rusya ukrayna savaşı
- niye ekşideki herkes sanki tüm olayı amerika çıkarıyormuş, rusyayla ukrayna normalde kardeş kardeş geçiniyormuş gibi davranıyor amk.
gürcistanı ve kırımı işgal eden rusya değil miydi? ukrayna sınırına taa sibirya'dan askeri birlik çekip yığan rusya değil mi?
harbiden dumursunuz ya. rusya karadenizde bir bir sağı solu işgal eder, suriyede türk askerini gözünüzün içine baka baka bombalar ama gelir abd ye fatura kesersiniz.
karadenizdeki en büyük deniz alanı türkiyeye aittir ve kırımı ele geçirmesi ile 2. rusya olmuştur. kırıma koydukları s400 ve diğer sistemler ile karadenizin tarihsel türk gölü kavramı artık rus gölü olarak değişiyor. dolaylı yoldan sizin götünüzü korumaya çalışan uncle sam'e gelip rus saksoculuğu yapmak da ilginç amk.
he olayları abd çıkarıyor, gürcistanı kırımı amerika işgal edip rusyaya teslim etti yoksa rusya kimseyi işgal etmez yapmaz öyle şey. - kozmik odaya girilip bütün seferberlik planlarının, düşmanın eline geçmesinin, ne anlama geldiğini, bugünkü ukrayna'nın durumuna bakarak, çok daha iyi anlayabiliriz. seferberlik planları, tam da bu durum için hazırlanmıştı. devlet; türkiye işgale uğrar ve tsk, savaşma yeteneğini ve emir-komuta zincirini kaybederse, neler yapılacağını, barış zamanından planlamış ve bütün organizasyonu, plan, personel ve teçhizat olarak yapmıştı. böyle bir durumda, plan aktive edilecek, bütün direnişin kontrolü, özel kuvvetler komutanlığı'na geçecek, barış zamanından eğitim verilmiş ve bağlı birlikleri belli sivil ve askeri kişiler, mevcut görevlerini bırakarak, direniş organizasyonuna katılacaklar, böyle zamanlar için gizlenmiş bütün cephanelik, ekipman ve teçhizat, kullanıma alınacaktı. yani direniş, kendi haline bırakılmayacak, tamamen devletin organizasyonunda olacaktı. bu direniş organizasyonun personel sayısının, yüzbinler ile ifade edilebileceğini söylemek mümkün. ve bu yüzbinlerce personelin, silah, mühimmat, haberleşme vb. ihtiyaçları, barış zamanından planlanmış ve ayrılmıştı.
bu plan, içimizde eksik olmayan vatan hainleri ve işbirlikçileri sayesinde, düşmanın eline geçti ve personel isimleri dahil bütün ayrıntılar açığa çıktı. yeni planlar mutlaka yapılmıştır. ama hiçbiri, senelerdir üzerine konula konula geliştirilen orijinal planın yerini tutamaz.
ihanetin büyüklüğünü, ukrayna'nın işgali ile, daha iyi anlayabiliriz. - arkadaşlar batıdan memnun değilsiniz, bu kabul edilebilir bir durum. problem, yerine geçmesini istediğiniz doğu medeniyetinin batıdan çok daha kötü durumda olması. doğu bloğuna geçince kimse size özgürlük falan vermeyecek, yine aynı şekilde muamele göreceksiniz. kabul edin ya da etmeyin batı medeniyeti, doğuya göre insan haklarının daha ön planda olduğu, hukukun üstünlüğü olan, demokrasi bulunan ülkeler ve yönetimler. tabi ki %100 böyleler diyemeyiz ama rusya’nın, çin’in, iran’ın yanında cennet gibiler. birisi camdan oligark atıyor, diğeri tüm vatandaşlarını tuvaletine kadar takip ediyor, öteki de şeriat zaten. bu başlıkta rusya’yı, iran’ı savunanlar da dahil olmak üzere kimse almanya, isviçre, fransa, abd vb. ülkelerin demokrasisi ve kanunlarıyla yaşamak varken rusya, iran, çin gibi ülkelerin kural ve kanunları ile yaşamak istemez. doğu ülkelerinin vatandaşlarına yaptıklarını batı ülkeleri sömürgelerine yapmıyor. şimdi ben böyle dedim diye “ama ingiltere şunu yaptı, almanya da bunu yapmadı mı?” diyecek sığırlar olabilir. adamlar istisnai olarak bunu yapıyor, doğu bloğunda kanıksanmış olarak bunlar yapılıyor.
nato sevici falan değilim ama dünya’nın 1 numaralı gücü çin olsa sizce daha insani mi yaşayacaksınız yani? buna mı inanıyorsunuz? ulan şu başlıkta brics övenlerin yarısı iran’a gitse şeriat sebebiyle recm edilecek haberleri yok hala brics övüyorsunuz ve rusya’yı destekliyorsunuz.
şu başlıkta rusya sapladı, çin geliyor aaauuv falan diyenler çin, iran falan vatandaşlık verse gidip yaşamazlar ama tüm ülkeyi bunların yanına yaklaştırmaya çalışıyorlar.
t: ukrayna’nın ufak ufak ilerlediği savaş
debe editi: senelerdir debe sonuna birilerinin yazdıklarını okurum, ama debeye girince ne yazsam bilemedim. burada böyle aşırı anlamlı bir söz ya da birinin bağış kampanyası varmış gibi kabul ederseniz sevinirim *
edit2: bir arkadaş “debeye girince haberin oluyo mu?” demiş, ben de hep bunu merak ediyordum, olmuyormuş. zaten mesajımız silinince falan da haberimiz olmuyor, çaylak yapılıyoruz yine haberimiz olmuyor. öyle yani, haberimiz olmuyormuş. - enteresan bir detay daha var ki, barış görüşmelerinin olduğu, iki tarafında uzlaşı arayışında olduğu bir dönemde sosyal medyada savaşı körüklemek için rus esirlere yapılan kötü muamele videoları yayınlandı.. ukrayna tarafı kötü muameleyle ilgili soruşturma başlatıldı, sorumlular cezalandırılacak dediğine göre belli ki bu videolar ukrayna tarafınca sızdırılmadı.. peki bu videoları kim niye yayınladı ?
aynı şekilde, zelensky ne zaman rusya (putin) ile anlaşabiliriz mesajı verse, batı medyasında ismini açıklamak istemeyen bir yetkili (!) ağzıyla zelensky'den değişik sinyaller alıyoruz, kafa karıştırıcı mesajlar veriyor, rusya ile ne görüştüklerini bilmiyoruz diyerek aba altından sopa göstermeler başlıyor..
özellikle bugünkü esir videosu da gösterdi ki, belli ki batı, ukrayna ile rusya arasında gerçekten bir barış istemiyor.. ukrayna'dan rusya ile savaşabildiği kadar savaşıp rusya'yı zayıflatabildiği kadar zayıflatması isteniyor.. ukrayna'nın askeri ve ekonomik altyapısı neredeyse yok edilmiş, tarım arazileri bile mayınlanmış, milyarlarca euro zarara uğramış, insanları perişan olmuş, umurlarında değil ne yazık ki..
zaten verilen silahlar ukrayna'nın aylardır neredeyse her gün istediği uçak, hss gibi rus bombardımanlarını caydıracak stratejik silahlardan ziyade uçaksavar, tanksavar gibi rus ilerlemesini durdurarak savaşın daha da uzamasını sağlayacak direniş (savunma) silahları.. yani hesap ukrayna'yı korumak değil, rusya'yı ukrayna eliyle askeri olarak zayıflatıp, savaş zaaflarını ortaya çıkarıp ekonomik ve siyasi olarakta tecrit ve izole etmek..
rusya bu tecrit ve izolasyonu hak ediyor olabilir, rusya işgalci olabilir ama tüm bunlar batı'nın ikiyüzlü olduğu, ukrayna'yı rusya'ya karşı bir maşa gibi, bir piyon gibi kullanmak istediği, kendi zarar görmeden ukrayna eliyle rusya'yı kapana sıkıştırmak için ukrayna'yı kapandaki peynir gibi ruslara yem etmek istediği gerçeğini değiştirmez..
ukrayna'da bu ikiyüzlülüğün farkında olduğu için onurunu, toprağını ve halkını koruyacak bir barışa kapılarını sürekli açık tutuyor.. umarım ukrayna tarafı olmazsa olmaz dediği tüm koşullarını ruslara kabul ettirerek ve (kırım dahil) toprak bütünlüğünü koruyarak cephede sürdürdüğü onurlu ve haklı mücadelesini masada zaferle taçlandırır.. - sadece annesi fahişe kendisi piç olanların ukrayna'dan gelecek olası kadın göçmenler ile ilgili yorum yaptığı savaş.
savaşı çıkaranlardan bile daha namussuz olmayı becermek gerçekten çok zor. - bu savaşın benim hayatımdaki anlamı çok ama çok büyük. hem iyi hem kötü anlamda. bu savaşın türkiyede yaşayan bir türk için ne gibi büyük bir anlamı olabilir derseniz anlatayım. biraz sıra dışı bir hikaye. sağlık sorunları nedeniyle hamile kalamadığım için 2019’da gürcistanda eşimle taşıyıcı annelik sürecine başladık. beş tane embriyomuz vardı. genetik olarak yüzde yüz bize ait embriyolar. ilk denememiz başarısız oldu. ardından şansımıza pandemi patlak verdi. gürcistanda klinikler kapatıldı. bir buçuk sene pandeminin bitmesini bekledik. baktık biteceği yok haftalarca belgeler raporlar toplayarak embriyolarımızı ukraynaya taşıttık. işte kader ağlarını burada ördü. sürece orada devam edecektik. 2021 de embriyo transferimiz yapıldı ve başarılı oldu. taşıyıcı anne ile sürekli iletişim halindeydik. şansımıza melek gibi bi insanla karşılaştık. bu işi sırf para için yapmıyordu. aile olmamıza yardım edebileceği için çok mutluydu ve her gün konuşuyorduk. kız sekiz aylık hamileyken savaş iyice gündeme gelmeye başladı. ama ben ihtimal vermiyordum. zaten pandemiye denk geldik, bir de savaşa denk gelmemiz düşük ihtimal diyordum. 24 şubatta olanlar oldu. doğum martın ikinci haftası olacaktı ve ukraynaya gidecektik, kızımızla tanışmaya. ama bebeğimizin kalbinin attığı ülkeye bombalar yağıyordu. odası hazırdı ama o günlerde kapısını usulca kapattım ve uzunca süre uğramadım. sanki artık umudumu kaybetmiştim. kievdelerdi ve sığınaktan çıkamıyorlardı donuyorlardı. yerlerde yatıyorlardı. çoğu zaman telefon çekmiyordu. sonunda kızla anlaştık ve ajansı aradan çıkardık. biz ona güvendik o da bize. trene atlayıp lviv e gittiler ailecek. işte o zaman derin bir nefes aldım. orası çok daha güvenliydi. sonra 11 martta kızımız doğdu ama biz orada olamadık çünkü uçuşlar iptaldi. polonyadan gitmemiz gerekiyordu. vize bekledik. 8 günlükken tanışabildik kızımla. onu alıp polonyaya geçtik. doğum belgesini almak için ukrayna polonya sınırında 17 saat sıra bekledik. o gece lviv sınırında sirenler çaldı. korkunçtu. donduk, perişan olduk. ama hepsine değdi. bir ay sonra eve döndük. şimdi çok mutluyuz, evimizdeyiz. mucizem diyorum ona. savaştan alıp getirdik onu, ukrayna televizyonuna bile çıktık. bu başlığı ne zaman solda görsem içimde acıyla karışık bi mutluluk hissediyorum. çok zor kavuştuk ama böyle olunca insan kıymetini daha iyi biliyor. büyüyünce ona anlatmak için sabırsızlanıyorum. işte benim hikayem böyle. bu başlıkta farklı bir girdi olsun istedim. belki birileri merak edip okur. gelecek eleştirilere de kulağım tıkalı çünkü bu konuda yadırganmaktan yoruldum. hikayemizin daha çook detayı var ama umarım yaşadıklarımı yazdığım kitabımı tamamlarım ve yayınlayabilirim. okuyanlara teşekkürler
gelen sorular üzerine edit: taşıyıcı anne iyi. türkiyeye gelmesini teklif ettik savaş bitene kadar ama çoğu ukraynalı gibi ülkesini terk etmek istemedi. şimdilik güvenli bir yerde yaşıyor. arada haberleşiyoruz. resimler yolluyorum. bazen hediyeleşiyoruz. sanırım artık akraba gibi olduk ve ömür boyu sürecek bi minnet ilişkisi :)
edit 2: çok güzel mesajlar geldi. çok mutlu oldum ve duygulandım. ne güzel insanlar var. teşekkür ederim.
edit 3: kitabımız çıktı, olur da buraları okuyan olursa kitabın ismi "kızım mavi" :) - batı ve nato nefretiyle gözü dönmüş avrasyacıların bizi kuşatıyor dediği nato olmasa en geç 1955 gibi sovyetler türkiye’nin batısına ve doğusuna çökmüştü.
tarihi boyunca yayılmaktan, komşularını ilhak edip topraklarına katmaktan, halklarını kendi topraklarında azınlık yapıp asimile etmekten başka bir şey yapmamış rusya’ya hala hayranlık duyan bu cahil dangalaklar, üçyüz yıllık rus saldırganlığının baş kurbanı olmalarına rağmen hala akıllanmamışlar. akıllanmadıkları gibi, az biraz iq sahibi olup tarih bilenleri de vatan hainliğiyle suçlamaktan geri durmuyorlar. ne günlere kaldık. - 8 mart 2025'te sumy'de buz gibi bir sabaha uyanan bir ukrayna askerisiniz. emir subayınız operasyon bölgesinin kritik bir noktasına rotasyon yapacağınızı söylüyor, size sadece görevinizin bölgedeki "zakryt" isimli beton fabrikasını düşmana karşı korumak olduğu açıklanıyor. içinizde pek korku yok çünkü gittiğiniz bölgede sizinki gibi tamamı profesyönellerden oluşan yaklaşık 20 tabur, zırhlı birlikler, dron operatörleri ve nişancılar olduğunu öğreniyorsunuz. bölgeye henüz varamadan h-07 karayolu üzerinde sumy'nin yaklaşık 30 km kuzeyinde bir yerde önünüzdeki personel taşıyıcılarından birisi düşmana ait bir dron tarafıdan vuruluyor, neyse ki asker kaybı yok. içinizdeki elektronik harp uzmanı sizlere maalesef bu tür dronları kolayca düşüremediklerini, çünkü bu dronların arkasındaki ince kablonun onları silah mermisi dışında her şeye kayıtsız hale getirdiğini söylüyor. daha sonra fabrika'ya yaklaşıyorsunuz ve yıkılmış bir lenin heykelinin yanından geçiyorsunuz, dostlarınız sevinçten bağırmaya başlıyorlar. öte yandan artık düşman topraklarında olduğunuzu anlayıp huzursuz olmaya başlıyorsunuz. sanayi bölgesine nihayet varıyorsunuz ve tabur komutanınız size ülkenizin barış anlaşmasında stratejik koz olarak kullanacağı çok kritik bir noktada olduğunuzu, sizin gibi cesur askerler sayesinde rusların küçük düştüğünü söylüyor. silah arkadaşlarınız bu köye yerleşeli 6 ay olmuş ve köyü adeta kaleye çevirmişler. rusların burayı sizden geri almak için ciddi kayıplar vermekten başka çaresi yok. bu arada ruslara kafa tutup sudzha köyünü işgal eden ilk ordu değilsiniz çünkü sizden önce naziler 1941'de bu köyü işgal etmişler ve iki sene sonra arkalarına bile bakmadan buradan kaçmışlardı. bir anda dönemin en gelişmiş savaş sistemlerine sahip olan nazileri püskürten bir ordunun toprakları içerisinde olduğunuzu hatırlıyorsunuz. o sırada çatışma sesleri duymaya başlıyorsunuz, ancak o da ne? bu sefer ki sesler çoktan alıştığınız dron veya fab sesleri değil bildiğiniz tüfek sesleri. telsizinizden "batımızdalar" şeklinde bir çığlık duyuyorsunuz. bir anda deliye dönüyorsunuz çünkü rusların yüzlerce termal kamera, nişancı ve fpv'ye yakalanmadan kalenizin içerisine sızması imkansız. acaba kuzeydeki sverdlikovo bölgesinden saldıran motorizeler tarafından kıskaca mı alındık diye düşünürken telsizinizden bu sefer şöyle bir şey duyuyorsunuz "sanayi bölgesini derhal terk edin". rus askerleri adeta savaş oyununda hack açan oyuncular gibi fabrikanızın etrafında spawnlanıp ışınlanıyorlar... rus askerleri? hani sizi öldürmekten başka hiçbir amacı olmayan? şu anda topraklarında bulunduğunuz? onlar her taraftalar ve az sonra ya ölecek ya da savaş esiri olarak hayatınıza devam edeceksiniz, geçmiş olsun. kimin aklına gelirdi rusların altınızdan geçen kocaman doğalgaz borularını tünel olarak kullanacağı...
8 mart günü kursk'a gönderilen cesur bir askerin bir günü böyle geçti. aynı gün suriye'deki siviller kurşuna dizilirken avusturya'nın bir yerinde insanlar bir araya gelip kadınlar günününü kutluyorlardı. dünya böyle bir yer işte. insanlar coğrafyalarının onlara biçtiği kadar değerliler. - peşin not: amerika'da yaşıyorum. diyeceklerimin ağırlığını azaltacaksa okumayı hemen burada kesebilirsiniz, ne sizin başınız ağrır, ne de benim başımı ağrıtırsınız.
bir sürü insan savaşı küresel sermayenin kışkırttığı, amerika'nın planladığı gibi karlı çıktığı yorumları yapıyor. bravo, ne derin tespitler. tüm dünya ne kadar tutarlı bir bütün, herşey nasıl da tam ideolojik tespitleriniz doğrultusunda, deterministik bir şekilde gelişiyor. ne olmuş da amerika karlı çıkmış acaba. faizler, benzin fiyatları uçtu, borsa, ev fiyatları yere çakıldı, herkes ekonomik kriz konuşur oldu. ukrayna'ya silah hibe etmekle, geri ödeneceği gayet şüpheli milyar dolarlar vermekle nasıl kara geçiliyor, anlamıyorum. kimmiş bu savaştan çıkar elde eden küresel sermaye acaba. google'ın hisseleri yılbaşından beri üçte bir değer kaybetti. facebook rusya'da terör destekçisi ilan edildi, ülkeden kovuldu. teknoloji şirketleri, petrol şirketleri, ta fastfood'a varıncaya kadar rus pazarını kaybetmekten ne anlamda mutluluk elde ediyorlar, bir zahmet anlatın o zaman. evet, lockheed martin, ki büyüklüğü apple'ın dörtte biri kadar vardır, yoktur, bir sürü javelin bişeyler üretecek, hisseleri de yüzde onbeş artmış. bu mudur yani? hem nasıl bir mekanizma kullandılar ki savaş çıkarmak için, putin'i hipnotize mi ettiler? daha savaşın üçüncü günü zelenski demeç verdi, nato'ya girmekten vazgeçebiliriz dedi. o anda putin'in yerinde vicdanı, ruh sağlığı yerinde kim olsa barışı tercih ederdi, devam etme kararı almasını nasıl sağladılar, adamın rüyasına mı girdiler?
zelenski kaçabilirdi, rusya üç günde kiev'i alabilirdi, hatta herkes öyle olacağına inandığı için direneceğini kanıtlayana kadar kimse silah yardımı bile yapmamıştı ukrayna'ya. bu ne derin, bu ne öngörülü bir plandır ki, tasarlayanlar rus tanklarının ardı ardına kaç kilometre konvoy olup ilerleyemeyeceğini, havaalanı işgal edildikten sonra bile putin'in gönderdiği suikast timinin başarısızlığa uğrayacağını, ukrayna ordusunun ortadan çatlayıp bir sürü muhteris generalin darbe yapmayacağını, rusya yanına geçmeyeceğini biliyordu. kimdir peki bu küresel sermaye? bu kadar güçlü, herşeyi bu kadar inceden kontrol edebilen bu kötücül güç daha bir yıl önce amerika afganistan'ı hem de taliban'a teslim edip tırıs tırıs geri dönerken neredeydi, orada yüzyıl boyunca savaşa devam etmek dururken? olguları bu kadar seçici süzgeçten geçirerek değerlendirirseniz illuminatiye de inanabilirsiniz, spagetti canavarına da inanabilirsiniz. avrupa, amerika ukrayna'ya yardımı kesse iki yüzlü olur, yüzüstü bırakmış olur, yardıma devam etse savaş kışkırtıcısı olur. yarın rusya nükleer sallasa sizi doğrular, ateşkes gelse yine sizi doğrular. dünyada hiçbir şey sizi yanlışlayamaz, ezberlerinizi gözden geçirmenizi sağlayamaz. - daha amerika ukrayna'ya silah yardımına yeni yeni başladı. son 2 ayda topu topu 10-15 himars verildi. koskoca rus ordusu bir avuç himars silahına yenik düştü. gelecek sene land lease başlayıp ukrayna'ya modern silahlar yağmaya başlayınca burada abartıla abartıla bitirilemeyen rus ordusu iyice perişan olacak demektir.
abd ırak'a saldırdığında 48 saat içinde mutlak hava hakimiyetini sağlamıştı. savaşın başında saddam'ın elinde 200'den fazla mig uçağı ve binlerce parçadan oluşan yüzlerce hava savunma sistemi vardı. rusya ukrayna'da 8 aydır hava üstünlüğü kuramadı. halbuki savaşın ilk günlerinde bu başlıkta "rusya hava hakimiyetini kurdu, ukrayna hava kuvvetleri tamamen imha edildi" deniyordu. rusçuların her iddiası gibi o da yalan çıktı. daha bugün ukrayna hava kuvvetleri 30'dan fazla sorti uçuşu yaptı.
ruslar 20 yıldır ordularını modernize ettiklerini söylüyorlar, sputnik'te yeni nesil silahların özellikleri paylaşılıyor, resmi törenlerde güya yeni nesil tanklar filan yürütüyorlardı ve herkes rusya'nın elinde çok modern bir ordu olduğunu düşünüyordu ama ukrayna savaşı başlayınca hepsinin göstermelik olduğu ortaya çıktı. hatırlayacaksanız savaşın başında rusçular burada "rusya taktik olarak önden eski hurda silahları yolladı, birkaç gün sonra modern silahları yollayıp ukrayna'yı şok edecek" diyorlardı ama o modern silahlar bir türlü gelmedi.
liyakatın olmadığı tek adam rejimlerinde bu tür yolsuzluklar her zaman görülür. adamlar orduyu modernize ediyoruz deyip paraları harcamışlar. rus oligarklar 500 milyon dolarlık yatlarda gezerken rus halkının evinde çamaşır makinesi bile yoktu. savaş boyunca askerlerin girdikleri şehirlerde ukraynalıların evlerinden çamaşır makinesi, buzdolabı gibi eşyaları yağmalaması boşuna değil.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap