modern insanın mutsuzluk nedenleri

• modern zamandaki buyuk beklentiler ve umutlar, buyuk hayal kirikliklari. sonuc mutsuzluk ve de yalnizlik. sanki oyle...
• internet=mutluluk.
  yoksa mutsuzsun.
  çok pis yokluk çektirir krizlere sokar cepten yada bilgisayardan bir şekilde bağlı kalman lazım.
• yetinememek.
  
  hatta bununla ilgili bir de şarkı vardı dur hatırladığım kadarını yazayım.
  
  yetinmeyi bilir misin?
  sana verdiği kadarıyla hayatın
  bilsen de bilmesen de yara bere içinde bu yollardan geçeceksin.
• varoluşuna yabancılaşması. en büyük nedeni budur. moderniteye uyum sağlamak için kendini farklı biri olarak gösterme eğilimidir.
• modernliktir. insanlar entelektüel, toplumlar teknolojik olarak geliştikçe kendi doğal kökenlerinden uzaklaşıyorlar.
  
  insan bir hayvandır (aksini iddia edenin kalbini kırarım) ve hayvanlar düşünmez, en azından varoluşsal olarak düşünmez. belki anlık olarak düşünür. hayvan, içgüdüleri ile hareket eder.
  
  insanın gelişmesine neden olan şey düşünmesidir. insanlar, entelektüel, kültürel, teknolojik olarak zaman içinde gelişmiştir. bunun nedeni de düşünerek, üzerine kafa yorarak kendisine sıkıntı, sorun çıkaran şeylerin üstesinden gelmeye çalışmasıdır. zekası sayesinde problemlerinin üstesinden gelmiş midir? gelmiştir. mesela tarımı bulmuştur. böylece avlanma ya da meyve, sebze toplama gerekliliği azalmıştır. mesela ateşi kullanmayı öğrenmiştir ve ısınma sıkıntısının üzerinden gelmiştir. mesela silah yapmayı öğrenmiştir, avlanması kolaylaşmıştır. tekerleği icat etmiştir, yükleri taşımak kolaylaşmıştır.
  
  insanlık tarihi boyunca icat edilen şeyler genellikle birtakım fiziksel problemlerin üstesinden gelmek için kullanılmıştır. ancak bu fiziksel problemlerin çözülmesi ruhsal problemlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. avlanmanın azalıp kolaylaşması, tekerlek, ateş vs. insanın harcadığı fiziksel eforu azaltmıştır. vücudunuz ne kadar az çalışırsa beyniniz o kadar fazla çalışır. bunu spor yapan insanlar anlayacaktır. mesela yaptığınız sporu icra ederken nasıl hareket etmeniz gerektiğinden başka bir şey düşünemezsiniz, o anda olmanız gerekir. avlanmak da böyle. avlanmak fiziksel bir güç, çaba ister. bir hayvanı avlamaya çabalarken başka bir şey düşünemezsin.
  
  daha fazla düşünmek demek hem yeni şeyler bulmak demek, hem de daha fazla sorgulamak demek. yeni icatlar insanların hayatını daha da kolaylaştıracak ve daha fazla düşünmesine neden olacaktır. bu böyle bir döngüde ilerleyecektir.
  
  peki daha fazla sorgulamak neye yol açar? ilk kez varoluşunu sorgulayan insan muhtemelen tanrı’yı keşfetti (ya da icat etti, inanıp inanmadığımıza göre değişir ancak sonuç aynı). neden tanrı, tanrılar varoluşsal sorgulama ile ortaya çıktı? çünkü insan bulunduğu dünyayı ne fiziksel ne de metafiziksel olarak anlayabilecek kapasitede değil (ilerlemiş olsa da halen değil). bundan dolayı bu boşlukları doldurması gerekiyor. yani sonuç olarak dinler ortaya çıktı.
  
  peki dinler mutsuzluğun bir nedeni mi? evet. çünkü bir dine inanan insan varoluşun anlamsızlığını da farkeder çünkü din bu anlamsızlığı doldurmak için vardır. düşünmeyen insan bu anlamsızlığı farkedemezdi, bir hayvanın farketmediği gibi. (bu yorumu inanan biri olarak yapıyorum.)
  
  dinler insanlar arasındaki eşitsizliğin de nedenlerinden biri maalesef. çünkü insanlar arasında bir farklılık yarattı. inançlı, inançsız, farklı dinin mensubu vs. ilerde çıkan dinler de yazıtlarında eşitsizliğe karşı çıktılar ve doğayı, doğal yaşamı desteklediler. ancak varolan durumu daha beter yapmaktan başka bir işe yaramadılar.
  
  insanlardaki mutsuzluğun başka bir nedeni ise mülkiyet oldu. insan geliştikçe komün hayatı bıraktı. neden böyle oldu bilmiyorum ama bu böyle gelişti. bir şekilde insanlarda daha fazla şeye sahip olma arzusu çıktı.
  eskiden insanlar bir çocuğun bir sürü babası olduğuna inanıyorlardı. bundan dolayı eşlilik diye bir şey yoktu ve çocukları toplum olarak yetiştirmek gelenekti. ancak bir çocuğun bir anne ve bir babadan geldiği anlaşıldığında tek eşlilik arttı.
  
  peki mülkiyet ve tek eşlilik nasıl sıkıntılılara yol açtı? mülkiyet eşitsizliği, açgözlülüğü yarattı. bunlar eksik hissetmeye ve doyumsuzluğa neden oldu. aynı zamanda suçların ortaya çıkmasına neden oldu.
  tek eşlilik, hem insanları doğal olmayan bir bağlılığa yöneltti hem de insanların cinselliğini bastırmasına neden oldu. çünkü ahlak denen bir şey ortaya çıktı, ki bunda dinlerin payı da büyük. ahlak insanlara, insanların doğasına aykırı şeyleri dikta ettirdi, ettiriyor. ahlakın, erdem veya çapkınlık olarak dikta ettirdiği şeyler, insanların doğasına aykırıydı, halen de aykırı çünkü doğada ayıp diye bir şey olmaz, olamaz. erdem ve çapkınlık olarak betimlenen şeyler yapaydır. bunlara uygun yaşamaya zorlanmak insanları mutsuz eder.
  
  bunların sonucunda mutluluk, mutsuzluk gibi yapay bir şey ortaya çıktı. duygular yapaydır ve beşeridir. gerçek ve doğal olan hislerdir. tatmin, zevk doğaldır. biz tatmin olduğumuzda mutlu oluruz. ancak yapay tatminler mutsuzluğa yol açar. consumerism bununla çalışır. insanlar bir şey aldıklarında tatmin olurlar ancak bu tatmin kısa sürelidir. tatmin olmak için daha fazlasını almak ve kazanmak ister. ancak bunu başaramadığınız vakit tatmin olamazsınız ve mutsuz olursunuz.
  
  ancak fiziksel yani doğal zevkler her zaman ulaşılabilir şeylerdir. yani öyle olması gerekir. seks, yemek, uyku. bunlar fiziksel tatminlerdir. doğal insan bunlara kolayca ulaşabilir. ancak modern insan bunlara kolayca ulaşamaz. neden? ahlak, cinselliğin bastırılmasına, tek eşlilik ise sekse ulaşılmasını zorlaştırır. (görünen o ki bu olay giderek artıyor, ayrıca cinsel tatminsizlik de artıyor). yemek derseniz, dünya da milyonlarca insan aç. bu doğal değil çünkü yiyeceğin eşitsiz paylaşıldığı bir dünya var. üstelik isteyerek aç kalan insanlar var (rejim), bunun sonucu insanları zihnen tatmin etse bile aç kalmak bedeninizi tatmin etmiyor. uyku ise modern inananın ciddi bir problemi. uykusuzluk problemleri giderek artıyor.
• (bkz: sosyal medya)
  
  askere tuşlu telefon ile gittim ve bu süre zarfında akıllı telefonumdan çok uzaktaydım ve gerçekten de mutluydum
• (bkz: deneyim yorgunluğu)
• anlam arayışı
• hızlı olmak zorunda olmak.
• hızlı tüketim.