yahudilerin bu kadar zengin olmasının nedeni

• gizli ilimlerle ilgilenirken, kabala öğretisini çok merak etmiştim ve inanılmaz bir bilgi içeriğine sahip olduğunu gördüm. kültürel açıdan geçmişleri çok derin bilgilere sahip ve bunları nasıl yazmışlar, nasıl hikayeleştirmişler anlamadım. etkileyici içeriklere sahip ve benim keşfettiğim şeyleri onların zaten biliyor olmaları da onların hayat içerisindeki ilerleyişlerinde ne kadar önde olduklarını gösteriyor. hayat içerisinde ilerleyebilmek için, her şeyden bilgi almaya çalışırım. kur'an-ı kerim'i de okudum. tevrat'ı da.
  
  kabala öğretisinde, sayılarla çok uğraşmışlar. bir şeyleri keşfetmek için uzun bir emek vermişler. yedi çift harfle ayrıca yedi dünyayı, yedi göğü, yedi kıtayı, yedi denizi, yedi ırmağı, yedi çölü, yedi günü ve yedi haftayı (hamursuz'dan hamsin yortusuna kadar ki) ve onların ortasında kendi kutsal sarayını oluşturdu. yedi yıllık bir döngü vardır, yedi yıl sonunda rahatlama ve kutlama vardır. bu nedenle tanrı yedi sayısını göklerin altındaki her şeyden daha fazla sever.
  
  ibrahim yüce hakikatleri gördüğü, onlar üzerine tefekkür edip eksiksiz bir biçimde anladığı zaman evrenin efendisi (tetragrammaton) ona göründü,
  ona dostum dedi, onu alnından öptü ve onunla anlaşma yaptı. ilk anlaşma elinin on parmağındaydı, bu dilsel (ruhsal) anlaşmaydı; ikinci anlaşma ayaklarının on parmağı arasındaydı, bu sünnet (cisimsel) antlaşmaydı ve tanrı ona dedi, yirmi iki harfin ruhu (tora) onun dili üstüne bağlanmıştır ve tanrı onların sırrını açmıştır. tanrı harflerin suya girmesine izin verdi, onları ateşte yaktı ve onları rüzgarın üzerine işledi. onları yedi gezegene dağıttı ve onlara on iki zodyak burcunu verdi.
  
  her seferinde ibrahim peygamber karşıma çıktığı için, ben de onun ayak izlerini takip etmeye çalışıyorum. hayatımda en etkilendiğim insanlardan birisidir. çok fazla kitapta çok fazla bilgi var ve bunlarla yüzyıllardır uğraşıyor ve ortaya bir şeyler çıkarıyorlar. bu tür gizemli konuları keşfetmekten, çok keyif alıyorum ama onların ortaya çıkardıkları, sundukları şeylere yüzyıllardır maruz kalmışlar ve herkes bilimle toplumuna katkıda bulunacak değil, bu şekilde de bir şeyler oluşturmaya çalışmışlar ve bunları bilen insanların çok sırtı yere gelmez. onlardan daha dürüst, daha çalışkan, daha profesyonel, daha birbirine sıkı sıkıya bağlı bir toplum belki onları geçer.
  
  birbirinin kuyusunu kazan, dedikodusunu yapan, kazandığı mala göz diken, parasına göz diken, bir araba aldığı zaman komşusu ona haset eden, bir çocuk tüm toplumun çocuğudur, çocukların acılarından beslenen, başkasının çocuğunun kötülüğünü isteyen, başkasının başarısızlıklarından mutlu olan bir toplumun zengin olabilme ihtimali yoktur. sonu acı ve çile dolu bir hayat olacaktır.
  
  eski patronumu iş hayatında yahudiler yetiştirmişti, profesyonel iş hayatına onlar hazırlamışlardı. onlar sayesinde çok zengin oldu ama yahudilerin güvenini kazanmıştı. ticarette temiz iş yapıyordu. o da beni yetiştirdi ve bazen duygulanırım, çünkü kimse bana onun öğrettiklerini öğretmezdi. cidden başladığın işi mutlaka bitir felsefesi bile muazzam bir şey yaşattı bana. inşaat mühendisi olmasaydım, çok daha iyi yerlere gelirdim. verdiğin sözü tut. güvenilir ol. işçinin parasını her zaman öde. hiç kimseden bedava emek talep etme. sağlam bir insan bulduğunda onu kaybetme. sana güvenen bir insanın güvenini kaybedeceğine canını kaybet daha iyi diye düşünmemin nedeni de budur. en alttan en üste kadar tüm iş süreci hakkında bilgin olsun. bu bana öğretilenlerin kaç katını yahudiler yıllardır atalarından öğreniyor ve gelecek nesillere aktarıyorlar.
  
  edit: harfi düzenledim.