• kalecilerin oyunu başlatırken topu en yüksek noktaya doğru yollayıp düşen yerdekiler birbirini yesin dediği efsane dönemdir. gerçek futbol ve mücadele içerir. şimdiki gibi altıpas içinde iki muhafız kaleciyi koruyor ve pasla başlanıyor gibi tikitaka adlı saçmalık doğmamıştı. hatta bazen kaleci öyle bir dikerdi ki topı kendi yarı alanının ortasına düşerdi. allahın izniyle futbolu o leş günlere döndüreceğiz.
  • ahaha tespit gibi tespit.

    anilar gozumde canlandi. o fezaya dikilen topa kafayla cikan stoper ve forvet mucadelesi de inanilmazdi.

    babam alpay ozalan icin bu herif o toplara kafa vura vura gerizekali olacak derdi ki hakliymis. su an goruyoruz kendisini. *

    simdi kaleci de ortasaha gibi defans gibi ayakla oyun kuruyor. futbolun harala gurele oynandigi, bol dikilmis formalarin ruzgarda salindigi zamanlar artik geride kaldi.
  • meşin yuvarlağın, bilenler bilir, tribünlerin denize bakan dilimine gönderildiği dönemlerdir.
  • bir önceki döneminde ise kaleciye geri pas atıldığında eline alıp topu öyle fezaya dikerlerdi. olm madem topu allah ne verdiyse abanıp karşı sahaya atacaktınız niye kaleciye topu veriyorsun. yapıştır karşı kaleye doğru gitsin top.
  • geçkinler bilir top kapalı tribünün çatı hizasını geçecek kadar yükselirdi.
  • bu sebeple orta sahanın merkez oyuncuları uzun boylu seçilirdi. topu indirme özelliği olması beklenirdi.
  • öyle ki degajdan gol atmışlıkları bile olan fevkalade dönemdir.

    (bkz: degajdan gol atmak)
  • zamanında hakan şükür'ü hakan şükür yapan göklerden gelen bu toplardır.

    şimdi hakan şükür'ü hain yapan şey de göklerden gelen bir karardır.

    (bkz: göklerden gelen bir karar vardır)

    çok şükür bugün de siyaseti cümle içinde kullandık...
  • aklımda zalad in gökyüzüne salvolari kalmış
    (bkz: rade zalad)
  • öyle yükseğe atarlardı ki top yere düşünceye kadar oyuncular kendi aralarında dedikodu yapardı.
hesabın var mı? giriş yap