hesabın var mı? giriş yap

  • sanığa karşı hemşehricilik, ideolojik, teolojik bağlamında yaklaşılacağı için hiçbir işe yaramayacaktır. rizeli ve trabzonlu olanlar asla ceza almaz, sanık güzel bir kadınsa beraat eder, alnı secdeye gidiyor diye yırtar, milliyetçi diye beraat eder, kürt diye serbest bırakılır.

    siz hâlâ toplumumuzu tanıyamamışsınız. bu kadar skandala rağmen 22 senedir aynı adamı iktidarda tutan insanlardan vicdanları rahatlatacak karar beklemek en kibar tarifle saflık olur.

    kanıt (bkz: dilan polat'ın 7 milyon takipçiye ulaşması)

    ekleme: "peki çözüm ne" diye mesaj atanlar olmuş, fikrimi yazayım:

    1- kuvvetler ayrılığı ilkesi'ne dönülsün
    2- hsyk üyeleri ve atamalarında hükümet temsilcisi olmasın
    3- anayasa mahkemesi ve yüksek yargı üyelikleri performansa göre belirlensin
    4- hakim ve savcıların ve de birinci derece akrabalarının her sene masak tarafından gelirleri araştırılsın
    5- kararları yüzde 30 oranında yüksek mahkemeden dönen hakimlere görevden el çektirilsin, belli ki beceremiyorlar bu işi
    6- türk ceza kanunu yalın bir dille ve arkasından dolaşılamayacak şekilde yeniden düzenlensin
    7- infaz yasası, iyi hal indirimi ve adli kontrol şartı kaldırılsın

    al sana yargıda reform.

  • 20 senedir ssk örnekleri vererek bu dönemi kötüleyenler bir gidin artık.

    hadi o zaman ben sayayım sizin döneminizi.
    suriyeli terörist mülteciler yoktu.
    ülke toprakları araplara peşkeş çekilmemişti.
    tarım ve hayvancılık vardı.
    samanı bile yurtdışından ithal etmiyorduk.
    türk ordusuna fetöcüler doldurulmamıştı.
    kiralar emekli maaşından daha yüksek değildi.
    emekli ikramiyesiyle ev araba alınabiliyordu.
    okullarda andımız okunuyordu.
    türklük ayaklar altına alınmamıştı.
    ingiltere nin çöpü satın alınmiyordu.
    televizyonlarda kaynım bana atladı programları yoktu.
    her yer apaçi rapçi dolu değildi.
    para karşılığı vatandaşlık satılmıyordu.
    devlet kurumlarını tarikatlar yönetmiyordu.
    kağıt, sigara, içki fabrikaları vardı.
    okulu biten gençler yurtdışına kaçmıyordu.
    pkk ile gizli anlaşmalar yapılmıyordu.
    cihatçı örgütler ülkede bomba patlatmıyordu.
    araptaparlık yoktu.
    cuma hutbelerinde atatürk e küfredilmiyordu.
    üniversite bitirmenin bir değeri vardı, diplomalı kasiyerler yoktu.

    edit: bana faili meçhuller demeyin; muhsin yazıcıoğlu, kaşif kozinoğlu, sinan ateş der olayı kapatırım.

  • son olaylardan sonra bir savcı bile çıkıp soruşturma açamadı. ortada cumhuriyet kalmamış ki savcısı olsun. şu saatten sonra bu mesleğe zerre saygım kalmadı.

  • medeniyetsiz, gelismemis tipler her ulkede vardir. danimarka'da bile vardir.

    fakat medeniyetsizligin, gelismemisligin normal sayilmasi, hatta ovulmesi... iste bu gelismemis bir medeniyetin gostergesidir.

  • çok, çok, çok sevdiğinizde yapacağınız aptallıktır. kesinlikle özgüven kaybıdır ve yapılmamalıdır.
    telafisi zor yaralar açar.
    neden özür dilediğinizi bile bilmezsiniz.
    ama dilersiniz...
    bir şeyler daha fazla karışmasın diye...
    azıcık huzur olsun diye...
    daha fazla ağlamamak, kanamamak için...
    daha fazla çirkinleşmesini ve ilişkinizin yıpranmasını önlemek için...
    ama en çok da belki ben özür dilersem, hatalı olduğunu anlar, utanır diye...
    hatadır, aptallıktır.
    çünkü anlamazlar ve utanmazlar!

  • plaza köpeği olmak niye ezikleniyor onu anlamadım, birinin malına mı göz koyduk, birini birinden mi ayırdık, birinin parasına mı çöktük. ulan namusumuzla çalışıp paramızı yiyoruz, hiçbir şey yapmadan yiyen bizden daha mı doğru oluyor ahaha