• sözlükle aynı şeyi izleyip izlemediğim konusunda kuşku duyduğum bir videodaki oyuncu..

    yahu tamer karadağlı al artık şu ödülü eline, gururla kaldır yukarı, başarını taçlandır, güzel bir görüntü ver diye tam zamanında ödülü teslim etmiş. nihal yalçın ödülü kaldırıp, "bu ödülü tüm sjwler için alıyorum" veya buna benzer saçma sapan bir söz söyleyip topu 90'a takıp alkışları toplayacağına profesyonel davranamayıp dönüp "kim virdi bi idili" diye tribe girmiş. daha sonra tamer karadağlı'dan ödül almak konusunda haklı bir brifing alıp sahneden ayrılmış.

    yani burada sahneye geldiği gibi ödülünü alıp gururla göstere göstere konuşmasını yapmayı beceremeyen, ödül takdimcisine de en az iki defa saygısızlık yapan nihal yalçın değil de tamer karadağlı eleştiriliyor.

    gerçekten sözlük bitmiş.

    debe edittosu:
    anaa. debeye sokmuşsunuz bu entryi gııı. demek ki aynı şeyi izlemişiz. sözümü geri aldım. sözlük bitmemiş.
    madem debeye soktunuz bu entryi, ben de muhittin başkana ulaşmak için bir araç olarak kullanayım burasını.

    muhittin başkan günaydın. umarım bu entryi bir vesileyle görürsün. ya da umarım bir tanıdığın haber verir.
    lara bölgesinde çevredeki özel plajlara haraç ödemeden girebildiğimiz küçük bir plaj bölgesi vardı. dar bir yoldan içeri giriliyordu. konum olarak trt lara kampının oradaydı: görsel
    ancak 1 hafta önceki gidişimde oraya girişin nedensiz şekilde kapatıldığını ve bir açıklama levhasının yerleştirilmediğini gördüm. ispat için: görsel
    orası hafta sonları tonlarca antalya sakininin girip, ortalığı çöplüğe çevirmeden kumlara oturup dinlendiği güzel bir bölgeydi. neden kapatıldığını bilmiyorum. ancak hiç hoş değil. umarım geri açarsın. sevgiler, başarılar.
  • kusura bakma nihalcim ben de kürdüm ama melek gibi cocugu katleden sican suratli korkak ve kalles bir katilin haklari varsa da bunu savunacak kadar igrenclesemem. avukati falan var iste o savunsun, sanane? dunyada savunacak baska sey kalmadi da bu pic mi kaldi?
  • kendisini tanımıyorum ancak ödül aldığı konuşması hayatımda izlediğim en kötü konuşmaydı. rakiplerim güçsüzdü mü? hönk!!!
    adaylara teşekkür etmek yerine belediye başkanına teşekkür etmek mi? teşekkür yetmeyip, iltifat etmek hönk!.
  • tipik bir kürdofaşist. o zamanlar rahmetli hrant dink katledildiğinde ogün samast'ın çocuk olmadığını bağıra çağıra söyleyen sizdiniz. oysa o da 18 yaş altıydı cani olduğunda. çocuk bu diyip bağrınıza bastınız mı?

    neyse, cahile laf anlatmak çok zor. ahmet mattia hepimize bunların gerçek yüzünü tekrar gösterdi.

    allah aşkına siz cihangir'de karaköy'de damlarda hop hop dans edin. sizin harcınız değil hak, hukuk, siyaset.

    edit: kadın kendi itiraf etmiş kürdofaşist olduğunu. buyrun :

    görsel

    görsel
  • kürt sevicisi, türk düşmanı teyze. köyü ermeni kökenlidir, belki (!) konuyla ilgisi de vardır.

    bugün tam da ahmet minguzzi'nin davası gündemdeyken şöyle bir tweet attı. öldürenler kürt olunca katil, cani dememiş sevgiyle kucaklamış hepsini. bu da ekran görüntüsü.
    suçlu sistemmiş efendim. canım, kıyamam ya. nasıl da sevgi dolu, şefkatli.

    alıntı yaptığı rakel dink, kendi kocasının katilinin çocuk mahkemesinde yargılanmasını protesto etmek için duruşmaya katılmayı reddetmişti bu arada.

    katili türk, kürt, çocuk, ezilmiş demeden yargıladığınız ve hepsinin tek ortak yönünün cani olmaları olduğunu amasız şöylesiz böylesiz kıvırmadan kabul ettiğiniz zaman adaletten bahsedebiliriz ve sistemi sorgulayabiliriz. o zamana kadar sizler sürekli ağzınıza aldığınız faşist sözcüğünün vücuda geldiği, dik alası olmuş insanlarsınız.

    yarın öbür gün bırak bir yakınının katledilip bir de katledilişiyle dalga geçildiğini görmeyi, 15 yaşındaki çocuğun kapkacına maruz kaldığında ve donuna doldurduğunda yine kafatasçılık yaparsın nihal.
  • " 'bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz kardeşlerim. '
    rakel dink"

    bahsettiği bebek minguzzi'yi öldüren it. görsel. türk çocuklarının hırtlar tarafından hedef alınması politiktir.
  • onlarca oscar, golden globe, emmy ödül töreni izledim. bugüne kadar aklımda kalan dört ödül konuşması oldu.

    1.si, roberto benigni'nin konuşması.
    2.si, sylvester stallone konuşurken arkadan muhammed ali'nin gelmesi.
    3.sü, charlie chaplin'e verilen onur ödülü sırasında durmayan alkışlar.
    4.sü ve en efsanesi marlon brando'nun kızılderili bir kızı ödül almaya yollaması.

    yani ne anlatıyorsun yani ablacığım sen. üç gün sonra insanlar seni oynadığın kırmızı oda dizisi ile hatırlayacaklar. bu kadar. dünyayı kurtarmış gibi davranmanın anlamı yok. yollasaydın yerine sıradan bir kadını, konuşsaydı da ödül değil mesajın önemli olduğunu anlasaydık.
  • mağduriyet peşinde koşan, sjw oyuncu.
  • tanım: tamer karadağlıdan daha itici olmayı başarabilen bir kadın oyuncudur.
    trtde istanbul sözleşmesini yerden yere vuran bir kanalda çalış programlarında oyuncu ol, gezi direnişinde lgbt’ye nefret söyleminde bulun sonra gel burada mağdur edebiyatı yap. tamer karadağlı az bile yapmış. konuştuklarını, iki yüzlülüğünü dinlerken ağzına bir tane çakasım geldi. her iki kelimende bir ‘eeee’ diye uzatıyorsun zaten. nasıl bu kadar düşük olabiliyorsun?
  • arada kaynadi ama malum konusma sirasinda muhittin bocek'le ilgili bulundugu ima da bence cok rahatsiz edici ve yakisiksiz, odul almis birinin organizasyonu duzenleyen belediyeyle ilgili odul konusmasi sirasinda boyle bi tas atmasi bi kere cok ayip. bunu anlamis olacak ki konusmanin devaminda orman yanginlari meselesiyle kivirdi zaten.

    asil meselede de begenirsin, begenmezsin odul veren kisiyle tokalasmadan, odulunu almadan sacma sapan konusmaya baslamis kisidir. ama istanbul sozlesmesi desin de ne olursa olsun diyen bi guruh tarafindan bu son derece cirkin hareketi yapmasina ragmen bir ama, fakat denmeden yuceltilmeye devam ediliyor. dunyanin neresine giderseniz gidin ulusal ya da uluslararasi olcekte bu denli prestijli bi odul alan herkesin bilecegi biseyi bilmemek bi kere cok buyuk bi eksik. burasi liseler arasi tiyatro yarismasi degil. konusma da bastan sona metin olarak tutarsiz kotu, verilmek istenen mesaj da ne yazik ki boluk porcuk ve anlamsiz. acikcasi konusmanin kotu olmasi sizi o kadar bagliyor ki, arkada tamer karadagli'nin mimiklerini filan gormuyor insan. ardindan yanina kendisiyle iticilik ve yuzeysellikte yarisacak bi kisiyi alarak yaptigi taklide hic deginmiyorum bile. ne kadar duzeysiz bi diyalog.
    ha evet, tamer karadagli'nin boyle bi ayip yapilmasina karsin konusmayi her ne nedenle olursa olsun bolmemesi gerekirdi. bu da zincirleme bi hata. ayrica ucuz bi sabah programinda bu zincirleme hatanin bahsettigim ana basliklar uzerinde gayet makul bi aciklamasi varken konunun siyasete getirilmesi, tamer karadagli'nin da kalitesizlikte nihal yalcin'la yaristigini gosterdi aslinda.
    guzel ulkemizde ne zaman bi konu baglamindan koparilmadan gercekten oldugu ve olmasi gerektigi gibi konusulup tartisalacak, ne zaman ait oldugumuz alt kimliklerden kurtularak bi yerde gercekten ama gercekten var olacagiz onu bilmiyorum. umitsizim. ulkenin sanatcisi, filmi, festivali bu durumda. her konu eninde sonunda milliyetcilige, pervin buldana baglaniyor. askerin ve polisin yedigi kursunun sirtindan nemalanan nemalanana. kadinlarin geldigi su nokta oyle bicak sirti ki. sacma sapan bi konusmanin oznesiymis gibi gosterilerek herkes her turlu kabaligi ve yol yordam bilmezligi yapabiliyor, kendi histerilerine boyle bi konuyu alet edebiliyor. yeniden umitsiz ve yorgun ve uzgunum.
hesabın var mı? giriş yap