7 entry daha
  • bu olay yüzünden yakında sosyal hayatım bitecek. kendimi tam bir dallama gibi hissediyorum.
    yaz mevsiminde bu bende tamamen pik yapıyor.
    insanların beni hiç ama hiç ilgilendirmeyen meselelerini dinliyormuş gibi yapmaktan ve yüzlerine tamamen bomboş bakmamaya ve esnememeye çalışmaktan çok yoruldum ve sıkıldım.
    bugün istanbul’un ve yılın en sıcak günü. az konuş, az nefes al ve bol su iç di mi.
    sabahın köründe ben daha kahvemi içememişken gelmiş bana kargo otomatını nasıl bulamadığının hikayesi anlatılıyor tam 30dk boyunca. o gitse öbürü chatgpt rüya analizini okuyor, kocasının aile whatsapp grubunda kendisini korumak için nasıl yargı dağıttığının mesajları okunuyor tek tek.
    berikisi işle ilgili bir şeyler mırıldanıyor anlıyormuş gibi kafa sallıyorum.
    beraber susulabileceğinin erdemine kimse vakıf değil ve kulaklık taksan da anlatmaya devam ediyorlar.
    ofiste insan dinleme kotamı öyle bir dolduruyorum ki arkadaşlarımla buluşasım gelmiyor. onların da yüzüne aynı mal ifadeyle bakmak istemiyorum çünkü.
    bunaldığım ve sıkıldığım için akşam evde erkek bireyin beynini şişiriyorum el mecbur ve bunu yaptığım için kötü hissediyorum.
    allah aşkına okulda, ailede her şeyden önce çok konuşmaya gerek olmadığının bilgisi verilsin çok rica ediyorum. keşke ben biraz dürüst olabilsem de tatlım inan skimde değil anlattığın şeyler diyebilsem.
  • çünkü dinleyici anlatılanları kendisiyle ilişkilendiremezse, anlattıklarınız onun için anlamını yitirir ve sıkılırsınız.
  • konuşan cahil ise olur.

    akıllı insanı saatlerce dinleyebilirsin.
  • misyonerlerin başına geliyor mudur? zira insanları dinleyip insanları "din"lerken sıkılmamak zor olsa gerek
  • özellikle, yavaş konuşan insanları dinlerken 2 katı sıkılmak.
  • herkesin hayat hikayesi, detayları, dramları var da…
    bazen o kadar uzun ve dolambaçlı anlatılır ki, "abi bu ne zaman bitecek?" diye içinden saymaya başlarsın.
    yüzünde “canım sıkıldı” ifadesi belirse de, kibar kibar göz temasından kaçmaya çalışırsın.
    dinlemek erdemdir, evet.
    ama bazen insanın beyni "skip" tuşunu arar,
    telefonun gizlice eline gelir, "şu mesajı yazsam mı acaba?" diye hesap yaparsın.

    en zor olanı da, sevdiğin birinin gereksiz detaylarına maruz kalmak.

    sıkılmak normal, insanlık hali.
    ama bunu nazikçe yapmak ayrı bir sanat.
  • bir bir biri birilerine bakar bakar dururum.
  • bu benim de başıma sıkça geliyor. özellikle son yıllarda iyice belirginleşti. kafamda ülke gündeminden veya kendi gündemimden çok önemli bir sorunu düşünüp dururken bir telefon geliyor…

    nasılsın?
    iyiyim sen nasılsın?
    iyiyim daha daha nasılsın?
    iyiyim daha daha iyiyim sen daha daha nasılsın?
    .
    .
    .

    şeklinde amaçsız bir diyalog içinde buluyorum kendimi. sonra da telefonları açmayan, kimseyle görüşmeyen biri haline dönüşüyorsun zaten.
  • zamanında çok fazla gereksiz insanı dinlemiş olmanın günümüzdeki yan etkisidir.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap