ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran baba oğul diyalogları
- arife akşamı (dün akşam) babam odama elinde iki sayfa, arkalı önlü dolu kağıtla gelir;
babam: şunu yaz bilgisayarda, sonra da yayınla sayfanda.
hisli: ne sayfası? ne ki o?
babam: hani diyordun ya, sözlük müydü neydi?
hisli: ekşi sözlük. e iyi de yayınlayamam orada başkalarının yazılarını falan. hem ne o yav?
babam: bayram mesajım.
hisli: ahuahuahu... baba ciddi misin?
babam: hee, ne oldu?
hisli: ahuauhuaa... (burada ölüyorum gülmekten) baba cidden bayram mesajımı yazdın?
babam: ya hu yazdım evet. nedir yani? ne diye anırıyorsun? (alınır)
hisli: ahaha... ya baba yayınlayabilecek olsam bile, bu ne allah aşkına? iki sayfa arkalı önlü bayram mesajı mı olur? obama'nın bile böyle tebrik mesajı yok. ne yaptın sen? ahah...
babam: o yazamıyorsa bana ne? (vaaayyysss) sen yayınla şunu insanlar feyiz alsın.
hisli: ahuahuahau... peki haşmetlum. ahuahua... padişahım çok yaşaaaaa... ahuhauah...
feyiz almanız için yazmak isterdim ama çok üşendim vallahi. kısacası, babam diyor ki; "insanlığın bizden sonraki kısmını da düşünmeyi uzunca bir süredir unuttuk maalesef. kurduğumuz sistem çöktü. artık maddi ve manevi tüm insani değerlerimizi kaybettik. ne dini inançlarımız inanç artık ne de siyasi görüşlerimiz sabit ve sağlam. insanlık, onurunu düşünmeye zorunludur artık ve kendisinden başkalarını... ve geleceğini düşünmek zorunda. hiç olmazsa, dini bir vecibeden önce bir gelenek haline gelen bayramlarda insan olduğumuzu hatırlamak dileğiyle. iyi bayramlar..."
2002'de 20 bin kişi internet kullanıyordu
mete gazoz'un zehirli ok sorusuna verdiği cevap
- bir arkadaşı mete gazoz'a soruyor.
işte o soru ve cevap
-zehirli bir ok'un olsa kime atmak isterdin?
-atmak isterdim birisine de. birisi diyelim. şeklinde verdiği cevaptır.
benim tahminim kardeşimiz o dönem kör kütük aşıktı ve o kıza atmak istiyordu oku ben öyle anladım. yoksa hepimizin aklına gelen kişi de olabilir mi acaba? kim olduğunu bilirsin sen.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
- - off yillardir dondurma yemiyodum
3 yasindaki yegenin dondurma için tesekkür cümlesi.
evlenmelik erkek mesleği
- bizim şirkette iki temizlik işçisi var (ahmet ve murat diyelim). çok temiz, dürüst, çalışkan arkadaşlar.
ahmet üç kuruş daha rızıklanmak için öğlen arasında yakındaki başka bir şirketi temizlemeye gidiyor. ahmet bir gün bir neden dolayı oraya gidememiş ve murat'a "sen git, ben bugün gidemeyeceğim" demiş. murat da kabul etmiş.
şirkettekiler murat'ın yaptığı temizliği daha çok beğenmiş ve "bundan sonra ahmet gelmesin, hep sen gel" demişler. murat da ahmet'e "kardeş bana böyle böyle dediler, ben kabul etmedim. ne hata yaptıysan git düzelt, rızkından olma" demiş. ahmet ertesi gün öğlen arasında o şirkete tekrar gitmiş ama şirkettekiler "sen gelme murat gelsin" demişler. ahmet, murat'a bunu söylemiş, murat da "kardeş sadece senin rızan olursa giderim, aksi takdirde ekmediğinden olmanı istemem" demiş. ahmet de "tamam, ben razıyım" demiş.
evleneceğiniz erkekte meslek aramadan önce ahmet ve murat'taki gibi "adamlık" arayın. böyle adamlar gerekirse sırtında taş taşır yine de akşam çorbanızı kaynatır.
ek ve edit: dün entry'yi yazdıktan sonra murat'a bu konuyla ilgili "nasıl gidiyor?" diye sordum. laf açıldı. oradan aldığı paranın bir kısmını ahmet'e veriyormuş. helal alın teri önemli dostlar.
ve debe editi: mutlu topluma giden yol karılarınızı ve kızlarınızı sevmekten geçer. özellikle kız çocuklarınızı çok sevin ve mutlu olmaları için her şeyinizi vermeye hazır olun. ola ki ahmet ve murat gibi adamlarla evlenirler...
ingilizcedeki en tahrik edici kelime
erdem can
- gorevine son verilmesini uzun vadede yanlis bir karar olarak goruyorum fakat bu karari alanlari da anlayabiliyorum.
efes sezon basinda caylak bir koca giderek gorece risk almis gibi gorunebilir ancak unutulmamali ki efes yonetimi xavi pascual and pablo laso gibi elit koclarla da gorustu ama onlari ikna edemedi. daha iki sene once sampiyon olmus ve o cekirdekten bazi onemli oyunculari hala kadroda olan takimin bu koclari heyecanlandiramamis olmasi asil kritik nokta. kaldi ki efes organizasyon olarak da avrupa'nin en rahat kuluplerinden birisi. butun bu artilara ragmen, pablo laso bayern gibi daha alt seviyede olan bir kulubu insa etmeyi uygun buldu. bence bunun sebebi bu kadronun uyumlu olmadiginin ve kisa vadede basarili olmasinin zor oldugunun cok acik olmasi. uyumdan kastim clyburn'un takimdaki rolu ve sezon basindaki sikintili uzun rotasyonu. kaldi ki yonetimin orta vadede butceyi azaltmak istedigi de biliniyor. butun bu verilerle birlikte erdem can bence dogru bir hamleydi. fakat yazin kampta yasanan olaydan sonra uzerine anlamsiz bir baski kuruldu. bu tarz baskilari asmanin yolu sahada kazanmaktir. malesef orada da onune sakatliklar ve uyumsuz kadronun getirdigi zorluklari cikti. bunlari mazeret olarak soylemiyorum, ben efes taraftariyim ve benim icin onemli olan isimler degil takimim. fakat ben gercekten de kocun sanssiz oldugunu dusunuyorum.
az once bahsettigim butun negatif olaylara ragmen bir de sporun ve rekabetin getirdigi gercekler var. efes'in kadrosu ne olursa olsun onemli yildizlarla dolu ve avrupa'nin en pahali takimlari arasinda. ben bir taraftar olarak sezon basinda play off yapmanin yeterli olacagini, play in yapamamanin ise kabul edilemez oldugunu dusundugumu yazmistim. efes su anda lig tablosunda sadece alba ve asvel'in onunde ki bu takimlarin euroleague'deki konumlari ve algilari ortada. bu tablo tek basina sakatliklarla ve takim uyumsuzluguyla aciklanamaz, o kadar da degil malesef.
iceride kazanilan virtus ve barcelona maclarindan sonra erdem can bundan sonra her mac bizim icin artik final demisti. monaco maci bence bu surecte en can yakan maclardan biri oldu ama en azindan son topa kaldi. fakat dun aksam kaunas'ta takimin maca basladigi konsantrasyon hic de finale cikan bir takim goruntusunde degildi. kolay top kayiplari, fiziksellikten uzak hemen sinen bir hucum ve defans ile maca basladi efes. bu durum da dogal olarak koca yaziyor. dun aksam maci salonda takip ettim. mac oncesinde konustugum litvanyali taraftarlar macin 50-50 oldugunu, saha avantajindan dolayi zalgiris'in belki 51-49 onde oldugunu soyluyorlardu. salonda olan hic kimse macin ilk bes dakikasinda olanlara inanamadi. hatta bir ara oyle bir noktaya geldi ki maci kahkaha atarak izlediler.
erdem can zor ve riskli bir gorevi kabul etti sezon basinda ama bence kendisini euroleague seviyesinde kanitlamasi icin de olabilecek en dogru yerdeydi. ve malesef basarisiz oldu. ben hala iyi bir koc oldugunu, en azindan potansiyelinin yuksek oldugunu dusunuyorum fakat bazen isler istediginiz gibi gitmez. yolu acik olsun, her seye ragmen ben koctan raziyim. uzun vadede kendi kadrosunu ve felsefesini kurabildigi bir efes'i izlemeyi gercekten cok isterdim. umarim tekrar bu seviyede bir sans daha bulabilir. ve belki bir gun bizler de biraz daha sabirli olmayi ogrenip, kendi ulkemizin degerlerini bu kadar cabuk yok etmek arzusunu yenebiliriz.
bir atatürk mitini daha yıkan tarihi belge
- evet kardeş ordu müfettişi olarak birini atadığın zaman git ülkeyi kurtar demiş oluyosun.bu parlak zekayı nerden aldın?
edit:edit: @kaptankanca adlı yazardan gelen mesaj üzerine bu twitti de buraya koyuyorum. bakın murat bardakçı konu hakkında ne demiş
burger king'in 4 saat 20 dakikada sipariş teslimi
- sen bu rezalet için; web sitesi, twitter, gmail açıp sikayet var com'un api'larını mı bağladın ruh hastası