250 entry daha
  • anlaşılamamak, karşınızdakinin sizi dinlememesi değil, sizi kendi kulaklarıyla duymasıdır.

    sen bir şey söylersin; ama o, senin kelimelerini değil, kendi önyargılarını duyar.

    bu yüzden susar insan.

    çünkü ne söylediklerini gerçekten dinleyecek bir kulak vardır karşında,
    ne de seni doğru duymaya gönüllü bir yürek.
  • bir şeyleri anlatmaya çalışırken gözünün içine değil, boşluğa bakılması mesela…
    anlaşılmamak, insanın sesini yavaş yavaş içine çekmesi gibi.
    ve sonunda susuyorsun. çünkü bazen sessizlik, yanlış anlaşılmaktan daha az yorar.
hesabın var mı? giriş yap