bir uefa sopası hikayesi

• galatasaraylı yöneticilerin medyaya pompaladığı dezenformasyon bilgilerinden oluşan hikayedir.
  
  rakamlar, takımların kap'a gönderdikleri raporlardan alınmıştır. uydurmasyon değildir.
  
  öncelikle, hayatimfutbol’da kerem akbaş’ın yapmış olduğu çalışmadan birkaç tablo paylaşalım.
  
  mali fair play indexi:
  tablo 1
  
  banka borçları ve özkaynaklar:
  tablo 1
  
  ardından lafı uzatmadan, 2011-12 sezonundan itibaren taahhüt altına alınan futbolcu gider tablolarına bir bakalım:
  önce galatasaray
  
  bu da fenerbahçe
  
  tablolara ilişkin notlar şu şekilde:
  
  bonservis: 2011-12 sezonundan önceki maliyetler zaten borç kayıtlarında yer aldığı için 0 olarak belirtilmiştir. galatasaray’dan culio ve yekta, fenerbahçe’den mehmet topuz örneklerinde bu görünmektedir. imza parası ya da ara ödeme var ise, bonservis hanesine yazılmıştır. örn: selçuk inan. euro kuru, tl’ye 2,21’den çevrilmiştir.
  
  sow’un bonservis ücreti, kamuoyuna açık bir şekilde deklare edildiğü üzere ferit şahenk, nihat özdemir ve ali koç tarafından ödenmiştir. bu transferin 10 milyon euro’luk bonservis ücretinde kulüp borçlandırılmamış, sadece yıllık ücreti ödemekle mükellef kılınmıştır. bu sebeple kulüplerin mali taahhütlerinin incelendiği bu araştırmada, sow’un bpnservis hanesi 0 olarak belirtilmiştir.
  futbolcuların yıllar içinde değişen yıllık ücretleri, ortalamaları alınarak tabloya girilmiştir.
  felipe melo’nun transfer edileceği öngörülmüş ve minimum tutarlarla tabloya girilmiştir.
  galatasaray’ın da fenerbahçe’nin de yapacağı diğer transferler, tablolara eklenecektir.
  fenerbahçe ve galatasaray’dan bazı futbolcular eksiktir ve/veya ufak yanlışlıklar olabilir; ancak bu, özet tabloyu etkilemeyecektir.
  hali hazırda galatasaray’ın 10, fenerbahçe’nin 6 yabancı futbolcusu bulunmaktadır, sarıyla gösterilmiştir.
  şimdi gelin bazı saptamalar yapalım birlikte;
  galatasaray: 393 milyon tl kısa ve uzun vade borç altında, eksi (-) 235 milyon tl özkaynakla; ortalama 3,16 yılık sözleşme ömrüyle, 390 milyon tl‘lik taahhüt altına giriyor.
  fenerbahçe: 172 milyon tl kısa ve uzun vade borç altında, artı (+) 110 milyon tl özkaynakla; ortalama 2,93 yıllık sözleşme ömrüyle, 281 milyon tl taahhüt altına giriyor.
  
  detaylandırarak ilerleyelim;
  2011-12 sezonundan itibaren;
  galatasaray futbolcu bonservislerine 54,2 milyon euro ( 120 milyon tl ) harcamıştır.
  fenerbahçe futbolcu bonservislerine 25,3 milyon euro ( 56 milyon tl ) harcamıştır.
  
  aynı dönemde;
  galatasaray; arda’yı 12 milyon euro ve stancu’yu 2,5 milyon euro’ya satarken,
  fenerbahçe; niang’ı 7,5 milyon euro, andre santos’u 7,5 milyon euro, dia’yı 4 milyon euro, lugano’yu 3,5 milyon euro’ya sattı. hatta 9 milyon euro’ya aldığı emenike’yi, spartak moskova’ya 10 milyon euro’ya satarak, havada 1 milyon euro kar etti.
  tabii yukarıdaki rakamlar, borç tablolarında da göründüğü için, daha çok önceki borçlardan feragat anlamına geliyor.
  
  devam edelim;
  galatasaray, futbolcu yıllık ücretlerine, maç başı primler hariç 36 milyon euro ( 79,5 milyon tl ) ödemektedir.
  fenerbahçe, futbolcu yıllık ücretlerine, maç başı primler hariç 34 milyon euro ( 75 milyon tl ) ödemektedir.
  ayrıca;
  22 futbolcunun galatasaray’a ortalama 30 maç üzerinden hesaplanan maç başı primlerle toplam maliyeti 176,62 milyon euro’dur. ( 390 milyon tl )
  22 futbolcunun fenerbahçe’ye ortalama 30 maç üzerinden hesaplanan maç başı primlerle toplam maliyeti 127,33 milyon euro’dur. ( 281 milyon tl )
  
  yeter mi, yoksa devam edelim mi?
  
  tablolar gayet açık ve herkesin, farklı açılardan yorumlayabileceği vaziyette.
  dolayısıyla yukarıdaki istatistiklerden, istediğiniz analizi yapabilirsiniz. biz bu yazıyı fazla uzatıp, kafa karıştırmamak için, diğer analizleri başka yazılara bırakacağız.
  ama sorularımızı soralım!
  borcu 393 milyon tl’de, özkaynakları 235 milyon tl ekside, finansal fair play indexi beşiktaş’tan da kötü haldeki bir kulüp; kendini ortalama 3 yıl ödemeli 390 milyon tl‘lik yeni bir taahhüde nasıl sokar?
  küçük yatırımcısının isyan ettiği usülsüz bedelli sermaye artırımından, arzu ettiği nakiti toplayamayan galatasaray, 2. dalga bedelli sermaye artırımı yapacak mı?
  galatasaray her yıl şampiyonlar ligi’ne katılsa ve en az gruplardan çıksa bile ödeyemeceği bir yükün altında. bu borç ve üzerine gelen taahhütleri, futbol içi ekonomi ile ödemenin imkanı yokken, galatasaray neye güvenmekte?
  3 temmuz’dan beri yapılan uefa haberleri ve ilişkilerinde, arka planda galatasaraylılar’ın olduğu kamuoyunda malum iken; yeni uefa sopası haberlerinin amacı, şampiyonlar ligi’ne giden tek türk takımı olarak, türkiye’ye ayrılan yayın gelirini tek başına alma isteği midir?
  beşiktaş, ffp index değerinde galatasaray’dan daha iyi durumda; borç-alacak farkında galatasaray’a çok yakın ve hatta galatasaray’ın girdiği taahhütlerden sonra, galatasaray’dan daha iyi durumda iken; neden beşiktaş batık, galatasaray şahlanmış gösterilmektedir?
  teknik iflastan dönen galatasaray, nereye kadar usülsüz bedelli sermaye artırımlarıyla yoluna devam edecektir?
  usülsüz bedelli sermaye artırımları esnasında, payı oranında nakiti ödemeyen küçük yatırımcılardan toplanan hisseler yabancılara mı satılıyor?
  kamuoyunda beşiktaş’ı batık gösterirken, gölgesinde, kamuoyundan gizlenerek, galatasaray’ın yabancılara satışına zemin mi hazırlanıyor?
  ve asıl soru!
  
  tablo gün gibi açıkken; uefa sopası galatasaray için ne zaman kalkacak?