mesleğin getirdiği takıntılar
- (bkz: mükemmelliyetçilik)
- (bkz: konuşurken dişlere odaklanmak)
(bkz: günde dört kez diş fırçalamak)
(bkz: sigara bağımlısı kişiye azar kaymak) - hemen her anda.ne ters gidebiliri düşünuyorsun. bir kamu kurumunda kontromastristim de ben.
- günlük hayatımda da sık sık çevreme “anlaşılmayan bir nokta var mı “ diye sormak .
- herkese eldivenle dokunma isteği. olmuyor tabii ama normal karşılansa 7/24 eldivenle gezerim.
- ölçüm ve ölçü manyaklığı.
sanırım hiçbir mühendis "göz kararı" ve "tahminimce şu kadardır" tarzında bilgi almayı sevmez.
mesela yemek tarifi izliyorsunuz. anlatan kadın diyor ki: "göz kararı yağ, aldığı kadar un ekliyoruz."
wtf?
ben neden tarif açtım o zaman? detaylandırarak anlatın da uygulayalım değil mi?
el ayarımız, göz kararımız bir mi?
"tek kişilik tarif için yarım su bardağı kullanmalısınız." gibi yorum ve inisiyatife daha kapalı anlatımlar lazım*
zaten biz de sizden hassas mutfak tartılı ölçüler istemiyoruz.
edit : kimyacılar ve kimya mühendisleri bu kanalları izlerken kriz geçirip bayılıyormuş diyorlar :)
-kimya laboratuvar derslerinde teorik verilen ölçüyü kaçırmaya başladığınız an deney hata yüzdeniz bir kuş misali uçaaar gider...
bu durumlar sonucunda %900 gibi absürt ötesi hata oranları olabiliyordu...
maalesef yaşandı :) - her işi bir projeye dönüştürmek, sonra proje yöneticisi ve teknik lider olarak kendimle kavga etmek.
- her şeyi ayrıntılı ve ince düşünmek.
her olgunun ya da olayın sebebini merak etmek, olayın temeline inmek, tarihini irdelemek.
ayrıca hayatımda olan kişi ve eşyaların her ayrıntısını bilmeye takıntılı olmak. - sorgulamak, sorgulamak, sorgulamak. sonunda sorgulamanın bokunu çıkarmak ama bokunun çıktığının farkında olmamak.
- risklere karşı hep bir b planımın olması.
hep hayatı garantiye almak istemek
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek, oylamak, mesaj yazmak için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap