414 entry daha
  • çocukken, eğer sınav derdimiz yoksa babamız bizi bir zanaatkârın yanına çırak olarak gönderirdi. benim şansıma küçük bir mobilya atölyesi düşmüştü. ilk gün duyduğum alet isimleri bana çok komik gelmişti.
    usta “yergo’yu ver” dediğinde benimle dalga geçiyor sandım. sonra “fisto ile kes” dedi… onları çizgifilm karakteri sanmıştım. meğer yergo bir tür mengene, fisto da küçük bir testereymiş.
    bu başlık bana quebec’te fark ettiğim bir şeyi de hatırlattı: burada insanlar ismini unuttukları her şeye “truc” diyor.
    — passe-moi le truc là-bas.
    — şuradaki şeyi bana uzat.
    yani bizdeki “şey” ya da “zımbırtı” gibi.
    bazı kelimeler evrenselmiş aslında — anlamını bilmesek bile hepimiz bir şekilde kullanıyoruz.
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap