hesabın var mı? giriş yap

  • ne zaman bir yasak, baskı bir şey gelse kullanılan savunma cümlesi. mesela beyoğlu'nda masalar kalkar "yurtdışında böyle", alkol yasaklanır "abd'de böyle", sigara yasaklanır "avrupa'da da aynen böyle".

    buradaki mantıksal sıçış şu önkabulde:

    "türkiye ile medeni devletler arasındaki uçurum bundan daha öncelikli tüm konular açısından kapandı ve sıra buna geldi".

    durum bu olsa kimsenin yasaklar umrunda olmaz. olmayacak. zira ben bileceğim ki bu yasakta bir yanlış varsa benim okuduğum, takip ettiğim gazeteci hapse girmeyip hükümete benim için çıkışabilecek. o gazetecinin uyandırdığı halk gidip gaz yemeden taksim'de yürüyebilecek. o taksim'de yürüyeni gören devlet kendi halkına fırça atmak yerine geri adım atacak, hatasını düzeltecek.

    ama eğitimde sondan ikinci, basın özgürlüğünde 154., insan haklarında sonuncu, aklına ne kadar temel hak ve değer gelirse onun listesinde sonlarda olup sonra kendi tabanını yalama operasyonunu "yurtdışında da böyle" diyerek savunmaya kalkmak... nasıl desem... bari ışığı söndürselerdi.

  • almanlara tamı tamına uyan bir ifade. en azından benim şimdiye kadar tanıdığım almanların %95'i böyleydi. bizzat benim kafam almıyor, nasıl rahat ediyorlar diye.. hayır uyuz olan kısmı, dışarıda hep beraber yemeğe çıkıldığı zaman, herkesin kendi yemeğini ödemesi değil. uyuz olan, arkadaşlardan birinin evinde buluşulduğu zaman, (atıyorum) hans 1 paket patates getirdiyse, tek başına o patatesi yemesi ve kimseye ikram etmemesidir. ulen hep beraber toplanılıyor, herkes birşeyler getiriyor, ama bazıları bir tek kendilerine getirip kendilerinkileri yiyor, başkalarından otlanıyor ve sana ikram bile etmiyorlar. ha oldu dagetirdiği patatesten yarım paket kaldı mı ? onu giderken alıyorlar. olmadı eğer biri yediyse o yarım paketi, parasını istiyorlar. nasıl çekinmeden etmeden böyle davranabiliyorlar anlamıyorum, anlayabileceğimi de sanmıyorum.