ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
- - ücret beklentiniz ne?
* siz ikea'ya gittiniz mi?
- ?? evet gittim
* bütün mobilyaların üstünde fiyat etiketi var değil mi?
- evet
* peki hiç mudo'ya gittiniz mi?
- evet
* mudo'da bir ağaç var üzerindeki fiyat etiketini gördünüz mü?
- evet
* işte o ağaç benim.
dur lan sonucu yazmayı unutmuşum: bir, dayak nedir? iki, neden atılır?
istanbul'da bina deprem taramasını reddeden halk
- böyle hayati bir konuda halkın fikri neden soruluyor ki? gerekirse kolluk kuvvetleri ile gidilip o taramanın yapılması lazım.
edit: anladım tek tek mesaj atmanıza gerek yok, konut dokunulmazlığı evet giremezler evet kiralar fırlar evet vs vs. yasal olarak önünün açılması imkansız değil, konut sorununun çözümü de imkansız değil. en azından teorik olarak.
türkiye'yi esir alan getto kıro kültürü
- sıfır bir dizisiyle mi, yoksa daha evvel mi başladı bilmiyorum ama 2010'ların başından beri böyle bir musibet bela oldu bu ülkenin başına. bilhassa eğitimsiz ve cahil gençlerde görülen dejenere kültüre paralel olarak suç işlemeye övgü, uyuşturucu kullanımı ve ticareti, arabesk rap müzik, özenti giyim tarzı, dövme, belli bir saç modeli, silah tutkusu ve sık sık aforizma kasmayla kendini belli eden bu yoz kültür, artık ülkeyi iyice esir almış ve yaşanmaz hale getirmiş durumda.
son olarak işlenen suç olaylarında da karşımıza çıkmaya başladılar. benzer profiller, vıcık vıcık cehalet, uyuşturucuyu yüceltme, şiddetle kendini ifade etmeye çalışma, özentilik, çalışmadan zengin ve ünlü olmaya çalışma filan ne ararsan var bu kesimde. bazıları sefer tası gibi saç traşları, giyim tarzları, façaları ve dövmeleri ile 40 kilometre öteden tanınıyor zaten.
amerikalı zencilerden arakladıkları kültüre, kendi kıroluklarını ve yoz kültürlerini giydirmişler ve ortaya getto kıro kültürü çıkmış.
edit : ısrarla bazı arkadaşlar, getto kıro kültürünün fight club filmi ile başladığını iddia ediyor. yok artık daha neler? o kadar eski değil bu olay. daha yeni. fight club filminde anlatılan bambaşka bir olay. bu getto kıro kültürü 2010'ların başından itibaren start alıyor. daha çok z kuşağını etkiliyor.
1-16 haziran 2024 ankara trafik kumpası
- "elinizde telefon görünce çat. kaldırıma bırakınca çat. kırmızı ışığı ucundan teğet geçince çat"
zaten olmasi gereken de bu, hiz limiti ara yolda 30'sa 30'la gidilecek. telefon hicbir sekilde ele alinmayacak, kirmizi isigin ucundan" gecilmeyecek. bunlar zaten ehliyet kursunda surucuye ogretilen seyler.
polise hassasiyeti icin tesekkur ediyorum
yazarların şu an duymak istediği söz
- hogwarts'a kabul edildiniz
tek köyde 97 kaçak trafo
- dedaş, mardin'in derik ilçesindeki bir köyde ve civarında tespit edilen kaçak ve abonesiz 97 trafoya jandarma eşliğinde el koydu.
el konulan kaçak trafolardaki bir günlük kaçak elektrik kullanım miktarının, 23 bin abonenin 1 aylık kullanımına eşit olduğu bildirildi.
kendi adıma ödediğim her kaçak kayıp bedeli haram zehir zıkkım olsun
kaynak
edit:ekleme
japonya'da bir türkün bir kadını bıçakla öldürmesi
- japon devletine resmi başvuru yapmış ve gerekli şartları karşıladığı tescillenerek japon vatandaşı olmuş bir kişinin işlediği suçtur.
kafa almıyor sanırım bazı şeyleri?
a.kılıçdaroğlu'nun kaçak sudan hapis cezası alması
10 dakikada araç stokunu tüketen kriz ülkesi
- zengin hintlilerin antalya'da milyonlarca dolar harcadıkları şaşalı düğünlere bakıp hindistan'ı zengin ülke sanmak gibi bir akıl tutulması.
casino
- filmini izlemedim bilmem ama kıbrıs'taki casino'lar hakkında bir kaç kelam edebilirim belki ama nereden başlamalı?
şimdi bu casino denen organizasyonlar genellikle 4-5 yıldızlı otellerin bünyesinde bulunan, içerisinde bir çok kumar, talih ve bazen bahis oyununu barındıran dev salonlar.
bu salonlar genellikle büyük bir alan gerektirdiğinden otellerin giriş ya da giriş altı katlarında oluyor. bulunan oyunları ise herhalde kart oyunları, rulet ve kollu makineler gibi kabaca sınıflandırmak mümkün olur. kart oyunları kendi içerisinde bir derya; yirmibir adıyla bildiğimiz blackjack'ten, pokerin her türlüsüne (düz, texax hold'em, üç kağıtlı olanı, rus pokeri, vb.) kağıt oyunu mevcut; ardından başlı başına bir entry konusu olan rulet masaları geliyor; bir de bilgisayar tarafından işletilen gerek kollu gerek düğmeli jackpot cihazları bunları izliyor. ortalama büyüklükte bir casinoda en az 5-6 tane rulet masası, yaklaşık 20 - 25 kağıt masası ve 100 civarında jackpot makine mevcut, bu rakamlar otelin büyüklüğüne doğru daha da artıyor. ayrıca bir çok casinoda büyük kumarbazlar için özel oyun odaları var üst katlarda, bunları dışarıda tutuyorum.
salonların dekorasyonları birbirine çok benziyor; hemen hepsinde zamanın nasıl geçtiği anlaşılmasın diye, yerler rengarenk halılar ile döşeli, tek bir saat yok ortalıkta, tepede onlarca ampul ortalığı gündüzden aydınlık yapıyor. içeride her masa başında iki görevli oturuyor. bunlardan bir tanesi oyunu oynatan krupiyer, diğeri ise oynayanların kazanıp, kaybettiği rakamları, isimlerini kaydeden kontrol elemanı. bu adam ayrıca daha tecrübeli olup oyunun denetimini de yapıyor. ayrıca ortalıkta sürekli koordinatörler dolanıp masaları takip ediyor. bunun dışında tavanlar bir yığın kamera ile dolu, herkes bir kontrol odasından en ince detayına kadar inceleniyor. yani gelip de hile yapayım, alayım paraları gideyim demek biraz zor. hele kağıt masalarında bir parça şansınız yaver gider de para kazanmaya başlarsanız kasadan, bu durum hemen dikkat çekiyor ve casinonun adamları masanın başında bitip bir yamuk olup olmadığını anlamaya çalışıyor.
genellikle casinolara girerken kimlik alınıp, kayıt yapılıyor ve kredi kartına benzer kartlar veriliyor. krediler buna yükleniyor, jackpot makinalarında genellikle bunlar ile oynanıyor. dolayısıyla eğer bir casino'dan atılırsanız diğerlerine de alınmamanız yüksek ihtimal.
casino içerisinde ilk yapacağınız şey, elinizdeki para karşılığı kasaya gidip fiş satın almak. genellikle casinolar dolar üzerinden fiş satıyor, nadiren euro ile oyun oynatanlar da var. daha sonra bu fişleri gidip masalarda yiyorsunuz. casinolar genellikle 20 saat açık, öğleden sonra erken saatte açılıp sabah 6-7'ye kadar çalışıyor, genellikle gidiş saat 22.00 gibi, zaten zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız, en aşağı dört beş saatiniz burada geçecek girdikten sonra. tüm ortam sizin oyun oynayıp para kaybetmeniz üzerine kurulmuş.
genellikle bir masaya oturduktan sonra, istediğiniz yemeği, içkiyi, sigarayı, puroyu vb. ücretsiz olarak isteyebilir, masa başında oynarken yiyip, içebilirsiniz. sizin yemek içki maliyeniz adama en fazla 50 tl ile sınırlı kalacak, halbuki harcayacağınız parada limit yok. diğer yandan şunu da ilave etmek lazım ki masaların alt ve üst limitleri var; kimisinde en düşük 1 usd ile oyuna girilebiliyor, kimisinde 25 usd ile. hatta rocks casino'daki herkesin birbirine karşı oynadığı texas holdem masasında oyuna giriş parası 200 usd'idi en son.
diğer yandan şunu unutmayın ki kumar oynayacaksanız para kazanmak için değil, eğlenmek için oynayacaksınız, bu nedenle sakın masa başına para kazanacağım diye oturmayın, çünkü kazanamayacaksınız. bir kazansanız biraz sonra üç kaybedeceksiniz. herkesin aklına ilk gelen soru, oyunlarda hile var mı? hayır yok, çünkü buna gerek yok. tüm oyunlar öylesine ustaca bir şekilde kurgulanmış durumda ki, özellikle kayıp ve kazanç oranları bakımından, orta ve uzun vadede hiçbir hile yapmasına gerek olmaksızın kasanın kazanma olasılığı çok daha yüksek. üstelik insanoğlu hırslı, para kaybettikçe kazanmak için daha da yüksek yatırıyor, kaybı daha artıyor. üstelik bir masada aynı anda birden çok kişi oynuyor; herkesin kasaya karşı şansı sürekli tutacak değil ya. ben belki bir tek ruletten şüphe edebilirim, çünkü bir çok masada çok fazla sayıda şunu görüyor insan, masa üstünde neredeyse tüm sayılar kapatılıyor ancak nasıl oluyorsa o top gidiyor en az paranın olduğu rakama düşüyor. rulette bu nasıl mümkün olur bilmem ama durum bu. diğer yandan tek kollu makinelere, yani jackpot'lara gideceksiniz bileceksiniz ki bu makineler içerisindeki bilgisayarlar zaten içeriye atılan jeton, para ya da kredinin belirli zamanlarda çok düşük bir oranını vermek üzere ayarlanıyor, yani kazanma ihtimali çok zayıf, bir ayarlama varsa işte burada var. bu da casinonun insafına kalmış durumda.
kıbrıs'taki casinolar son derece iyi biçimde işletiliyor, sorup soruşturduğum kadarı ile türkiye'dekinin aksine buraları kontrol eden öyle merkezi bir mafya yok, haraç alan yok. herkes efendi efendi mekanını işletiyor, casinoya gelen efendi efendi oyununu oynayıp, parasını kaybedip evine dönüyor. oraya gidince masalarda dönen paraları görünce insanın nutku tutuluyor ama malesef hayat böyle bir şey. sizin yıllık gelirinizin belki bir kaç katını insanlar bir kaç saat içerisinde kahkalar ile gelip masalarda bırakıp gidiyorlar, o yüzden emeği ile hayatını kazanan insan elindeki paranın değerini daha iyi biliyor.
yani diyeceğim o ki bu casino dünyası başlı başına ayrı bir dünya; hani biraz da buranın keyfini süreyim derseniz kendinize bir bütçe belirleyip ve yanınıza sadece o kadar rakam alıp gidin, oynayın; zaten kağıt oyunlarını iyi bilmiyorsanız bu masalarda rahat edemeceyeksiniz, rulete yöneleceksiniz, orada vakit hızlı geçiyor, bakacaksınız ki paranız azalmış, son kalanları da jackpot'lara yedirip odanıza yatmaya döneceksiniz.
bu konuda söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.