ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran diyaloglar
- yillar once ssg'nin evi...
ortamda tamami eksi sozluk yazari yedi kisi vardir, askerlik konusu acilir, yedi kisinin tamaminin askerlik ile soyle veya boyle sorunu vardir.
- ssg: olm su an evi polis bassa, asker kacaklarindan t.c. yazar
geçinemiyorum diyen adama 5 tl fırlatan gurbetçi
- allah o beş liraya muhtaç etsin seni pislik karı.
elifsu'ya uyacak kardeş ismi
- (bkz: eriklisu)
bin-jip
- insanı sinemadan soğutacak kadar kusursuz bir film. "artık ne izlersem izliyim böyle bir tat alamam" diye düşündürtmüş film. duygu sömürüsünden kilometrelerce uzak olmasına rağmen tüm duygularımı delicesine sömürmüş film. gözlere, kalbe, beyne işleyen bir film.
üstüne söylenen her kelime kusursuzluğuna ihanetmiş gibi...
kelimelerle ifade edilemeyeni görmüş, kelimelere başvurmadan hissettirmeyi başarmış film. bir film olduğunu kendi kendime yinelemezsem kapılıp gideceğimden korktuğum film...değil...film...değil...film!
sabahın 6'sında dahi hüngür hüngür ağlatabilen film.
adamı çocuk eden, masumiyete duyulan özlemi dirilten, aşkın arılığını saflığını hatırlatan film.
ayrıca (bkz: sehnsucht)
yaran facebook durum güncellemeleri
- tarkan oy kullanmış, çıkışta fotoğrafını çekmişler, altındaki yorumlardan biri;
"koskoca dünya starı gitmiş muhtar seçiyo."
soğan
- şu ara iyi fiyata gidiyor.
nagehan alçı o bölgede çok seviliyor
- kadıköy'de, izmir'de alacağın yeni oy oranlarını görünce anlarsın kaç yüz kişi olduğunu...
eğlenceli geceden eve dönünce çöken mutsuzluk
- yaptigim bir arastirmaya gore (ciddi ciddi insanlarla oturdum konustum "*nudge* ya bişi sorucam eglenceli bi geceden eve donunde bi mutsuzluk cokuor mu sana da" seklinde 15 kisiye sordum... sonra baktim yüzdeye vuramiyorum 5 kisiye daha sordum yuvarlak hesap oldu) insanlarin yüzde 75 i (yani 20 kisinin 15 i) eglenceli bir geceden sonra eve geldiklerinde eger hemen yatip uyumazlarsa, inanilmaz bir mutsuzlukla karsilasiyorlar..
boyle sanki içini pirçik pirçik bir şeyler edermiş gibi, inanilmaz bir yalnizlik, inanilmaz bir dram.. o an yaninizda savaş ay olsa, handy cam'i ile "nasil bir geceydi" diye sorsa, kisik sesi ile korkutsa, o derece..
nette arastirdim, boyle dandik bir seyin arastirmasini yapan bir tek kendimin oldugunu farkettim.. ota boka sendrom bulan insan oglu, bu tarz bir mutsuzlukla kimse hastaneye gitmedigi, direk yatip uyudugu için bir ad bulamamis..
ben buna izmir sendromu demek istiyorum arkadas.. maksat sehrimin adi yürüsün.. paris sendromu var, kudus sendromu var, stockholm sendromu bile var niye izmir sendromu olmasin.. bu da ilime, ilçeme bir hizmetimdir.
enes batur'un düz yolda ağaca çarpması
- telefona bakıyordur.