kilo vermek isteyenlere tavsiyeler
11415 entry daha
- 8 saat yiyip 16 saat aç kalın.
- işlenmiş gıda , 3 u bir arada kahve(!) , glikoz şuruplu içecekler vs bunları hayatınızdan cikarmadikca tavsiye aramayın.
- 1. if deneyin, açlık sürecini uzatın.
2. porsiyonları küçültün, tek tabakta yemek baya etkli bir yöntemdir.
3. karbonhidrat içeren besinlerden de bir zahmet uzak durun.
4. en azından yürüyüş yaparak, kalori açığı yarattığınız bedeninizde, yağ yakmanıza yardımcı olacaktır.
5. bir de çok sevin.* - burada verilen tavsiyelere aldanmayın, herkesin bünyesi farklı.
bir doktora gidin kan değerlerinize baktırın, ardından devlet hastanelerinin diyetisyen hizmetinden faydalanın.
iradenize sahip çıkıp listeye uyun ve bol bol gücünüz nispetinde spor yapın.
illa salonlara parçalanmanıza gerek yok. vaktiniz veya bütçeniz müsait olmayabilir, düzenli 1 saat tempolu sağlam bir yürüyüşle ve evde vücut ağırlığı hareketleriyle farkı görürsünüz. - öncelikle, diyetin sihri kaloride değil sürdürülebilirliktedir.
kilo vermek istiyorsan:
• kendine yalan söylemeyi bırak,
• paketli gıdayı kes,
• su iç,
• yürümeye başla (evin çevresinde tur atmak bile başlangıçtır),
• “bugün de yemedim” gururunu hissetmeyi öğren.
arada bir “acıkmak” insanın doğasına aykırı değildir.
bir de jordan peterson gibi sadece kırmızı et yiyip, yanına da kemik suyu, tuz ve depresyon ekleyerek yaşamayı önerenler var. etoburluk kutsal, sebze haram, ekmek şeytan diyor. kızıyla beraber bu “carnivore diet” işine girip, brokoliyi şeytanlaştırdılar.
ama unutmayalım: jordan peterson psikoloji profesörü, diyetisyen değil. kendisinin zorlu bir depresyon geçmişi var. et diyetiyle hayatını toparladığını söylüyor ama bu “herkese uyar” anlamına gelmiyor.
protein bazlı beslenmenin avantajı:
• tokluk hissi fazla,
• kas kaybı az,
• kan şekeri sabit.
dezavantajı:
• uzun vadede böbrek yorabilir,
• lif alımı yok,
• sosyal hayatta “ben sadece et yiyorum” demek = arkadaş kaybetme riski.
sonuç: kilo vermek istiyorsan peterson gibi yaşamak zorunda değilsin. ama işlenmiş gıdayı, fazla şekeri, hareketsizliği hayatından çıkarırsan zaten %80 yol alırsın. geri kalanı: sabır, uyku ve süreklilik. - sevişin. bunu yazan olmamış ben diyeyim
- if demeyeni yatırıp öpüyorlar. yazan çıksın, sırada bekleyeni çok.
- aklınızda bulunsun;
* kadın ve erkek vücudunun beslenmeye karşı verdiği tepkiler birbirinden farklıdır.
* kadınlar kendi aralarında bile birbirlerinden farklıdır.
* erkeklerde işe yarayan diyet modelleri, kadınlarda tam tersi sonuçlar doğurabilir.
* ıf ya da ketojenik diyet, uzun süreli uygulamalarda kadınlarda ciddi hormonal bozukluklara neden olabilir.
kilo vermek istiyorsanız şu konularda adım atmanız gerekir
1. doğru bir beslenme rutini oluşturmak
(öğünlerde doğru ve yeterli makro besin dağılımı ve doğru beslenme zamanlaması)
2. doğru uyku rutini oluşturmak
(her gün, hemen hemen aynı saatlerde uyumak, yeterli süre ve kalitede uyku almak)
3. paketli ve işlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmak
(geç saatlerde tüketimi ortadam kaldırmak, erken saatlerde tüketimi sınırlamak)
spor yapıyorsanız / yapacaksanız da şunu unutmayın;
"hem spor yapıyorum hem ketojenik besleniyorum" en büyük hata olur. (özellikle kadınlar için)
yaptığınız aktivitenin ihtiyacı olan enerjiyi mutlaka sağlamalısınız.
kalori açığınızı bazal metabolizmanız üzerinden %10 olacak şekilde sınırlamalısınız. kesinlikle daha fazlası değil.
son olarak;
eğer kendi başınıza başaramıyorsanız, bir uzmandan destek almak sağlığınız açısından doğru karar olur. - sıkı durun kıymetli dostlar;
diyetisyen, doktor ve spor antrenöründen yardım alıp da 1 ay sonra başladığı noktaya geri dönen ben sonradan nasıl tek başıma kilo verdim anlatıyorum.
şunu anladım ki birinci öncelik gerçek bir motivasyonun olmasıymış. yardım alırken tek motivasyonum kilonun rahatsız edici olmasıydı. gerçek değilmiş bu.
hayatın getirdiği bir motivasyon beni buldu diyelim bu kısım için.
denediğim ve yardım aldığım diyetlerimdeki en büyük sorunum porsiyonları aşmamdı. 5 öğünüm vardı. diyetisyenime bir avuç çiğ bademin fotoğrafını atıp paketin hepsini yiyordum. sporda kardiyo vakti gelince antrenör ayrılıyordu. benim örn. 1 saat kardiyoya devam etmem gerekiyordu. dk tutup danışman ayrıldıktan 5dk sonra da ben çıkıyordum tesisten. çevreme de bak hepsini yaptım, demek ki olmuyor deyip geçiyordum.
yani kendimi kandırıyordum.
motivasyonum beni bulduktan sonra disiplinli bir diyete ihtiyacım vardı. kahvaltıyı tamamen kaldırdım. sabahları bol su ve bir kupa filtre kahve içiyordum.
kahve hem enerji veriyordu hem de sabah düzenine alıştıktan sonra başka bir şeye ihtiyaç duymuyorsunuz.
1. öğün:
öğlen 12'de 3 parçalı öğünümü yiyordum.
+pilav (başlarda bulgur, sonra arada pirinç)
+sulu et veya tavuk yemeği
+1 yemek kaşığı sirke bulunan klâsik salata veya yeşillikli salata.
sirkenin hissettiğim etkisi şöyle; midede besinlerin daha uzun süre kalmasını sağlıyor ve tokluk hissi veriyor. şuan sirkeyi sık kullanmıyorum. çünkü açlık hissetmiyorum.
2. öğün:
akşam 7'de
bir gün yarım su bardağı süt + 1 su bardağı yulaf + 1 çay kaşığı avokado yağı
ertesi gün 50gr yağsız ton balığı +1 yumurta karıştırıp tavada. pişirirken 1 yemek kaşığı zeytinyağı kullanıyordum.
burda ana kural 2 öğün haricinde başka hiçbir şey yememek. bol su tüketmek. su kahve ve çay dışında başka hiçbir şey tüketmiyordum. ekmek yok. şeker tatlı vs. yok. orda burda yapılan ikramlar kat-i bir şekilde geri çevrilecek.
bu yeme alışkanlığı tertip olarak bana çok kolay geldi. gün içinde ne yesem diye düşünmek zorunda kalmıyordum. kendi içinde disiplini vardı, çok öğünlü diyetlerdeki gibi düzen hemen bozulmuyordu.
başlarda çok açlık çektim. o kadar ki rüyamda yemek falan yiyordum.
15 gün sonra açlık hissi tamamen gitti. halsizlik yerini saçma bir enerjiye bıraktı. -ben bu enerjinin adını içgüdüsel yemek arama enerjisi koydum.
artık 1. öğünümün ortalarındayken doymaya başlıyordum. yine de değerlerim düşmesin diye yemeğimin tamamını zorla yiyordum.
spor olarak badi ve kardiyoyu tamamen bıraktım. haftada 2 gün birer saat tamamen keyfine yüzüyordum. yine haftada bir gün tamamen keyfine bir saat yürüyordum. sahil, park veya 1. öğünümü yiyeceğim x bir yere yürüyerek gidip geliyordum.
sonuç hızlı ve başarılıydı. başlarken 20kg fazlam vardı. 3 yıldır veremiyordum. şuan ideal kiloma ulaştım ve sabit devam ediyorum. 3,5 ay gibi kısa bir sürede kilo kaybettiğim için geçtiğimiz günlerde check up yaptırdım. hiçbir sorun yok gibi görünüyor.
bu diyete başladıktan sonra araştırdığımda yaptığım şeyin aralıklı oruç diyeti ne yakın olduğunu öğrendim.
siz yine de bünyeniz müsait mi uygun mu emin olmadan benim gibi kafanıza göre diyet yapmayın. ytd
imla - kanun belli, hiç birşey yoktan var olamaz, var olan hiç birsey yok olamaz doğada.
ya yediğin çok yakacaksın ya yaktığından az yiyeceksin.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap