ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
arzu sabancı'nın yalısından insanlara akıl vermesi
- sakin ol champ metrobüsteyim.
tanım: insanı zorla servet düşmanı yapacak başlık
eyes wide shut
- aramaya olan inancım tam ama bu başlıkta göremediğim çok ilginç birkaç detay yazayım :
[*] maskeli ayin sırasında, herkesin lideri izlenimi verilen ve herkes siyah giyinirken kırmızı giyinerek görkemli bir tahtta oturan adamın yüzündeki maske sinema tarihinin en unutulmaz filmlerinden biri olan 1931 yapımı m filmindeki, çocuk tecavüzcüsü sapık rolünde oynayan peter lorre'dur. görsel. burada kubrick şunu demek istemiştir ; bu tarz oluşumlar arasında pedofili çok yaygın (bkz: jeffrey epstein)
[*] liderin oturduğu tahtta çift başlı bir sembol vardır ve bu sembol, 32. derece masonluğa erişmiş üstadların kullandığı bir semboldür (mason sembolünün görseli) (filmdeki sahnenin görseli)
[*] film tam 4 yıl sürmüştür ve kubrick de film bittikten tam 4 gün sonra yatağında ölü bulunmuştur. ailesi, kurbrick'in yatağına girene kadar çok sağlıklı olduğunu söylemiştir. yani kalp krizi geçirmeden önce insanlarda görülen semptomların hiçbiri kubrick'de görülmemiştir (kaynak).
[*] filmin abd'de vizyona girdiği hafta john kennedy jr. , eşiyle birlikte bir uçak kazasında ölmüştür. kennedy ailesi hakkında ufak bir ipucu ; suikaste kurban giden john f. kennedy 1110 sayılı kanunu çıkartarak güçlü ailelerin kontrolündeki fed'in yetkilerini kısıtlamayı planlarken suikaste kurban gitmiştir(kaynak). abraham lincoln de aynı sebepten ötürü suikaste uğramıştır(kaynak). kennedy'nin oğlu da, aynı aileleri hedef alan bu film yayınlandığı hafta şüpheli bir uçak kazasında ölmüştür(kaynak). bakın tekrar söylüyorum aynı hafta.
[*] partide nicole kidman'ın yanına gelen bir adam macar olduğunu ve isminin sandor szavost olduğunu söyler. satanizmin hz. isa'sı diyebileceğimiz anton szandor lavey de bir macardır ve ismi kasıtlı olarak filmdeki macar karaktere benzetilmiştir. macar sandor szavost, macar anton szandor... elbette bu benzerlik tesadüf değil. kubrick bu detayda, yüksek sosyete ile satanizmi ilişkilendirir.
[*] partiye katılan kadınlardan biri, tom cruise'a rockefeller plaza'da çalıştığını söyler. partinin olduğu lüks ev ise rothschild ailesinin sembol köşkü mentmore towers'dır. kubrick bu filmde 2 aileyi açık açık hedef göstermiştir. rothschild ve rockefeller aileleri. bu 2 ailenin, fed'i kurup yöneten ailelerden olduğuna yönelik batıda sayısız iddia var (kaynak)
[*] peki bu film bazı çevreleri bu kadar rahatsız ettiyse neden film çekilirken önlem alınmadı soruları sorulabilir. bunun nedeni basittir. film o kadar büyük bir gizlilikle çekilmiştir ki çekimler sırasında evli olan tom cruise ve nicole kidman'ın birbirleriyle not paylaşarak iletişim kurmalarını bile yasaklamıştır kubrick. örneğin bir sahnede yalnızca kidman'ın sete gelmesi gerekiyor ama tom cruise de gelip izlemek istiyor fakat kubrick "hayır sete gelemezsin" diyerek cruise'un sete gelmesini engellemiştir. hatta nicole kidman'a, oynadığı sahneleri başrol oyuncusu ve gerçek hayatta evli olduğu tom cruise'a anlatmasını bile yasaklamıştır. film bittiğinde de warner bros'a teslim edilmeden önce yalnızca 3 kişi izlemiştir. kubrick, kidman ve cruise... (kaynak)
[*] yapımı 4 yıl süren filmi kubrick teslim eder ve 4 gün sonra şaibeli bir şekilde yatağında ölü bulunur. warner bros ise filmin 24 dakikalık kısmını keser ve imha eder. abd'de dandik filmlerin bile kesilen sahnelerine ulaşabilirsiniz fakat bu filmin kesilen sahnelerine, üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen ulaşılamamıştır. hatta reddit'te bu sahneleri internete yükleyene 50 bin dolar ödül verileceğine dair bir konu var (kaynak)
jeffrey epstein skandalı ve kubrick'in 25 yıl önce verdiği mesaj, yani zenginlerin oluşturduğu gizli örgütün başındaki adama taktığı çocuk tecavüzcüsü maskesi aslında her şeyi özetliyor.
22 aralık 2018 türk telekom hisselerinin devri
- edit: yazdıklarımın yalan ve asılsız olduğunu söyleyenler var buyurun size kaynak
ayrıca asılsız olduğunu söyleyen arkadaşlara da hodri meydan buyursunlar neye göre asılsız diyorlar kaynağını göstersinler.
devlet tarafından hariri ailesine peşkeş çekilmiş milletin hakkıdır.
1.kıyak:6.5 milyar dolara satıldı ama parası ödenmedi vade yapıldı.
2.kıyak: satıldığında kasasında 2 milyar dolar vardı bu para hortumlandı. göz yumuldu
3. kıyak: devlete özelleştirme bedelini ödemesi için özel bankalardan kredi kullandırıldı. devlet kefil oldu.
4. kıyak: aldığı kredi ile devlete olan borcunu ödemedi parayı hortumladı göz yumuldu.
5. kıyak. danıştay taşınmazların satışına yasak koymasına rağmen satılmasına göz yumuldu
6.kıyak: 10 yılda 7 milyar dolar kar elde etti bu paradan borcu ödenmedi devlet göz yumdu.
işte size telekomun kısa bir özeti.
padişah'ım çok yaşa
erkenden uyanıp çizgi film izlemiş nesil
- sabahın 7'sine çizgi film koyan efsanevi mallar yüzünden, efsanevi olmuş nesildir.
edit: yoksa efsane olmak gibi bir derdimiz yoktu..90'larda çocuk olmak ne zormuş be, ne yapsak efsane olmuş..
hülya avşar'ın köpeğinin adını çarşı koyması
- haber niteliği taşımamaktadır.
eğer ki köpek kardeşimiz hülya'nın adını çarşı koysaydı bak o haber olurdu işte.
eylem tok ve oğlunun new york'ta ortaya çıkması
- birini göz göre göre öldürüp nasıl gülebiliyorlar gerçekten anlayamadığım bir psikoloji. üstelik arabanın altında kalan adam kan kaybından öldü. hastanede x oldu. telefonları toplamakla uğraşacağına ambulansı arasaydı, adam yaşıyor olacaktı.
organize bir kötülükle karşı karşıyayız, münevver karabulut cinayetinde olduğu gibi.
1 mayıs 2020 türkiye'de hayat pahalılığı
- -dünya'nın en çok çalışan ülkesiyiz. kaynak
-buna rağmen avrupa'nın en az kazanan üçüncü ülkesiyiz. kaynak
-ve buna rağmen oecd ülkeleri arasında en çok vergi veren altıncı ülkeyiz. kaynak
- satın alma gücünde, 38 avrupa ülkesi arasında 32. sıradayız. kaynak
özetle; çok çalış, az kazan, bol vergi öde ve bir şey sahibi olama.
edit: son madde eklendi.
belediye başkanı olduğumda istanbul'da su yoktu
- tamam da kardeşim van'daki adama ne bundan.
babanın araba kullanmayı öğretmesi
- ilk dersler... çukurdan biraz hızlı geçişimden sonra:
"ooh, sik anasını evladım arabanın sik, babanın malı ne de olsa."
beren saat'in cumhuriyet'teki yazısı
- şimdi de okulumuzun düzenlediği mutluluk konulu kompozisyon yarışmasının sonucunu açıklıyorum:
8-b sınıfından beren. alkışlıyoruz.
sorites paradoksu
- sorites paradoksu, yığın paradoksu olarak da bilinir. esası dilin nesneleri sınırları ya da miktarları ile belirleyen bir yapıda olduğu inancını sorgulamaya dayanır. "kimlere kel deriz?", "saat kaçta çok geç olur?", "tepe ile dağ arasındaki fark nedir?" gibi exact sınırları olmayan amma velakin kullandığımız dil içerisinde sık sık başvurduğumuz bu kavramlar(nitelemeler) bizi net ifadelerden uzaklaştırır. örneğin bir kamyon dolusu kum gördüğümüzde, miktarının çok fazla olduğunu söyleriz, peki ya içinden bir zerre kumu alırsak ne olur? kesin olan birşey vardır ki, demin belirttiğimiz çok fazla miktardaki kum artık bir adet de olsa azalmıştır. ama yine de biz onun çok fazla miktarda kum olduğunu söyleriz. halbuki mantık bize bir şeyden bir şeyin çıkması neticesinde, miktarın azaldığını ve onu eskisinden daha az olarak nitelendirmemiz gerektiğini buyurur. sonuç olarak mantık, bu tarz yargılarımızı kapsayacak kadar faydalı bir araç değildir. bu paradoksta asıl olarak bu sorun ortaya çıkarılmak isteniliyor.
bilgisayar oyunlarında oyun amacının dışına çıkmak
- football manager'de sezonun ilk yarısı takımımdan kovulunca bir daha başka takıma gitmedim. gururuma yediremedim yani, alt sıralardan gelen tüm teklifleri redettim. bildiğin oyunda rıdvan dilmen gibi takıldım iki yıl. "space" tuşuna basa basa zamanı geçiyordum. güzel bulduğum bazı maç sonraları ise yorum yapıyordum. çok eğlenmiştim açıkçası. kültablasına da güntekin diyordum.
simcity'de kurduğum tüm şehirlerin altında yatan temel motivasyonum "ulan ne güzel yakarım şimdi şimdi bu şehri" düşüncesi idi. muhteşem şehirler yaptıktan sonra tornado gönderiyor, volkan patlatıyor, 8.4 şiddetinde zelzeleler yaratıp göktaşları yağdırıyordum. bi müddet sonra oyunun verdiği hisle allah'a sirk koştuğumu fark ettim. ben de o vakit oyunu bıraktım. şüphesiz ki ben en doğrusunu yaptım.
süper mario'da amacı dışına çıkmayı bırak tamamen amaçsızlık üzerine oyunuyordum bazen. mario tam kalenin önünde bayrak direğini indermek için zıplarken bazen direği aşıyordum. sonra ise sonsuz bir yol ve sonsuzluğa koşan bir mario. kimbilir belki de her seferinde yanlış kaleye denk gelmekten bıkmış olan mario'nun hayata karşı naif bir isyanı idi bu...............mantar kafalar yok, boru yok, boşluk yok, çekiç atan o.ç kaplumbağalar yok, kale yok ve prenses..zaten hiç olmadı. adamsın mario.
benim içim en efsanesi ise bir oyunda medieval total war 2'de kutsal roma germen imparatorluğu ile hızımı alamayıp 1962 yılına kadar gelmiştim. bütün dünyayı fethetmiştim yine de bir tek ortadoğu'da suriye ve ırak'ta isyanlar çıkıyordu. "naptı lan bu devlet size!" deyip tuton şövalyelerimle beraber mancınık yolluyordum ben de. aslında o zamana gelmemin bir amacı da acaba oyunu yapanlar piçlik olsun diye nükleer bomba falan çıkarıyor mudur diye idi. çıkmıyor beyler. çok düzgün kral bir oyun total war, amacının dışına çıkarak oynadığım son oyun.