ekrem imamoğlu
51048 entry daha
- geleceğin cumhurbaşkanı sayın ekrem imamoğlu’nun t24’te yayımlanan yazısı hakkında bazı eleştirilerde bulunmak istiyorum. belki bir danışmanı görür de değerlendirme fırsatı bulurlar.
yazı bağlantısı: [refahı ve adaleti demokrasiyle getireceğiz]
https://t24.com.tr/…-demokrasiyle-getirecegiz,50842
bir
1. artık sayın imamoğlu’ndan hükümet vizyonunu somut olarak görmeyi bekliyoruz. “şöyle yapacağız, böyle başaracağız” gibi içi boş ve tekrarlanan ifadeler toplumun beklentilerini karşılamıyor. türkiye’yi 2025 dünyasına entegre edebilecek, çağdaş, sosyal demokrat bir program ortaya koymak gerekiyor. söz konusu yazıyı okuduğumda, 2018’de muharrem ince’nin “tüm kadrom hazır, seçildiğimde açıklayacağım” şeklindeki inandırıcılıktan uzak söylemini anımsadım. sayın imamoğlu çok daha radikal söylemler tutunmalı ceza hukukunu baştan yazacağız, infaz kanunlarını baştan yazacağız gibi chp'nin çekingen pasif tavırlarından vazgeçip sahip olduğu halk desteğinin farkına varmalı.
2. sayın imamoğlu artık sadece chp’yi değil, türkiye'yi aşan bir siyasi çerçeve sunmalıdır. modern bir sosyal demokrat olarak, kapsamlı bir programla ortaya çıkmalı ve icraat önerilerini net biçimde ortaya koymalıdır. örneğin, “bddk ve hsyk’yı özerkleştireceğiz” demek, tek başına yeterli değildir. bu kurumların nasıl yeniden yapılandırılacağı, hangi yasal değişikliklerin yapılacağı ve hangi ilkelere göre işleyeceği gibi detayların da açıklanması gerekir.
3. ekrem imamoğlu chp’yi nasıl aşabilir?
sayın imamoğlu, chp’yi aşmak istiyorsa, partinin son yıllarda benimsediği kapsayıcı kitle partisi çizgisini daha ileriye taşımalıdır. “önce insan” anlayışıyla, bu ülkeye aidiyet duygusu zayıflamış tüm toplumsal kesimleri kapsayan; onların vatandaşlık bilincini derinleştiren bir söylem inşa etmelidir.
türkiye’nin uzun yıllardır hapsolduğu “bölünme” ve “parçalanma” paranoyalarından sıyrılarak, “vatandaş her zaman güçlü ve adil bir türkiye’den yana olur” özgüveniyle hareket etmesi gerekmektedir. bu, hem siyasal iletişimde hem de kurumsal dönüşüm vizyonunda yeni bir eşik anlamına gelecektir.
4. parlamenter sistem ısrarı ve yerine konacak modelin açmazları
başkanlık sistemi, parlamenter sistemin aksine yürütme ile yasamayı net biçimde birbirinden ayırır. parlamenter sistemde ise hükümet, yasama organının içinden çıkar; yürütme yetkisini kullanan kişiler aynı zamanda milletvekilidir. bu durum, özellikle çoğulcu yapıya sahip ülkelerde siyasi istikrarsızlığa zemin hazırlayabilir.
chp, oy oranı %45’e ulaşsa dahi, mevcut sistemde tek başına hükümet kurabilecek bir meclis çoğunluğunu elde edememektedir. bu da gelişmekte olan bir demokrasi için sürekli koalisyon ihtiyacı, istikrarsızlık ve siyasal kaos anlamına gelebilir.
sayın imamoğlu’nun bu noktada daha radikal bir söylemle, mevcut başkanlık sistemini revize etmeyi; yasamayı güçlendirmeyi fakat yürütmenin doğrudan halk tarafından seçilmeye devam etmesi gerektiğini savunması daha gerçekçi bir yaklaşım olabilir. örneğin, başkan yardımcısının meclis’ten güvenoyu alarak göreve gelmesi gibi hibrit bir model tartışmaya açılabilir. ayrıca yerel yönetimlerin yetki ve kaynak açısından güçlendirilmesi de bu sistemin tamamlayıcı unsuru olabilir. bu konuda detaylı çalışmak gerekli.
iki
somut politika önerileri
sayın imamoğlu’nun, deva partisi'nin pdf siyasetçiliğine benzemeyen ama aynı derecede uygulanabilir ve net öneriler içeren bir politika çerçevesi sunması büyük önem taşımaktadır.
1. yerel yönetimlerin güçlendirilmesi
yerel yönetimlerin en temel sorunu, mali bağımsızlıktan yoksun oluşlarıdır. bu nedenle, bazı vergi kalemlerinin (örneğin kdv, turizm vergisi gibi) doğrudan yerel yönetimlere tahsisi sağlanmalıdır. yerel meclislerin yetki alanları ve karar alma gücü artırılmalı; şehirlerin kendi ihtiyaçlarına göre kaynak kullanımında özgürleşmesi sağlanmalıdır.
2. siyasi partiler kanununun değişmesi
hazine yardımları tüm partiler için kaldırılmalı; partiler, üyelerinden toplanan aidatlarla finanse edilmelidir. bu, partilerin sahici üyelik tabanı oluşturmasını teşvik edecek; kâğıt üzerindeki, işlevsiz ve pasif milyonlarca üyelik sona erecektir.
ön seçim tüm partiler için zorunlu hale getirilmelidir. genel başkanlara kontenjan hakkı tanınacaksa, bu kontenjanlar belirli seçim bölgelerinde ve listelerin ilk sıralarında olmamak kaydıyla sınırlandırılmalıdır (10-15 arasında)
3. seçim kanununun reformu
seçim çevrelerinin sayısı artmalı, çift dereceli dar bölge sistemi gibi vekil- seçmen bağını güçlendiren modeller hayata geçirilmelidir.
milletvekillerinin yasama faaliyetlerindeki bağımsızlığı ve hesap verebilirliği garanti altına alınmalıdır.
4. yargı reformu ve bağımsızlık
hâkim ve savcılara coğrafi teminat getirilmelidir.
hâkimlik mesleği, belirli bir yaştan sonra edinilen, deneyim gerektiren bir meslek haline getirilmelidir. adaylardan yüksek lisans, doktora ya da belirli süre avukatlık/savcılık yapma şartı aranmalıdır.
adli ve idari kolluk net şekilde ayrılmalıdır.
5. yükseköğretim politikası
her bireyin üniversite eğitimi alması teşvik edilmelidir; ancak üniversite mezuniyetinin kamu istihdamı anlamına gelmediği açık biçimde vurgulanmalıdır.
üniversitelerde kalite, nitelikli araştırma ve meslekle bağ kuran uygulama modelleri teşvik edilmelidir.
6. kamu personel sayısının gözden geçirilmesi
kamu bürokrasisindeki verimsizliklerin giderilmesi adına memur sayısı azaltılmalı, kamuda istihdam daha rasyonel bir plana bağlanmalıdır.
7. devlet kurumlarında vatandaş odaklı dil ve kimlik
devlet kurumlarının isimlendirmesi “millet” ya da “halk” odaklı hale getirilmelidir. örneğin “devlet hastanesi” yerine “halk hastanesi” denilmelidir.
tüm kamu binalarına, bu kurumların vatandaşın vergileriyle finanse edildiğini belirten yazılar asılmalı, kamusal aidiyet duygusu güçlendirilmelidir.
8. vergi reformu
ötv ya kaldırılmalı ya da minimum seviyeye çekilmelidir.
temel hiçbir üründe %10’dan fazla vergi uygulanmamalıdır.
tüm dolaylı ve dolaysız vergilerin toplamı, anayasal güvenceyle, %50’yi aşamayacak şekilde sınırlandırılmalıdır.
9. savunma sanayii politikası
aktif olarak yürütülen tüm savunma sanayi projelerine devam edileceği net şekilde kamuoyuna duyurulmalı; bu alandaki yerli üretim kapasitesi daha da güçlendirilmelidir.
10. medya düzenlemeleri ve rtük’ün kaldırılması
rtük kaldırılmalı; yayın ihlallerine ilişkin cezalar yargı mercileri tarafından, ifade özgürlüğünü zedelemeyecek biçimde değerlendirilmelidir. basın ve ifade özgürlüğü, demokratik sistemin temel taşı olarak korunmalıdır.
yukarıdaki öneriler, elbette daha kapsamlı bir politika bütününün yalnızca ilk adımlarıdır. sayın imamoğlu’nun, türkiye'ye umut veren bir lider olarak bu tür somut, uygulanabilir ve çağın gereklerine uygun reformları programının merkezine alması, kendisini sadece muhalefet lideri değil; yeni bir dönemin mimarı olarak konumlandıracaktır.
belki editle diğer fikirlerimi de yazarım.
sayın başkanım, sizi en kısa sürede aramızda görmek dileğiyle...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap