türkiye'den siktir olup gitmek
22703 entry daha
- ilk defa bu başlığa yazıyorum. önceden gitmek isteyenleri pek anlayamazdım yani eleştirmezdim ama neden gitmek istediklerini pek anlamlandıramazdım.
bugün itibariyle önceden giden herkesi tebrik ediyorum öngörüleri iyiymiş.
mevzsu sadece ekonomik değil bu arada. burada artık fırsat eşitliği yok, eğitim yok, güvenlik yok, ekonomi yok, gelecek yok.
kendi ülkende denize bile giremiyorsun, sesini duyan yok. dünya da mükemmel durumda değil belki ama bu kadar bitik vaziyette değil diye düşünüyorum. - size bu satırları 13200 km uzaktan yazıyorum ve gezegende daha uzağa gidemezdim (bkz: antipot). bugün köyümdeki yangında kahraman orman işçilerinin öldüğünü öğrendim. öyle bir yer düşünün ki dünya bor&tinkal rezervlerinin beşte biri bu ilçede. siz de ülkenizde alabileceğiniz en iyi akademik eğitimi alıp jeolog olmuşsunuz ama küçükken çerkez alinin eşeğine bindiğiniz, yamaçlarından nohut yolduğunuz o topraklarda çok istemenize rağmen çalışamıyorsunuz, kendinize bir yaşam kuramıyorsunuz. geçenlerde uber sürücüsü allan bana sordu: "madem jeologsun neden işini yapmıyorsun?" gelecekte ülkeme döndüğümde yapmayı planladığımı, harika bir potansiyelimizin olduğunu söylemekle yetindim. bir insanın zihninde bile ülkemin imajını kötülemek istemediğimden gerçekleri söylemedim. ama biz türkler olarak bu soruların cevabını kendi aramızda çok iyi biliyoruz. politik çürümüşlüğü, nepotizmi ve fırsat eşitsizliğini dibine kadar yaşayanlar olarak bilmemek mümkün mü? elin allan'ı bile anlamlandıramıyor çünkü normal değil, akıl alır gibi de değil ama biz normalleştirdik.
evet asıl gitmesi gereken yavuz hırsızlar ev sahibini bastırdıkları için tüm bunları yaşıyoruz. biz alıştık uzaklarda yaşamaya, yalnızlığa; üzülmeye de moral bozukluğuna da alıştık ama bari artık bizden sonrakiler alışmasın diyeceğim ama ona dair ümitlerim de; yanan elma, armut, badem ağaçlarımız ve çam ormanlarımız gibi gün geçtikçe yok oluyor. ki böyle temennileri dillendirmek bile yozlaşmış ve haysiyetsiz erk sahiplerince silivri'ye gönderilme sebebiniz. - ülkemi sevmeme rağmen bu cümleyi kurmak zorunda kalmak; işte asıl trajedi burada başlıyor.
her sabah birilerine öfkelenerek uyanmak, sokakta yürürken tahammülsüzlükle karşılaşmak, hak ettiğin hiçbir şeyi elde edememek, liyakatsizlikle dalga geçilen bir düzenin içinde sürüklenmek… insanın içini çürüten şeyler bunlar.
burada iyi biri olmaya çalışmanın hiçbir karşılığı yok. adil olmak ezilmekle, dürüst olmak itilip kakılmakla ödüllendiriliyor. “dayın var mı?” sorusu, cv’den daha değerli. vizyonun değil, biatın önemli. en çok bağıran, en az düşünen oluyor baş tacı.
"neden gitmek istiyorsun?" diye soranlara, artık “neden kalayım ki?” demekten dilimizde nasır var. ev kiralarıyla, maaşlarla, adaletsizliklerle, sürekli kutuplaşmayla yaşamak, yaşamak değil. bu bir tahammül testi. ve çoğumuz bu testi geçmek istemiyor artık.
siktir olup gitmek değil belki, ama siktir olup gitmeye mecbur bırakılmak. işte bu ülkedeki en acı gerçek. - 10 gündür türkiye'de değilim. allahım bir huzur var ki sorma. ekşi'ye girip başlıkları okumaya korkuyorum.
nasip et yarabbim, kurtulayım şu cehennemden.
her gün bir olay, psikopatı ayrı, tespit kasanı ayrı.
salın bizi.
not: çok istediğim şeylerde direk dindar oluyorum. - gidecek paranız varsa gidin.
- iki kelam edeyim diye girdim. " sadece bugün yaşananlar bile yeter aslında. " diyerek entrye başlamışım yarım bırakmışım kenarda dursun demişim. o gün hangi gündü bilmiyorum ama bu ülkenin bütün günleri birbirine benziyor artık, bütün renkleri sesleri hepsi birbirine benziyor. o gün canım neye tak etti hatırlamıyorum entrye başlarken.
belki öfkem artık buradan gidemeyeceğim gerçeğini kabullendiğim içindir. - en düşük bütçeyle en kolay gidebileceğim ülke ve hangi yolla gideceğim konusunda bilgilendirilmeye açığım. afrika bile olur mızrakla hayvan avlar yerim burada ette yiyemiyoruz adamakıllı
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap