ebru eroğlu
- kızın dediği mustafa kemal'in askerleriyiz.
başka da diyecek birşey yok. çok açık değil mi.
t: şerefli bir türk askeri.
debe editi: beni ve dolayısıyla ebru teğmenimi bu listeye seçen vatansever moderatörlerin eline koluna sağlık.
burada amacım yok. sadece karıncanın dediği gibi safımız belli olsun. benim safım mustafa kemal atatürk'ün yanıdır. allah ayırmasın inşallah.
allah sarı paşama ve ona yardım eden her yurtsevere rahmet eylesin.
burada bu vatansever teğmenin şahsında atatürk'ü savunuyoruz. - kendisi hakkında söylenenlere fatih altaylının şöyle doğru bir tespiti olmuş:
“bir orduya yeni katılacak olan askerlerin, anayasa'ya ve ülkenin kurucu liderine bağlılıklarını ilan etmesinden rahatsız olan, ancak köpektir.”
şu itleri konuşturanlara yazıklar olsun içim parçalanıyor yeter artık - buraya yazan ak-it'lerin ortak özelliği mesajlarının kapalı olması. g.tleri sohbet etmeyi, beyinleri tartışmayı beceremeyecek olduğu için yazıp kaçıyor onun bunun çocukları.
tanım: ebru eroğlu pırıl pırıl türk gencidir. bu ak-it'ler böcek gibi olduğu için yarın apo serbest kalsın diye g.tünü yırtar sonra ben milliyetçiyim diye gezerler. - a101 kasiyeri olsun, zabıta olsun gibi çeşitli meslek gruplarıyla alay edilmesini saçma bulduğum onurlu insan.
isterse evlere temizliğe gidip çöp toplasın. sonsuza kadar şerefli bir insan olarak anılacak. daha ötesi var mı? kasiyer, güvenlik görevlisi diye beğenmediğiniz ve aşağıladığınız çoğu insan ak parti politikaları yüzünden iş bulamayan nitelikli insanlar. kimi öğretmen, kimi mühendis, kimi mimar. içinde yaşadığınız gerçeklikte hakkıyla bir yerlere gelmiş insan sayısı malesef çok az şu an. dolayısıyla ebru hanım ne iş yaparsa yapsın en azından birilerinin hakkına girmiş biri değil. ailesi gurur duyuyordur. - hulusi akar'dan daha askerdir.
- devlete göre “mustafa kemal’in askeri” demek suç, “kemalist askere tecavüz edebilirim” demek ifade özgürlüğü.
"ellerini kollarını bağlamışlar. ağzına bez sıkıştırmışlar. sürekli vuruyorlar. buna da yargı diyorlar.
sadece “mustafa kemal’in askerleriyiz” diye bağırdılar. sadece yıllardır tsk’nin geleneği olan mezuniyet yeminini ettiler. ardından günlerce hakarete uğradılar. haklarında soruşturma açıldı. öğrendik ki kara harp okulu dönem birincisi teğmen ebru eroğlu’nun da aralarında olduğu askerler ihraç talebiyle yüksek disiplin kurulu’na sevk edilmiş.
önümde üç tane yargı dosyası duruyor. üçünün de konusu hakaret. neyle mücadele ettiğimizi, teğmen ebruları harcayan düzenin nasıl kurulduğunu, cumhuriyet kurumlarının ne hale getirildiğini anlayın diye anlatacağım.
ilki teğmen ebru ile ilgili.
dedim ya, yemin töreninden sonra binlerce hakarete uğradılar diye. baş etmek mümkün değildi. ama fotoğrafının altına yazılanlardan bir tanesi teğmen ebru’ya “yeter artık”dedirtti. genç bir kadın olarak savcılığa şikâyet etti.
bu köşede küfür görmezsiniz. ama madem faili etmiş, madem savcı birazdan okuyacaklarınızı yazmış, ben de utanmadan yazayım, kızaran senin yüzün olsun okuyucu: “bunu insan s... bile, o kadar çirkin bir kemalist kaşar ama kemalist olduğu için tecavüz edebilirim buna.”
savcı bu paylaşımda bir suç görmedi. geçen 21 ekim’de kovuşturmaya yer yok kararı verdi. ebru’nun fotoğrafının altına yazılan bu küfrü, “ebru’nun adını yazmamış sonuçta” diyerek ifade hürriyeti saydı.
devlete göre “mustafa kemal’in askeri” demek suç, “kemalist askere tecavüz edebilirim” demek ifade özgürlüğüydü!
şaşırmayın. türkiye’de bir kısım yargı, adaleti tecelli ettirmek için değil, bu zorbalığı millete zorla kabul ettirmek için çalışıyor.
ikincisi bir başka askerin, emekli albay orkun özeller’in soruşturması. uzun yıllar sınır ötesinde operasyonlara katılan özeller, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. hakkında resen soruşturma başlatıldı, şak diye ifadeye çağrıldı.
özeller, devlet bahçeli’nin öcalan’ın hapisten çıkarılıp meclis kürsüsüne çıkarılması çağrısına tepkisini gösteriyordu. “ey terörist sevici bahçeli” diye başladığı mesajına, “sen kimden icazet aldın da benim arkadaşlarımın katilini affederek onu meclis’e davet ediyorsun” diyerek devam ediyordu. savunmasında “kucağında şehitler vermiş biri olarak haklı tepkimi gösterdim”, “düşünce özgürlüğümü kullandım”, “terörist diyerek öcalan’ı kastettim” dese de önümüzdeki günlerde yargılamasının başlaması bekleniyor.
üçüncü dosya ise yargının hakaret çifte standartlarını anlamamız açısından önemli.
tarih: 23 kasım 2023. israil’in gazze’ye başlattığı saldırıdan bir ay sonraydı. hükümet, israil ile ticareti askıya aldığını henüz açıklamamıştı. israil protestolarında “ticareti bitir” çağrıları yapılıyordu.
işte o gün, mehmet altın isimli bursa-gemlik’te yaşayan bir vatandaş israil’i protesto etmeye karar verdi. kola firmasına verilen teşvik haberlerini okumuştu. altın, yıldırım doğan isimli arkadaşını aradı. birlikte bakkaldan kola aldılar. akp gemlik ilçe binasına gittiler. planlarına göre, mehmet altın kapıyı çalıp kolaları akp yöneticisine bir protesto konuşmasıyla “alın için” diye hediye edecekti. doğan da onu videoya çekecekti. kapıyı çaldılar ama bina kapalıydı. bunun üzerine mehmet altın protesto için kolayı binanın kapısına döktü. bu sırada yıldırım doğan da onu çekti. görüntüleri paylaştılar.
ancak...
akp ilçe binasının camdan olan kapısında, erdoğan’ın fotoğrafı vardı. dışarıya siluet halinde yansıyordu. iki isim akp genel başkanı da olan cumhurbaşkanının siluetine kola sıçratmak suretiyle cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alındı. tutuklanmaktan son anda kurtuldular. adli kontrolle serbest bırakıldılar. haklarında cumhurbaşkanına hakaretin yanı sıra, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve mala zarar verme suçundan 11 yıl hapis istemli dava açıldı. 6 kasım’da ikinci duruşma görüldü. neyse ki bir sene sonunda adli kontrol kararı kaldırıldı.
üç yargı öyküsünün özeti böyle.
“mustafa kemal’in askeri” yasak. ama “kemaliste tecavüz edelim” serbest. “öcalan meclis’e gelsin” serbest. ama “bu terörist seviciliktir” yasak. ülkenin kurucusuna, hafta sonu milli eğitim bakanının açıkça yaptığı gibi açıktan hakaret serbest. ama akp genel başkanı da olan cumhurbaşkanının fotoğrafına kola sıçratmak yasak. böyle bir tablo 12 eylül darbesinin sabahında bile yoktu.
evet, cumhuriyet ve demokrasinin kazanımları çoktan rafa kalktı. ancak bu tablo bize daha fazlasını söylüyor. mustafa kemalsiz “iç cephe”, protesto hakkı olmayan “normalleşme”, eleştirilemeyen “çözüm süreci” mümkün mü? açıkçası ülkenin bir bölümünün elleri kolları bağlanmış, aç bırakılıyor, her gün dayak yiyor, acısını hissetmesin diye ona masallar anlatılıyor.
105 yıl önce milletin bileğindeki zinciri “mustafa kemal’in askeriyiz” diyenler kırmıştı, bugün de onlar kıracak! “dilce susup bedence konuşulan bir çağda biliyorum kolay anlaşılmayacak” diyor ya ismet özel amentü’de. bir gün konuşacağız ve o gün her şey çok kolay anlaşılacak."
barış terkoğlu, 18.11.2024, cumhuriyet - sayın ebru eroğlu teğmen'im sizi asla unutmadık. ve de unutmayacağız. en azından kendim adına söz veriyorum. her ay sizin başlığınıza bir adet hatırlatma girisi gireceğime söz veriyorum.
t: mustafa kemal atatürk'ün gerçek askeri olan şerefli türk subayı.
her ne kadar ordu sizi ihraç etmiş olsa da ben geri döneceğinize hatta inşallah ileride bu ülkenin ilk kadın genelkurmay başkanı olacağınıza yürekten inanıyorum.
edit: bu da mayıs ayının hatırlama entry'si olsun.
debe editi: vatansever moderatörlerimizin eline sağlık. çok çok teşekkürler. - bir mezuniyet töreninde, kurala uyarak, izin verilmeyen şeyi yapmamış olan, tören bittikten sonra yeni mezunların kendi başlarına kaldıkları anda hepsinin heyecanla haykırdığı güzel slogan atılırken, okul birincisi olduğu için ortada bulunan ve fakat sanki disiplinsiz davranmış veya herhangi yasak bir hareketin elebaşı veya düzenleyicisiymiş gibi muamele gören kişi. bu şekliyle, kendi gölgesinden korkanların lider pelerini giydirdiği ve durup dururken eline güç, karizmasına karizma eklediği birine dönüştü. disiplinli, söyleneni yapan, çalışkan, başarılı, gözüpek bir vatan evladıdır. onu lidere dönüştüren ise günümüzün iktiadırıdr. güneşin balçıkla sıvanmaya çalıştığında daha yüksek parladığının kanıtıdır.
- onuru fiyatı kadar olan satılık trollerin bim'de kasiyer olacağını zannettiği
(ki bu da ayıp bir şey değil)
harp okulu birincisi yüksek mühendis.
yavrum biz kendi insanımıza her tür sahip çıkarız da
senin bugün kemiğini verenler yarın tasmanla sokağa attı mı bim'in önüne gel, mutfaktan kemik verdirelim.
miden aynada gördüğün yüzü alıyor, bunu mu almaycak. - o kadar meymenetsiz pkklı teröristleri affettiler,
kara harp okulunu birincilikle bitirmiş teğmenimizi, güzel kızımızı suçu olmadığı yerde suçlayıp affetmediler.
yorumsuz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap