339 entry daha
  • sır, bilginin saklanmış hali değildir.
    sır, bilinse bile dile getirilemeyen şeydir.
    çünkü bazı hakikatler anlatıldığında eksilir.
    bazı cümleler kurulursa bir daha eski “sen” olamazsın.

    sır, bir emanet değil, bir yük de değildir.
    sır, bir varoluş biçimidir.
    insan, sırra ne kadar yakınsa o kadar derindir.
    ve sırra ne kadar sadıksa, o kadar insandır.

    çünkü herkesin taşıdığı bir geçmiş vardır ama herkesin taşıdığı bir sır yoktur.
    sır, herkesin diline düşerse, bir süre sonra o sır olmaktan çıkar.
    hakikatin yerine dedikodu geçer.
    sonsuzun yerine boşluk kalır.
    ve insan, kendini hafiflemiş sanır ama aslında değerinden kaybetmiştir.

    en büyük sırlar, söylenmeyenler değil, anlatılamayanlardır.
    çünkü anlatmak için kelime ararsın, yoktur.
    çünkü açıklamak için cesaret toplarsın, yetmez.
    çünkü birine anlatsan, onu da yanına çekersin karanlığa.
    ve o an anlarsın:
    sır, suskunluğun değil, vicdanın en gür çığlığıdır.

    kimseye anlatamadığın değil,
    anlatmaya kıyamadığındır.

    ve bazen bir insan, kendisi bile farkında olmadan bir sırrın eteğinde yaşar.
    neden yalnız olduğunu bilmez.
    neden bazı şeylerin içini kemirdiğini anlayamaz.
    ama bilir ki…
    bir yerlerde, bir sır vardır.
    ve onu kimseye anlatamamak, en sessiz deliliğin ismidir.
hesabın var mı? giriş yap