ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
500 liralık saatin 20 liralık saatten farkı
- adamın fakirlik dnalarına işlemiş, 500 liralık saati pahalı sanıyor.
yoktur hacı, ikisi de aynı. zamanı gösteriyor.
mart 2023 uzaylı istilacılarla savaşın başlaması
- kaç ışık yılı uzaktan gelip bizim teknolojimize mi yenik düşüyor bunlar amk. böyle uzaylı olmaz olsun.
edit:çok basit bir espri yaptım ama insanlar şu 1 haftada o kadar mutluluğa,gülmeye hasretler ki bunun için o kadar güzel mesajar alıyorum çok mutlu oldum.
tekrar başımız sağolsun
tayyip 20 milyonun sesidir
- (bkz: euro mu dolar mı)
don quijote
- ilk olmak her zaman saygın bir yer kazandırır bir esere, sanatın hangi dalında olursa olsun. yeni bir akımın doğuşuna yol açana bir eser ortaya çıkarmak ya da bir türe öncülük etmek tarihe geçmek anlamına gelir bu yüzden; fakat ilklerin çoğu nitelik ve kalite açısından takipçileri tarafından geride bırakılır genellikle, ilk olma saygınlığının etiketi üzerindedir her daim ama eskimiş olduğu inkar edilmeyecek kadar ortadadır artık. her alanda olduğu gibi bunun da istisnaları var elbette, kalite ve zamana karşı durabilmek açısından kendisinden sonra gelenleri de fersahlarca geride bırakmış, kitlelere ulaşabilirliğinden, beğenilebilirliğinden zerre kaybetmemiş büyük eserler.. ve işte bunların en anıtsalı don kişot.
defalarca söylendi, ilk modern roman kabul edilir don kişot, hatta zamanla bunu da aşmış, post modernistlerin başucu eserlerinden biri olmuştur. aslında kitabın öyle bir havası var ki, don kişot'un deliliği üzerine dönen bitmek bilmeyen tartışmalar gibi, karakterin ne ifade ettiği, idealistliğinin boyutlarının ne yöne çekileceği ikircikli olduğundan ve cervantes bunun böyle olmasını tercih ettiğinden, politik akımlara varıncaya değin herkes don kişot'u kendi saflarına dahil etmeye çalışmış, bir sembol isim olarak göstermiştir.
bilindiği üzere kitap iki cilttir, ilki 1605 ikincisi 1615 de yayımlanan. ilk kitap o kadar beğenilmiş, o kadar çok okunmuştur ki hemen ertesinden onlarca taklidi ve sahte devam kitabı çıkmıştır. ikinci cillte cervantes bunlara sağlam bir ayar vermeyi ihmal etmez, hatta ilk kitabı ikinci kitaptaki kurmacanın içine yedirerek don kişot'un eline tutuşturup hakkında yorum bile yaptırır, ondan bir güzel azar işitir. bu yönden öykü içinde öykü kurgusunu kullanan ilk eserlerden biridir ayrıca. kaç tane eserde karakterin kendisini baz alan bir eser hakkında yaptığı yorumu dinleyebilirsiniz ki? bir de üzerine sinemanın ve edebiyatın favori temalarından biri olan; iki zıt karakterin ortaklığı, yolculuğu ve başlarından geçenler eksenli hikaye örgüsünü oluştumadaki katkısı da düşünülürse cervantes'in eşine az rastlanan dehasına şapka çıkarmak elzem hale gelir.
hazır don kişot'tan bahsederken, kitabın okuyucuya sunuluş şekli ile ilgili bir sorunu da belirtmek gerekir. şimdi, herhangi bir kitapçıya girilip aranırsa envai çeşit don kişot çevirisine rastlanabilir, bunların çoğu aslı 900 sayfa olan eseri 100 sayfaya indirmiş, kısaltılıp kuşa çevirmiş, don kişot'u sadece kendince idealist bir deli, yaptıklarını da basit salaklıklar olarak gösterip çocuk kitabı formuna sokan basımlardır. edebiyat tarihinde yer etmiş büyük klasiklerin çocuklara sevdirilmeye çalışılması, onların okuyabileceği düzeye indirgenmesi hoş karşılanabilir, bir açıdan bakılınca makul da görülebilir belki ama bu kitapları o versiyonlarından okuyup, gerçek anlamıyla don kişot'u, sefiller'i ya da moby dick'i okuduğunu sanmak, bir daha tümüne dönüp bakmamak, bir de üzerine ahkam kesmek gibi yanlış sonuçlar doğurabilir. ne yapılmalı peki? çocuklar okumasın mı bunları? efendim benim fikrim şudur: eğer, okudum deyip sonradan tamamını okumayacaklarsa; büyüyünce, tamamını okuyabilecekleri zaman okusunlar daha iyi; tabii ki maksadımı aşmadan belirteyim ki, hali hazırda don kişot'un tek tam türkçe baskısı olan roza hakmen'in enfes çevirdiği yky baskısı da okunabilirlik açısından çocukların okuyamayacağı ağırlıkta değil hatta çoğu çocuk kitabına sürükleyicilik açısından beş basar; sayfa sayısının fazlalığının getireceği sorunlardan bahsediyorum zaten, problem orada. o yüzden don kişot için söylenen, hayatın değişik evrelerinde, bilinç düzeyi ve insanın hayata bakışı değiştikçe tekrar tekrar okunmasının karakteri anlamlaştımasında farklılıklar yaratabileceği konusundaki yoruma bir de bu kısır baskıların yarattığı tekrar okunma zorunluğu eklenebilir. nice 400 yıllara mahzun yüzlü şövalye.
9 mart 2023 aslı baykal tweet'i
- tam babasının kızı.
metin feyzioğlu, m.a. çelebi, nedim şener, mıarrem ince ve baykalgiller.
ulusalcıların gerçek yüzünü tüm türkiye'ye gösterdikleri için teşekkür edilmesi gereken isimler.
"iyi ki erdoğan var" yazmış lan :)
yaran facebook durum güncellemeleri
- renkli göz deyince neden herkesin aklına mavi ve yeşil geliyor? kahverengi sayımı amk.. ?
ekşi itiraf
- yanlis yone yurudugumu farkettigimde cep telefonunu cikarip, sanki yeni mesaj gelmis gibi okuyup sonra yeni bulusma noktasina gider gibi davranirim...
iki dairem olduğu için iki otopark hakkım var
- eğer iki dairede de kendisi oturuyorsa kesinlikle haklıdır
fakat bir diğer daire kirada ise iki yeri gasp etmeye hakkı yoktur
yeşilçam filmlerinin en ilginç iltifatları
53 lira hesap kitlenen dh ölücüsü
- (bkz: türk kızlarının ikiyüzlü ve riyakar olması)
elemana helal olsun, bu kezban sürtüklerin altında kalmayın. mına koduklarım hem adama emrivaki yapıp hesap kitleyip kaçıyorlar hem de eleman hakkını isteyince yüzsüz diyorlar.
(bkz: gold digger)
nusret'in messi'yi kolundan çekiştirmesi
- alttaki "uluslararası bir denyo yetiştirdik" yorumuna yarıldım..
28 yaşımdayım hiçbir gün hayatı bilmedim
- bende uyandırdığı tek düşünce; herkese atatürk nasip olmuyordur. bu günümüze bile şükür be atam sayende.
en çirkin kadın kıyafeti
- çarşaf amk çarşaf. ninja gibi sokaklarda gezmek zorunda bırakılan, ezilen kadınların en çirkin kıyafeti.
sonra burka amk iyice rezalet iyice beter, bunu kadına giymek zorunda bırakan tüm erkeklerin allah bin belasını versin.
ayrıca kafaları alien kafası haline getiren o iğrenç türban bağlama şekli seni de unutmadım, senin de amk.
ne olursa olsun soğukkanlı olabilen insan
- hayatın kendisini şaşırtmasına izin vermeyen adamdır.
uçan inek mi gördü? uçsun abi, bana zararı olmadığı müddetçe uçsun, der ve yürüyüp gider.