hesabın var mı? giriş yap

  • dünya tarihine, adayı olmadığı bir seçimi kaybeden ilk politikacı olarak geçecek kişidir.

  • sizi bu dünyadan koparabilen bir kitap, güzel bir albüm ve edinilecek düşük ücretli bir hobi (karakalem, dans vs) ile bir nebze de olsa bu durumun üstesinden
    gelinebilir diye düşünüyorum.

    hemen niye ölüyorsunuz canım.

  • avustralyalı jeolog ve kaşif. aralık 1911'de başladığı antarktika keşif gezisi* ile tanınır. bu keşif gezisi sırasında öyle şeyler yaşamıştır ki insanlık tarihinin en zorlu hayatta kalma hikayelerinden birinin baş kahramanı olmuştur.

    tasmanya'nın başkenti hobart'tan 2 aralık 1911'de yola çıkan sy aurora isimli gemi 8 ocak 1912 günü commonwealth bay'deki cape denison'a ulaşır ve burada ilk iş olarak ana üs kurulur.

    ekipten mawson ve iki yol arkadaşı - isviçreli kaşif xavier mertz ve ingiliz üsteğmen belgrave ninnis - yani toplamda üç kişi* 10 kasım 1912 günü king george v land ismi verilen bölgeyi keşfetmek üzere kızak ile yola çıkarlar. sorunsuz bir şekilde kıyı şeridinin haritasının çıkarıldığı, jeolojik örneklerin toplandığı ilk beş haftanın ardından far eastern party ismi verilen bu üç kişilik ekip sonradan ninnis glacier* ismi verilecek olan ve ana üssün 480 km doğusunda bulunan buzulu geçmektedir. ekipten mertz kayakla yol alırken, mawson kızağının üzerinde, ninnis ise ikinci kızağın yanında tempolu bir şekilde koşmaktadır. bu sırada derin bir yarığı örten kar tabakasına basan ninnis, tabakanın kırılması sonucunda yarığa düşer. en iyi altı köpek, çadırları ve önemli ikmal malzemeleri de bu büyük yarığa düşer. yarığa bakan mawson ve mertz yaklaşık 50 metre aşağıda kayalık bir çıkıntı üzerinde biri ölü biri yaralı iki köpeği görürler sadece; ninnis ise kaybolmuştur, bir daha görülmez. 14 aralık 1912 tarihinde kaybolan ninnis 25 yaşındaydı sadece.

    yaşanan bu korkunç olay üzerine mertz ve mawson geri dönmeye karar verir. yanlarında iki adama bir hafta yetecek kadar yiyecek, bol miktarda yakıt ve bir adet primus marka ocak vardır. köpekler için ise yiyecek kalmamıştır. önceden geride bıraktıkları yedek bir çadırı almak amacıyla 27 saat boyunca durmadan kızakla yol alırlar. geri dönüş yolculuğu giderek zorlaşmış zira erzakları iyice azalmıştır. erzağın yetersizliğinden dolayı kalan köpeklerin bazıları ile hem kendilerini hem de diğer köpekleri beslemek zorunda kalırlar. sonraları the home of the blizzard isimli kitabında mawson bu durumu şu sözlerle anlatacaktı:

    "köpeklerin eti tel tel, sert ve çok yağsızdı. ara ara değişiklik olsun diye köpek etini ufak parçalara ayırıp az miktarda kalmış olan kurutulmuş et ile karıştırıp haşlayarak yemeyi denedik. aşırı derecede açtık, fakat iştahımızı doyurabilecek bir şey yoktu. kısıtlı miktarda köpek etine eklemek üzere normal yiyecek stoğumuzun sadece birkaç onsunu kullandık. köpeklerden çıkan et çok azdı, kullanabildiğimizi aldıktan sonra gerisini beslenmeleri için diğer köpeklere verdik. köpekler kemikleri ve derileri geriye hiçbir şey kalmayana dek yediler."

    bu yolculuk sırasında iki adamın fiziksel durumlarında hızlı bir bozulma görülür: baş dönmesi, mide bulantısı, karın ağrıları, irrasyonalite, deri, tırnak ve saç kaybı, derinin ve gözlerin sararması gibi. mawson bir süre sonra yol arkadaşında belirgin bir değişiklik fark eder: mertz devam etme isteğini kaybetmiş görünmektedir, tek isteği uyku tulumunda kalmaktır. ishal ve akli durumundaki bozulmalarla mertz'in durumu gittikçe kötüleşir. psikolojik dengesi öyle bir hal alır ki bir ara mertz soğuk ısırığından* mustarip olduğunu reddedip küçük parmağının ucunu ısırarak koparır. bunu şiddetli hiddetlenmeler takip eder ve bir noktada mawson çadırlarına ve kendine zarar vermemesi için arkadaşının göğsüne oturup kollarını yere yapıştırmak zorunda kalır. bir sonraki aşamada mertz nöbetler yaşar, komaya girer ve ninnis'in yarığa düşüp kaybolmasından 25 gün sonra, 8 ocak 1913 günü yaşamını yitirir.

    o zamanlar husky karaciğerinin aşırı miktarda a vitamini içerdiği bilinmemektedir. ayrıca o miktarda a vitaminin insan karaciğerine ciddi zarar verebileceği de bilinmemektedir o dönemlerde. her bir husky karaciğerinin ağırlığının yaklaşık 1 kilo ettiği ve yaklaşık 6 husky karaciğeri yendiği düşünüldüğünde ikilinin hypervitaminosis a yani a vitamini zehirlenmesi yaşamasına yetecek kadar karaciğer tükettiği tahmin edilmektedir. fakat köpek etini yemek için fazla sert bulan mertz mawson'a göre daha fazla karaciğer yemiştir; iki adam da a vitamini zehirlenmesinden mustariptir fakat mertz'inki kronik bir hal almıştır. bu arada inuit geleneklerinde köpeğin ciğerinin asla yenmediğini belirtmekte fayda var. inuitler muhtemelen köpek karaciğerinin fazla tüketilmesinin ölüme yol açabileceğini zamanla deneyimleyip öğrendikleri için böyle bir gelenek gelişmiştir.

    douglas mawson sonraki 100 mili* tek başına katetmek zorunda kalmıştır. bu ana üsse dönüş yolunda mawson da ninnis gibi bir buz yarığından düşmüş fakat kızağının yarığın ağzına sıkışması sonucunda ölümden dönmüştür. kızağın koşum takımına takılıp asılı kalan mawson tırmanarak kurtarır kendini.

    mawson sonunda cape denison'a vardığında sy aurora isimli gemi birkaç saat önce ayrılmıştır. mawson ve mawson için geride kalıp bekleyen 6 kişi aralık 1913'e dek bir sene daha kışlarlar orada. bu süre içerisinde mawson ve arkadaşları antarktik kıyılarını keşfe çıkar, manyetik güney kutbunun yerini daha yakın bir şekilde tespit ederler.

    antarktika'dan dönen douglas mawson, 31 mart 1914'te guillaume daniel delprat'in kızı francisca adriana delprat ile evlenir. mawson ve francisca'nın patricia ve jessica isimli iki kızları olur. 1914'te kendisine ayrıca şövalye ünvanı verilir.

    edit: bu üç adamın rotasına şuradan gözatabilirsiniz.

  • sağda solda adını duydum, üstteki entryleride okumadım ve nedir diye detaylı bir şekilde araştırmadım.

    klasik diğer sistemler gibi üyeleri tarafından savunuluyor.

    akıllı olun, girmeyin böyle sistemlere. sene 2017 olmuş hala bu kadar enayiyi nasıl bulabildiklerine hayret ediyorum.

    nasıl ki, x kişinin ameliyat olması için yardım toplanıyorsa bu sistemlere katılan insanlar için de para toplanılmalı ve zeka nakli alanında araştırmalara harcanmalıdır.

  • trans-exclusionary radical feminists’in kısaltması olan ve liberal feministler & trans aktivistler tarafından ”cinsiyet rolleri” konusunda eleştirel davranan kadın hakları savunucularını susturmak için kullanılan aşağılayıcı terim.

    radikal feministler cinsiyetin toplumsal inşa süreciyle ortaya çıkan, doğumdan itbaren tüm çevre tarafından bireye empoze edilen ve özellikle kadını erkeğe tabi kılmak için tasarlanmış bir kavram olduğunu savunur. bu teori elbette doğumundan itibaren kendini jenitallerinin söylediğinden farklı bir cinsiyette hisseden bireyleri açıklamakta yetersiz kalır. kim tüm toplumun desteği arkasındayken, gerekli araçlara (iki top bir çubuk) doğuştan sahipken, herkesin daha üstün olduğunda mutabık olduğu bir pozisyonu durup dururken bırakmak istesin ki, değil mi?

    bu yüzden radikal feminizm ve queer teorisi bir arada yaşayamazlar, birbirlerine böyle hakaretamiz yaftalar yakıştırırlar.

  • 22 nisanda başvurduğum pandemi yardımı dün bu saatlerde reddedildi.

    yaşım 37 ve ailemle aynı evde yaşıyorum. işsizim.

    yiyenlere afiyet olsun. benim söyleyeceklerim bu kadar.

  • 10 sene sonra kapağı atacağı isveç’ten ortadoğu çöplüğüne dönmüş olacak olan türkiye hakkında yorumlarına devam edecek liboş. hayatının hiç bir anında çok sevdiği “mültecilerle” bir arada bulunmak zorunda kalmayacağını bilmenin rahatlığı ile türkiye cumhuriyetinin mezarını kazmakla meşgul.

  • her zerresiyle ahlaki bir çöküş yaşayan ülkem.

    bugün sabah uyandım. önce markete fırına uğradım. marketten üzerinde indirimli etiket olan bir kaç ürün almıştım. yolda fişi incelerken indirimli değil normal fiyattan geçtiğini farkettim. kendimde dönüp hesap soracak gücü bulamadım. içimden sövdüm eve yürümeye devam ettim.

    yürürken aracımı park ettiğim sokaktan geçiyordum. biraz dikkatli bakınca dün gece yine birinin şoför kapısı ve arka kapıya boydan boya sürttüğünü gördüm. aracı yaklaşık 5 ay önce aldım. bu sanırım 4. ya da 5. kez kapı önünde aracıma hasar veriliyor. hatta bir tanesi bayağı kapıyı göçertmiş. hepsi benim görmediğim muhtemelen gece saatlerinde oldu. aracın ön tarafında cep telefonumun yer aldığı bir görsel var. 5 kere ya 5 kere oldu benim bir kere bile telefonum çalmadı. bir allahım kul aracınıza hasar verdim gelin bakalım demedi. herkes mi kötü arkadaş herkes mı ahlaksız? bu durum beni maddi hasardan bin kat daha fazla üzüyor. yaşama sevincimi elimden alıyor. ben artık nefes alamıyorum.

  • zaten adamın içeri girmesi için 30 tane aynı suçtan dosyası olması gerekiyor. zor bela tutuklanan adamı salma planı yapmayın be kardeşim.

  • bu vesileyle artık şu köy güzellemelerini de bırakalım artık, köy cehalettir, dedikodudur, körlüktür. küçük yerlerde insanlara nasıl acımasızca lakaplar takıldığını hatırlayın.

  • bir şakanın şaka olup olmadığını anlamak için şaka yapılan kişinin de gülüyor olması gerekir. burda gülmüyor.

    bu bir şaka değildir.

    bir şakanın, şaka mı şiddet mi olup olmadığını anlamak için şaka yapılan kişinin zarar görmüyor olması gerekir. burada zarar görüyor.

    bu bir şiddettir.

    kendinden daha güçsüz ve sayıca üstün oldukları kişiye şiddet uygulayan bu it sürüsünün hakkını bulması ümidiyle.

  • muhtemelen yetmiş yaş civarı iki insan ve çalışırken vefat ediyorlar. maalesef çoğumuzu bekleyen son bu, ölene kadar çalışmak ve çalışma esnasında ölüm. hayat şartları inzivadayken ölüme izin vermiyor bu bir lüks olmuş artık. allah rahmet eylesin, huzuru diğer dünyada bulurlar umarım.