10720 entry daha
  • bir doğru söyleyip, arkasından üç yanlış yorum yaptığı için sürekli inişli çıkışlı bir sempati-antipati besleme halinde olduğum kişidir.
    hayvanları sever, spor yapar, çok güzel.

    fakat şu vedat milor'un rakı masası yorumu konusundaki eleştirisine denk geldim.
    sabah sabah sinirim zıpladı.

    ya şu cehaleti övme, ilkelliği savunma, mal düşmanlığı, edep-adap-kültür savunanlara sınıf nefretiyle yaklaşma olayları bizim ülkede ne zaman bitecek acaba?

    elin ingiliz'i geleneğini korumak, kültürünü yaşatmak için neler yapıyor, burada var olan kültürü korumaya çalışan ve bazı şeyleri gerçekten "bilen" insanlar ağzında gümüş kaşıkla doğmakla suçlanıyor.

    sofra adabın yoksa biz ne yapalım nevşin?
    evet, bu ara çayı denen saçmalık son 10-15 yıldır var olan bir şey ve kültürün bir parçası değil.
    her şey gibi bu da sulandırıldı ve evet, sosyal çürüme tam olarak böyle bir şey.
    bazı konularda bazı insanların bazı şeyleri biliyor olması neden birilerini bu kadar rahatsız ediyor ya?

    kaldı ki, rakı sofrasında çay içmeyi doğru bulmamakla, ağzında gümüş kaşıkla doğmanın ne alakası var?
    zamanında yol yordam öğrenmeyi, ilkel kalmak kadar iddialı şekilde savunsaydınız, istanbul (ve dolaylı olarak bütün türkiye) şimdi herkesin şikayet ettiği, bir arada yaşamanın becerilemediği koca bir köye dönüşmezdi.

    italyan'lar spaghettiyi kırdığın zaman kalp krizi geçiriyor, geçen gün instagram'da yemek kitabı çıkartmış, en iyi markaların sponsorluk yaptığı bir şahıs, (sözde) zeytinyağlı taze fasulyeye, fırında patatesli köfte yapar gibi salçalı su koyuyordu.
    bundan büyük sosyal çürüme mi var?
    bir de toplum kalitesi düştü diye şikayet ediyorlar sonra.
    geleneğini koruyacaksın, bilene de saygı göstereceksin, bu kadar basit.
    durup dururken aydın boysan'a dönüştüm ya sabah sabah.
hesabın var mı? giriş yap