• istanbul barosu açıklaması

    chp'nin yürüttüğü kampanya ile seçilen istanbul barosu yönetimi minguzzi'nin katillerinin suça sürüklenen çocuklar olarak kabul edilmesi gerektiğine dair bir açıklama yapmış.

    bu da chp milletvekili mahmut tanal'ın minguzzi davası sonrası paylaşımı. açık açık katilleri savunuyorlar.

    görsel
  • adaletin görevi mağdur için intikam almak değildir, bu dediğiniz geri kalmış toplumların adalete bakışıdır. adaletin görevi hem suçlayanın hem de suçlananın (mağdur ve suçlu demiyorum dikkat ederseniz çünkü suçu kanıtlanana kadar herkes masumdur) haklarını korumak, adil bir yargı yapmaktır. hukuk bilginiz yoksa muhtemelen bana sövmeye başlamışsınızdır bile :)

    şimdi "suça sürüklenen çocuk" konusuna girelim. bu kavram gerekli bir kavram çünkü maalesef herkes onu seven ve durumu olan anne babalara doğmuyor. çok kötü mahallelerde her gün babasından dayak yiyerek büyüyen çocuk suç işlediği zaman tabii ki de yetişkin gibi cezalandırılmamalı.

    şimdi "ahmet minguzzi cinayeti" konusundan bahsedelim. her suç aynı değildir, bazı suçlar (cinayet, tecavüz, işkence) diğer suçlardan (hırsızlık, sahtecilik, adam dövmek, uyuşturucu) farklıdır.
    "suça sürüklenen çocuk" diyerek başka bir çocuğu canavarca öldüren bir kişiye merhamet göstermek adaletsizdir. "suça sürüklenen çocuk" gidip arabadan çanta çalsa, o zaman dersin "yazık parası yok" diye. başka bir çocuğu katledince değil.

    bunun yanında, türkiye'de çok fazla saçmasapan çete türemiş. yok dalton, yok bilmem ne.
    türkiye cumhuriyeti'nin, aynı abd'nin 1970'te yaptığı gibi 'rıco' tarzı bir yasa çıkarması ve bu çetelerin başlarını daha küçükken ezmesi gerekiyor. yoksa ülke meksika'ya, kolombiya'ya döner. rıco yasasını anlatmayacağım, isteyen araştırsın ve ne kadar sert olduğunu görsün. zaten yasanın çıkma sebebi çete üyelerinin suç işleyip birkaç yıl yatıp suç hayatlarına devam etmesiydi.
  • çocuk cinayet işlemez. amerikada bu tarz canavarları yetişkin olarak yargılıyorlar. bizde 5 sene yatıp çıksın istiyorlar
  • suça sürüklenen çocuklarla, suça sürüklenen orospu çocuklarını ayırt etmek lazım. insanların itirazı buna.
  • döğromü tağöfsuz öncölemek lözöm

    al sana tarafsız durum: bu piçler kuruları katildir ve katil gibi yargılanıp hapiste sürünmelidir.
  • bıktık kavramların içinin boşaltılmasından dedirten sevmediğim açıklama.
    görsel
  • sonrası için yapılacak her şeyi dinleyebilirim,
    ama bu at hırsızı katiller müebbet yemezse içim ölene kadar soğumaz.
  • hukukçu sıfatını taşımak kötü olmaya, ırkçılık yapmaya, art niyetli davranmaya, taraflı hareket etmeye engel değil dedirtmiştir.
  • çok yerinde ve makul bir açıklama. ön sayfadan yerimizi alalım da başlığa girenler sözlük'te sadece angutlar var zannetmesin :)

    "suça sürüklenen çocuk" denilğinde akıllarına en iyi ihtimalle kendi ve yetiştiği çevredeki çocuklar gelen gerzomatların bir süredir "çocukların yetişkin gibi yargılanması" talebini dile getirdiğini görüyoruz.

    fakat google'a girdiğimizde ufak bir araştırma ile çocukların, yargılanma şekli dışında zaten çocuk gibi yaşamadığını da görebiliyoruz. türkiye'deki çocuk işçi sayısı mesela 1 milyona yaklaşmış durumda. şimdi elbette bu çocukların, bir suçun mağduru olan kişiler gibi ne yazık ki isimleri yok. 1 milyon der ve geçersin... peki bir çocuğun yaşamı üzerinden -ki bence olması gereken de budur- ahkam kesen, yeri geldiğinde idam dahi isteyen bu gözü dönmüş kitlenin, herhangi bir şekilde çocuk işçileri gündeme taşıdığını gördünüz mü? elbette hayır...

    devam edelim... çok detaylı araştırmaya gerek yok... veriler 2021 yılından... "türkiye istatistik kurumu'nun (tüik) 2021 verilerine göre, türkiye'de yaklaşık 23 milyon çocuk var ve her 2-3 çocuktan biri maddi yoksulluk çekiyor." peki sözlük'te çocukların yaşama hakkını savunan -ki gayet hoş- kişiler bu mesele üzerine kaç satır yazı karalamış olabilirler mesela? üç çocuktan biri yoksulluk çekiyor ve yetersiz besleniyor. ismi olmayan 1/3 çocuk... 23 milyona vurunca siz üzülmeyin diye 5 milyon diyelim. çocukların yaşamı çok önemli ya beyler... dilinizden hiç düşmez çocuk yaşamı... kafanızı yastığa vurduğunuzda bazen sabahlara kadar çocukların yaşamını düşünür uykularınızı kaçırırsınız bilirim.

    okuyacaklar için bir kaynak bırakalım mesela, çocukların aile içinde nasıl şiddete maruz kaldıklarıyla ilgili. kaynak

    devam edelim... hepimiz dizi seyreder, bir şeyleri beğenir veya beğenmez yaşamımıza devam ederiz. içeriklerinden ve kalitelerinden bağımsız düşünelim o halde... dexter, peaky blinders, breaking bad, sopranos sözlük'te de övülen dizilerin başında gelir mesela... farklı kurgular ve karakterlere sahip bu dizilerin tek bir otak noktası vardır. o da şiddet... bu diziler olmaz adana 01 olur kurtlar vadisi olur, herhangi bir kanalda karşınıza çıkan üçüncü sayfa haberi olur... bunlara maruz kalan bir çocuğun sizinle aynı şeyleri düşünebileceğini zannetmeniz bile büyük bir ahmaklık...

    şiddetin yaşamımızın her anı'nı sardığı bir ortamdan, toplumun içine nasıl çocuklar karışacağını umuyordunuz? sizinki umut bile değil faturasını yine çocuklara kesmek için yanıp tutuştuğunuz ahmakça bir iyimserlik sadece.

    aynı iyimserliği, şimdi de cellat isteyerek sergiliyorsunuz. artmasını istediğiniz şey şu an yaşadıklarınızın sebebi zaten. şiddet istiyorsunuz, kıyım istiyor, ölü bir çocuğu bahane ederek kendi içinizdeki pisliği ortaya döküyorsunuz.

    ilkokullarda uyuşturucu satılıyor mesela. çok çocuk seversiniz, anladık eksik olmayın. adsız bağımlılar olduğu için mi önemsiz bu çocuklar?.. ne alaka diyorsunuz de mi?.. :)

    tepeden tırnağa gericilerin ve en az onlar kadar gerici kapitalistlerin tasarımı olan bir ortamda çocuktan suça sürüklenen diye bahsedilmeyecek de ne olacak? sistemin kendi açığına parmak bastığı bir ibare bu zaten. ama onu fark edemeyecek kadar tapıyorsunuz egmene ve tıpkı onlar gibi faturayı çocuklara kesmek istiyorsunuz. suça sürüklenen çocuk var çünkü zaten aksi mümkün değil anlıyor musunuz?..

    bağcılar'da yaşayan çocuğun yiyemediği etin hesabını soracaksınız önce. evet bağcılar'da yaşayan çocuklar da sarıyer çocukları gibi güzel diyeceksiniz. ve bu sistemi değiştirmek için hareket edeceksiniz. suç ortaya çıktıktan sonra verilecek cezayı hesaplarsanız vardığınız yer en iyi ihtimalle -ki mümkün değil- şu an bulunduğunuz yer olur...

    yazmaya daha fazla devam etmek boş iş. o halde soralım, kendi çocukluğunuz üzerinizden düşündüğünüzde kaçınız yukarıdaki maddelere maruz kalarak büyüdünüz? bu ülkenin gettolarında neler yaşandığına dair en ufak bir fikriniz yok. bu sistem bir katil yaratabiliyorsa yapılması gereken şey çocukları sallandırmak mı, yoksa onları bu tarz batağa sürükleyecek her kanalın kökünü kurutmak mı?

    neden beyninizi kullanmıyorsunuz hanımlar beyler? neden histeri krizleri geçirircesine ortaya yazılar sıçıyorsunuz? bu ülkenin kafası bir nebze çalışan insanları nerede? inanın artık hiçbir fikrim yok... istanbul barosu'nun açıklaması en fazla yetersiz olduğu için yerilebilir, sizin taleplerinizi karşılamaya yönelik ifade kullanmadığı için değil.

    o kadar ilkelsiniz ki... açıklamayı beğenmediğiniz için değil bakın, elinizin altında güzel bir imkan varken doğru soruları soramadığınız için meselelerin üzerine eğilemiyorsunuz. "suça sürüklenen çocuk" çocukları aklamak için ortaya atılan bir ibare değil. sosyoloji bilmiyorsunuz, hukuk bilmiyorsunuz, gözlem yapma beceriniz zaten yok... ama gelip sadece bir olay üzerinden tüm çocukların yetişkin gibi yargılanmasını talep edecek özgüveni kendinizde bulabiliyorsunuz. oğlum sizin etrafınızda hiç mi ortalama bir insan yok elinizden tutup, size güzel şeyler öğretecek? nasıl bir köhneliğin içine hapsettiniz kendinizi... etrafınızda öyle insanlar yok, çünkü sizin kendi merakınız yok...

    açın suç haritalarına bakın. neden beykoz'da yaşayan bir kişinin çocuğu ile esenyurt'taki çocuğu aynı "çocukluk" kavramı üzerinden ele alıyorsunuz? hangi çocuğun suça daha eğilimli olacağını söylemeye gerek var mı? işin bu kısmını da sorgulamıyorsunuz mesela... hiçbir şeyi sorgulamıyor yalnızca istiyorsunuz... bunlar çocuk değil canavar diyorsunuz... ulan herhangi bir çocuk kendi kendine bir başkasını bıçaklayacak potansiyele gelmiş olabilir mi? o cinayetin kurbanı da şüphelisi de biziz zaten... biz derken yanlış anlamayın, bu sistemi inşa edenler olarak insanlarız yani. bununla s*ke s*ke yüzleşeceksiniz... idam mı istiyorsunuz? hiçbir şey değişmeyecek... çocukları yetişkin gibi yargılamak mı istiyorsunuz? hiçbir şey değişmeyecek... sen yaşayacaksın birilerinin çocukları ölecek, öldürecek... ikisinin de şu an olmaması gereken yerlerde bulunduğunu, kabul edip iğneyi kendinize batıracaksınız... ya da s2k yaşamlarınıza bu şekilde devam edeceksiniz...

    bu mesele üzerinden onlarca soru türetilebilir ama emin olun hiçbiri "bir çocuğun yetişkin gibi yargılanması" gerektiği cevabına ulaştırmaz insanı. idam istemeye hiç ulaştıramaz... bitirmişsiniz kendinizi... üstünüze toprak atılmamış sadece.

    ulan şuradan çıkıp kahveye gitsem, beğenmeyip burun kıvırdığınız adamlar en azından anlamadıkları için fikirlerini kendilerine saklarlar. size hiç mi cahilce konuşma diyen biri yok etrafınızda. ne yapıyorsunuz, toplanıp cellatlık mı oynuyorsunuz awk ahmakları sizi :)

    ekleme: ilk entry görünmüyor. ırkçılar ve aktrollerden başka kimseyi engellemem. fakat kullandığı kaynak aktroll olduğunu gösteriyor :)

    bilmediğiniz, bağlam kurramadığınız meseleler hakkında "fikir" belirtmezseniz daha hoş olur. bir abi tavsiyesi size... zırdeli gibi görünüyorsunuz xd
  • istanbul barosu içindeki faşist kürtçü yapılanma ne demiş yine?

    bir hukukçu sırf kürt olduğu için, etnik saiklerle hukukun dışına çıkıyorsa o faşisttir.

    gelin suça sürüklenen çocuk kavramına beraberce bakalım.

    ülkede kürt, roman, afgan, suriyeli çeteler var ve bu çetelerin tetikçiliğini çocuklar yapıyorlar. sadece çetelerin değil illegal örgütlerin de tetikçiliğini çocuklar yapıyor.

    bunun tek sebebi de ilgili yasanın istismar edilmesidir. barolar çetelerin ve terör örgütlerinin çocukları tetikçi olarak kullandıklarını bilmiyorlar mı?
    bak gibi de biliyorlar.
    barolar da adliyeler de hukuk ve ahlak ekseninden çıkalı 25 sene oldu.

    etnik çeteleşme – yarı kartelleşme ne baronun, ne hukukçuların ne parlamentonun ne de siyasi partilerin umurunda.

    bu noktada çeteler suç işlerken, barolarda mevzilenmiş birileri de suça sürüklenen çocuk diyerek çeteleri ve işledikleri cinayetleri meşrulaştırmaya çalışıyorlar.

    şimdi bu etnikçi faşist çeteleri devlet toplasa, avukatları hemen kürt meselesine çekip devlet baskısı diyorlar, soğuk kanlılıkla cinayet işleyen, üstüne kahkahalarla bunu anlatan bir piçi bile mağdur haline getirmeye çalışıyorlar.

    bu piçleri aşiretleri de koruma altına alıp, sayısal üstünlükle mağdurun ailesini tehdit ediyorlar.

    bunun adı faşizmdir. bunun adı, faşist bir etnik kimliğin ülke halkına terör uygulamasıdır.
    bunun çete ayağı, yargı ayağı, kamusal alan ayakları var.
    feodal yapıya dayanan örgütlü güçleriyle ülke halkına kan kusturan bu orospu çocuklarını da türkiye cumhuriyeti devleti izliyor.

    suça sürüklenen çocuk öyle mi?
    tamam diyerek susacağımızı mı zannediyorsunuz?

    aşağılık katil sürüleri sizi.
hesabın var mı? giriş yap