketi sürücü ve restorandan isteyebilirsiniz, bilginize. kaskodan değer kaybı talep ederseniz bir de karşı vekalet ödemek zorunda kalırsınız.

    edit: imla