birini anlamak mı daha zor kendini anlatmak mı

• birini anlamak çok daha kolay gelir kendime nazaran. ama bunun için de o insanın net olması lazım. neyse derdi, tasası onu samimiyetle anlatıyor olması gerekir. kendini anlamayan insan içindeki buhranı da anlatamaz. yani sizinle ilgili bir problem de olsa sizin dışınızda gelişen bir mevzu da olsa anlatmaya değer her şey anlatılıp paylaşılmalı. hikayeler merak uyandırıp insanı gizlerine doğu çeker. yeter ki onu anlatacak bir insan olsun, dinleyecek on kişi ile kendini göstermeden kulak verecek yüz kişi anında dahil olur meseleye.
• anlayana sivrisinek saz, anlamayana sazı soksan az
• 33 yaşındayım ve bu yaşıma kadar kendimi gerçekten anlatabildiğim bir an bile söyleyemem.
  şuan bile mesela anlatmak istediğimi tam anlatamadım.
• karşındaki seni önyargılarıyla dinliyorsa anlaşılmak daha zor.
  
  eğer sen kendini tanımıyorsan, anlatmak daha zor.
  
  kendini tanımlayaman birinin iyi anlaşılmasını bekleyemeyiz. ve kendini tam olarak tanımlayamayan kişinin, bir başkasını da derinlemesine anlaması mümkün değil.
  
  en önemlisi birini 'anlamak' için önce dinlemeyi öğrenmelisin.
  
  kendini spesifik olarak anlatmak içinse önce ne hissetiğinin farkında olman şart.
  
  insanları anlamak sadece duymak değil, sessizliğini dinlemek gerek. ve bazen hiçbir şey söylemeden 'seni anlıyorum' diyebilmek.
  
  anlamak bir çaba değil, bir niyet. anlaşılmak bir beceri değil, bir cesaret.
• (bkz: kendini anlamak)
• herkesi anlıyorum ama kimsenin beni anladığını düşünmüyorum
• herkesi anlamaya çalışmaktan yoruldum, herkesi tek tek anlaya anlaya tükendim ama kimse beni anlamak istemedi. sanki sadece dinleyen bendim, duyan bendim, anlayan yine bendim.
• bazı insanlar vardır herkesi anlayabilir, hatta beni bir tek sen anlıyorsun denilesi insandır. işte o insan için en zor olanı kendini anlatmaktır.
• insan birine bir şey anlatırken eğer karşıdakine tam olarak anlatamadığını düşünürse gerçekten çok stres olabiliyor. çünkü suçu kendisinde arıyor. ben anlatamıyorum galiba diyor.
  
  zaten bu sebeple insanlar bastıra bastıra hep “bir sözümü bitireyim, daha tam anlatamadım” diye üsteliyor.
  
  ve evet, insanlar mümkün olduğunca kendilerini güzel ifade edip anlatmaya çalışıyorlar fakat tabii ki de tüm bu anlatılanlar karşıdakinin alabildiği veya almak istediği kadar aktarılıyor.
  
  insanlar kendilerini anlatmak için bu kadar stres olmak yerine sakin kalabilip, azıcık da dinlemeye odaklansa ve emek verip gerçekten karşıdakini anlasa bu bilgi alışverişi çok rahat olabilir aslında. bunu başaran insanlar var neticede.
  
  yani çoğu insana sorsanız kendisini karşı tarafa anlatabilmenin daha zor olduğunu söyler aslında ama tam tersi olmalı.
  
  insanlar esas zor olanın karşı tarafı anlamak olduğunu ve iyi bir dinleyici olmak gerektiğini bilmeli.
  
  toplumda bunu bilen insan oranı ne derece artarsa toplum o derece yükselir.
• kendini anlamak