9 entry daha
  • sorunu kişilerde arattıran sözde hükümet.

    size soğan ve un verip künefe yap desek? mümkün müdür? değildir. hastanelerin durumu da öyle işte.

    hükümet etmek: ceza yağdırmak değildir. bir hizmeti kişilerin inisiyatifine yani şu meşhur kader planının insafına terk etmeyecek sistemi kurmaktır. nöbetçi gereken her sistemde onun da en az bir yedeğini düşünebilmektir. çünkü nöbetçin de hastanede yatıyor olabilir hatta enkaz altında bile olabilir bazen. mesela diğer hastanenin kbb uzmanını çağırabilmeyi yazacak, acildeki doktora o an uygulayabileceği başka bir seçeneği önceden düşünüp yaratmış olacak, 112 sistemiyle önleyecek gecikmeyi yahut, giderlerse gitsinler demeyi bilen hazretler. acildeki doktorun mesleğini icra etmesini tesadüfen o buzu bulmanıza terk etmeyecek. bulamasanız ne olacaktı?

    teee sonra...bunları yapıp sağlık hizmetini vatandaşa sunduktan sonra ceza verme yetkisi olabilir. ceza vermek sadece bir makamda göt büyütmekle elde edilebilir bir yetki değildir; o makamın sorumluluklarını noksansız yaptığın varsayımıyla verilen bir yetkidir. misal seçmen olarak ben bir suç işlediğimde ne oluyor? önceki hak ve yetkimi kullanamıyorum hapiste. bu layüsel seçilmişler neden tam tersine sürekli hak ve yetkisini kullanıyor peki?

    neymiş milleti tanıyorlarmış, halka yabancı değillermiş. devlet kavramına yabancıyız demiyor da! öyle son dakikada vicdan işi midir devlet? depremde, bebeler için çırpındırdığın hemşire midir? çorapsız bıraktığın çocuğa kendi çorabını giydiren att midir devlet? bireysel ahlak ve erdemle mi yönetilir bu devlet dediğimiz? kamu düzeni, sikko vicdanlardaki bir yazısız din ve kamu çalışanları o dinin müritleri midir?

    (bkz: gönül sıhhıyeciliği)
100 entry daha
hesabın var mı? giriş yap