2116 entry daha
  • yıllar önce yakından tanıdığım bir arkadaşımın intihar etmesi sonucu ciddiyetini algilayabildigim hastalık.ogretim gorevlisiydi ve hicbir sorunu derdi yok gibi görüyordu. çözümü var mi bilmiyorum ancak basite alınabilecek bir hastalık olmadığını biliyorum.
  • kronik bir bozukluktur. kendi beyninle savaşman gerekir sürekli. maniye girmek istersin çünkü sana hayatının en harika günlerini yaşatmıştır, onu özlersin ama sonrasında yaşadığın depresyonları hatırlarsın. intihar etmemek için yardım dilendiğini hatırlarsın.

    ilaçlarını aksattığında, alkolü abarttığında, birkaç gün uyku düzenin bozulduğunda çarpıklaşmaya başlarsın, algıların değişir, ya yükselişe geçersin ya çöküşe. işlevselliğin bozulur, etrafındaki insanlar “neler oluyor?” demeye başlar. anlatırsın ama açıklayamazsın.

    geçirilen her atak sonrası beynin bazı yapılarında hacimsel küçülme olduğu, kognitif işlevlerin bozulduğu ve nöroinflamasyon geliştiği gösterilmiş. yani her atak beynini yer yavaş yavaş.

    ilaçların yan etkileriyle uğraşırsın, bırakmak istersin ama yine aynı şeyleri yaşayacağını bildiğin için korkarsın. kendine güvenemezsin, beynine güvenemezsin. gün geçtikçe daha çok yıpranırsın.

    düzenli bir ilişki kuramazsın çünkü ataklarını kimse anlamaz. “noldu şimdi niye böyle davranıyorsun?” sorularına cevap veremezsin. depresyona girip günde 20 saat uyuduğunda ve tek istediğin şey intihar etmek olduğunda, kendi kişisel bakımını, yemeğini bile idame ettiremeyecek hale geldiğinde kimse sana bakmak istemez.

    daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum.
  • hastalık detaylı anlatılmış bilgili yazarlarımız tarafından. öncelikle onlara teşekkürlerimi sunarım. beni asıl rahatsız eden 2 husus var:

    1) girdiği olumsuz ruh halinden ötürü, sırf ismi mi havalı geldiğinden yoksa hastalık sahibi olmak moda olduğundan mı nedir, bazı kişilerin ortamlarda ben bipolarım yeaaaa diyerek gezmesi. sen bipolar falan değilsin maloş. bu hastalıktan muzdarip kişileri hafife alacak kadar ilgi budalası ve bencil birisin sadece.

    2) 2 tane kişisel gelişim kitabı okuyup, sikik bir kaç seminere katılıp bir kaç seans da es kaza terapi gören ve çevresindeki her sorunu olan kişiye hastalık teşhisi koyarak, sen bipolarsın, falanca narsist deyip; mezardaki psikiyatrları ters döndürecek, görevdekileri de sinirden ağlatacak kıvamda tespitler kasan maloşlar.

    ulan adam bu işin ilmîni yıllarca okumuş. o bile bir kaç seansta belki teşhis koyabiliyor. bu andaval da gelmiş kafede kahve yudumlarken iki sözden, bir kaş hareketinden sen bipolarsın diyor.
    yapmayın, her boku bilmeyiverin. insanları incitiyorsunuz. vesvesenize kapılabilir ruh sağlığı iyi olmayan insanlar bundan çok etkilenebilir. bir siki de yorumlamayıverin.

    ailemde paranoid şizofreni teşhisli bir akrabam var. kendisiyle başka sebeplerden ötürü artık görüşmesem de, o işler sizin kahve içerken yorumlayacağınız şeyler değil. yaşayana ayrı zor yakın çevresine ayrı zordur. lütfen yapmayın.
  • yaza girmeden önce lamictal'i depakin'le değiştirip, risperdal'i 2 mg'a çıkaran doktoruma teşekkürlerimi sunuyorum. nadir öfke nöbetleri ve bazı dikkat eksikliği durumları haricinde son birkaç ay çok güzel geçti.

    şehir değiştirdim. yeni bir işe başladım. uyku düzenimi oturttum. artık uyku hapı bile kullanmıyorum.

    beni olumsuz etkileyeceğini düşündüğüm her şeyi kendimden uzaklaştırıyorum. spotify'daki şarkı listemdeki şarkılarda depresif sözler ya da melodiler olan şarkıları bilelistemden çıkarttım. hiçbir şeyin modumu düşürmesine izin vermiyorum.

    düzen bana çok iyi geldi; ki böyle bir insan hiç olmadığım halde. yattığım saat belli, kalktığım saat belli, yemek yediğim saatler belli. sabah işe başladığımda yoğunluk içinde zaman da su gibi akıp geçiyor zaten. haftanın birkaç günü arkadaşlarla oturup vakit geçiriyorum. bazen mangala falan gidiyoruz. dün mesela halı sahaya çağırdılar. değişik şeyler yapmak iyi geliyor.

    mani zamanında başıma açtığım dertler nedeniyle intihara kadar giden bir sürecim olmuştu. şimdi o sorunları da yavaş yavaş yoluna koymaya başladım. birkaç çözüm geliştirdim. vicdani retçi olduğum için devam eden bir davam var. ona da önümüzdeki ay sağlık kurulu raporu alabilirsem her şey düzene girmiş olacak.

    bunları 3 kez intihar girişiminde bulunmuş, sayısız defalar mani döneminde başını derde sokmuş ve aylarda majör depresyondan muzdarip sadece nefes alıp uyumaktan başka bir şey yapmayan birisi olarak yazıyorum.

    yarın belki her şey yeniden altüst olacak ama bugün mutluyum ve huzurluyum.
  • bir gün dağları delerim, ertesi gün yataktan çıkamam.”
    duygudurumun rollercoaster hali. bir sabah dünyayı kurtaracak enerjiyle uyanırsın, ertesi sabah perdeleri bile açmak ağır gelir. dışarıdan “modun düşük” ya da “fazla enerjiksin” gibi görünse de içeride ciddi bir fırtına döner. en tehlikeli kısmı da bu zaten: insanlar çoğu zaman anlayamaz, sen de anlatamazsın. iyi bir psikiyatrist, doğru ilaç ve destekle yönetilebilir ama “deli” damgası hâlâ toplumda maalesef yapışkan.
    bipolar bir hastalık değilmiş gibi davranan toplumun kendisi bazen daha dengesiz.
hesabın var mı? giriş yap