sovyet fıkraları
42 entry daha
- en meşhuru stalin'in tavuğu fıkrasıdır zannımca ve akıllara başka bir zatı da getirir.
stalin, bir kış günü arkadaşlarıyla oturmuş votka içmektedir. biraz kafayı bulunca:
- "oradan bana bir tavuk getirin!" der.
stalin sonra canlı canlı tavuğun tüylerini yolmaya başlar. bütün tüyler yolunduktan sonra tavuğu bırakır.
tavuk can havliyle dışarı kaçmak ister. ama rusya'nın soğuğu nedeniyle şömineye doğru koşmaya başlar. şömineye yaklaştığında çıplak derisi sızladığı için tekrar stalin'in ayakları dibine gelir ve oraya çöker.
stalin tavuğa biraz yem verir ve kalkıp yürümeye başlar. stalin yürüdükçe,
tavuk da peşinden yürümeye başlar. stalin arkadaşlarına dönerek şöyle der:
- "halk da bu tavuk gibidir. tüylerini yolup çaresiz ve savunmasız bıraktığınızda, birazcık yem verirseniz asla sizi terk etmezler!." - bir sovyet vatandaşı tanrıya mektup yazar:
“sevgili tanrım, bana bir araba gönder.”
kgb mektubu ele geçirir ve tanrıyı tutuklar:
“halkın sorunlarına karışmak suçtur.”
bu fıkralar, devletin susturduğu yerde halkın kahkahasıdır. - “iki adam sovyetler birliği’nde yolda yürürken biri sorar: ‘neden herkes aynı kıyafeti giyiyor?’ diğeri cevap verir: ‘farklı kıyafet giyeni hapise atıyorlar.’ ‘peki neden herkes aynı yürüyüşü yapıyor?’ ‘farklı yürüyeni işkence ederler.’ ‘o zaman neden herkes farklı düşünceleri var?’ ‘onu zaten kimse bilmiyor.’”
sovyet fıkraları, espriyle gelen ağır gerçekler, adeta sistemin kara mizah, fıkra değil aslında tarih... - moskova'da adamın biri yanında karısı ve kucağında tavuğuyla tramvaya binerken uzun ve ağır bir iç çeker. karısı onu hemen azarlar:
"sana daha önce de söyledim, toplum içinde asla siyaset hakkında konuşma"
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap