ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
öldükten sonra hiçliğin olma ihtimali
- ben ilk defa bir dine inanmak istedim. hiçliğin olmaması için dua ettim.
depremde 4 kuzenimi kaybettim.
birini enkazdan canlı çıkarttık. bacağı tamamen ezilmişti. kesilmesi gerekiyor dediler. apar topar bir ambulansla gitti. 3 gün nerede olduğunu aradık. sonra morgta kimliği tespit edildi.
ikisi birbirine sarılmış halde bulundu. abi kardeşlerdi. cesetleri tanınmaz halde dediler. tek dileğim acı çekmeden anında ölmüş olmaları. çünkü asıl korkunç kısım, gelmeyen yardımı beklemekmiş.
son kuzenim tam 3 gün yaşam mücadelesi verdi enkaz altında. sesini duyduk, "nefes alamıyorum kurtarın" yakarışları hala kulağımda. 5 bina birbiri üstüne binmişti. çok zor ulaştılar. 4. gün buldular bedenini. hala sıcaktı.
düşünüyorum şimdi. depremden beridir bunu düşünüyorum. hepsi gencecikti 20li yaşlarındalardı. bu kadar mıydı yani hakları ? daha hiçbir şey yaşamamışlardı ki. hiçliğe karışmış olma ihtimalleri canımı çok yakıyor artık. inanmıyor olsam da cennet umarım vardır diyorum istemsiz. bu dünyada sadece 20 küsür yıl geçirip yok olmalarını kabullenemiyorum.
umarım ben bu satırları yazarken başka yerde tekrar doğmuşsunuzdur. anılarımızı, aranıza katılana kadar yaşatacağım.
sizi çok seviyorum.
yakın arkadaştan bir anda soğutan şeyler
- bir ben ısmarladım bir sen ısmarla yapan arkadaştır. arkadaş arasında yenilen içilenin hesabı olmaz.
çocukların reflektörle okula gitmesi
- biliyoruz bunun kalıcı çözümü bu uygulama değil fakat bugünü yaşanabilir hale getirmek zorundayız. yanlış saat uygulamasının sonuçlarını çocuklarımız için en aza indirmeye çalışıyoruz.
okula gece karanlığında gitmek zorunda kalan evlatlarımızın güvenliğini sağlamak için finlandiya büyükelçiliği ile iş birliği yaptık. ilk etapta 750 reflektörlü kol bandı dağıtıyoruz.
geçen yıl 10 bin olan reflektörlü çanta çıkartması dağıtımımızı ise bu yıl 20 bine çıkarıyoruz.
link: https://twitter.com/…s06/status/1612752590034604032
taksiciler battı mutlu musunuz
- nükleer bombadan sonra yeryüzünde; hamamböcekleri, emlakçılar, taksiciler ve müteahhitler hayatta kalacaktır. merak etmeyiniz, bir şey olmaz onlara.
gece çişe kalkıp dönünce kendini yatakta görmek
simit yerken şakaklarda oluşan ağrı
- bazen olur bu. özellikle simit gevrek değilse, ısırınca kolayca parçalanmıyorsa olur. insanoğlu sadece simitle beslenmek zorunda kalsa, evrim sürecinde şakaklarda mini üçgen boynuzlar çıkmasına neden olurdu heralde.
sabah duş almak vs geceden duş almak
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
- yer: istanbul teknik üniversitesi fen edebiyat fakültesi anfilerinden biri.
bahsi geçen anfinin ısınma konusunda problemleri vardır. ön taraflar kaloriferlerden fazlaca ısınıp fırın olurken arka taraf titremektedir. derste ogrencilerden biri bu malum problemi 'hocam cok üsüyoruz' seklinde dile getirirken, anfinin acık olan kapısından bir hademe girer
hademe : 'hocam bu anfi yanlış yapılmıştır. bu anfi ısınamaz. termodinamiğin 2. yasasına göre bu anfi ısınamaz' der ve çıkar.
2016'dan edit : anfi ne lan, amfi'dir o.
nikola tesla
- sırp elektrik mühendisi hayatına bir köy evinde başladı, abisinin ölümü üzerine ailesinin aşırı baskısı ile karşılaştı, zayıf bir bünyeye sahipti. yıllarca anası ona abisini anlattı durdu, o da sonunda patladı, ne oldu, günde 20 saat çalışan bir canavar oldu, takıntılı bir deli oldu veya bilinen deyimle "elektiriğin tanrısı" oldu.
tesla'nın hayatı boyunca yapmak istediği şey, elektrik dalgalarını, aynı hertz dalgalarında (bildiğimiz radyo dalgaları) olduğu gibi atmosferde iletebilmekti. böylelikle tüm insanlık için bir merkezden üretilen, bedava elektrik sağlanmış olacaktı. sürekli bu hedef üzerine çalıştı durdu, ancak amerikan elektrik dağıtım şebekesinin patronları bu fikri pek beğenmediler (önce edison'un şirketi, sonra westinghouse). ona verdikleri destekleri bir bir çektiler, oysa tesla ta o zamanlar kısıtlı imkanlarıyla şimşekten dahi güçlü arklar yaratmayı başarmıştı, şu bahsedilen tesla bobini aracılığı ile.
yalnız bırakılması ile mecburen silah projeleri ile dikkat çekmeye çalıştı, ayrıca hitler'in kesinlikle durdurulması gerektiğine inanıyordu (2. dünya savaşı sırasında bir alman gemisi elektrik atlaması sonucunda batmıştı, bu olayda tesla'nın parmağı olduğu düşünülüyor). o projeleri bugün için bile son derece ütopikti; elektrik kalkanları, mikrodalga silahları vesaireler.. hatta o kadar ki, tungutska patlamasında bile tesla'nın izi aranmaya başlandı.
tesla'nın bugün günlük yaşamda kullandığımız herşeyde direk payı vardır; bilgisayar, televizyon, radyo, internet. hatta o kadar ki, radyoyu tesla'nın bulduğunu amerikan yüksek mahkemeleri 50'li yıllarda kabul etmişti. bugün evlerde kullandığımız ac şebekeler yine tam olarak onun icadıdır; ac şebekeler sayesinde tesla, edison'un dc sistemini darmadağın etmiş ve elektriği uzak mesafelere iletmeyi başararak, bu rahmeti her eve sokmuştur. ama onun için tüm bunlar pek basit uğraşlardır.
çok bağlı olduğu annesinin ölümü üzerine çok etlilenir; insan aklını ve dolayısiyle beyin dalgalarını araştırmaya koyulur; beyinde alfa, beta ve teta olmak üzere 3 ana dalga çeşidi olduğunu keşfeder, dünyanın rezonansını ölçer; düşünceyi ekrana yansıtma deneyleri yapar, telapati üzerine çalışır.
tesla 100'lerce patenti olan, zamanının ötesinde bir dahi (hatta einstein'ın rölativite teorisinde hata bulacak ve bu yıllar sonra ispatlanabilinecek kadar büyük bir dahi); ancak isminin 1920'lerden beri kitaplardan yavaş yavaş silinmesi insana "ne hikmettir" dedirtmiyor, açıkladık işte neden dedirtmiyor, nedeni işte budur, böyledir.
temmuz 2021 memurların maaşlarının düşürülmesi
- her 6 aylık dönemde bir kez yaşanan ama yandaş basının "memura %8 zam" şeklinde algı yaptığı olay. gelin bilal'e anlatır gibi anlatayım.
memura 2020 ve 2021 yılında yapılacak olan zamlar, 2019 yılında kararlaştırılmıştı ve yetkili sendika 2020'de %4 + %4 için, 2021'de %3 + %3 zam için anlaşmışlardı. ne kadar komik zamlar değil mi? yine de buna rezalet bir kararla imza atıp onayladılar. anlaşma gereği eğer bu zamlar enflasyondan düşük olursa, zam enflasyona eşitlenecekti. (bunun kaçınılmaz olduğunu herkes biliyordu)
şimdi 2021 ocak ayında bu anlaşma gereği %3 zam yapıldı 1 ocak - 30 haziran arası için. fakat ocak-haziran arası enflasyonu bugün %8,4 olarak açıklandı ve memurlar 6 ay boyunca sadece ocakta aldıkları %3'lük zamla idare etmek zorunda kaldılar. temmuzda yapılacak olan memura %8 zam, işte ocak-haziran arasında alınması gereken ama alınamayan ve enflasyona fazlasıyla yenik düşen maaşın enflasyona eşitlenmeye çalışılmasıdır. zam değildir, maaşı enflasyona eşitlemek yani maaşı 0 lira arttırmaktır.
fakat olay şurada bozuluyor. enflasyon gerçek açıklanmıyor. eğer gerçek enflasyon 6 aylık %8 olsaydı, memurun alacağı %8'lik maaş artışı gerçek hayatta 0 liraya denk gelmiş olacaktı. ama gerçek enflasyon 6 aylık %20 civarında olduğu için memur maaşı azalmış oluyor, bunu da hiç kimse anlamıyor.
özet: eğer 6 aylık gerçek enflasyon %8 ise, maaşa yapılan %8 arttırma sadece maaşınızı geçen seneyle aynı yapar, hiçbir şey arttırmaz. alım gücü aynı kalır. fakat gerçek enflasyon 6 aylık %20 civarında olduğu için aradaki büyük fark alım gücünü ciddi ölçüde her 6 ayda bir düşürüyor.
ekleme: vergi dilimi olayını yazan çok olmuş, evet maaşlar haziran-temmuz gibi bir üst vergi dilimine giriyor ve zaten çok az olan ve zammış gibi görünen gelir artışı, vergi kesintisiyle yok oluyor. eksiye iki kat batmış oluyoruz. kasım-aralık gibi %27'lik dilime girince zaten gelirden çok vergi gideri oluşuyor neredeyse. :)
spor ayakkabı kot sakal ve tişörtle yapılan iş
- kot sakal terletmiyor mu?