• ölçüm ve ölçü manyaklığı.

    sanırım hiçbir mühendis "göz kararı" ve "tahminimce şu kadardır" tarzında bilgi almayı sevmez.

    mesela yemek tarifi izliyorsunuz. anlatan kadın diyor ki: "göz kararı yağ, aldığı kadar un ekliyoruz."

    wtf?

    ben neden tarif açtım o zaman? detaylandırarak anlatın da uygulayalım değil mi?

    el ayarımız, göz kararımız bir mi?

    "tek kişilik tarif için yarım su bardağı kullanmalısınız." gibi yorum ve inisiyatife daha kapalı anlatımlar lazım*

    zaten biz de sizden hassas mutfak tartılı ölçüler istemiyoruz.

    edit : kimyacılar ve kimya mühendisleri bu kanalları izlerken kriz geçirip bayılıyormuş diyorlar :)

    -kimya laboratuvar derslerinde teorik verilen ölçüyü kaçırmaya başladığınız an deney hata yüzdeniz bir kuş misali uçaaar gider...

    bu durumlar sonucunda %900 gibi absürt ötesi hata oranları olabiliyordu...

    maalesef yaşandı :)
  • günlük hayatımda da sık sık çevreme “anlaşılmayan bir nokta var mı “ diye sormak .
  • bir şeyi anlatırken karşı taraf anlamamış olabilir diye farklı şekillerde de anlatmak, güncel örnekler vermek.

    yazım hatalarına delirmek.
  • algıda seçicilik, sürekli hastalık kontrolü. her yerde hasta insan, herkeste hastalık arazı görme takıntısı. nefret ediyorum bundan. ve de hijyen takıntısı. ayrıca evi devamlı şu görsel ve şu görsel dezenfektanlarla** yıkayıp yumak. hayat kalitemi düşürüyor, zorlaştırıyor.

    nereye baksam hastalık görüyorum. su aldığım büfecinin tırnaklarını ele geçirmiş onikomikoz, “ay ne tatlı” dediğim bebeğin göz akında sarılık, önümde yürüyen çocuğun öksürüğünün sesinde krup, simitçinin gözlerinde nistagmus, robot gibi işini yapan çöpçünün donuk bakışlarında ve mimiksiz yüzünde tahmin edebildiğim antipsikotik ilacının dozu, tezgahtarın yüzündeki cushing ifadeden ne kadar zamandır kullandığını tahmin ettiğim kortizon, tezgahtar kızın sakallı bıyıklı tombul yüzünden tedavi edilmemiş pcos vesaire vesaire...
  • film, dizi vs izlerken çoğu zaman kendini kaptıramamak, dramatik yapı, kadraj, kamera hareketleri, montaj vs.ye takılmak, olacakları ve sonunu tahmin etmek ve genellikle de bilmek. nasıl çekildiğini falan düşünmek. reklamları falan hiç saymıyorum zaten. yeri gelmişken şunu da kusayım bizi, çevreyi, halkı düşünen, sevgi dolu, duyarlı banka ve petrol şirketlerinin samimiyetsiz reklamlarından nefret ediyorum. bir ünlünün çıkıp ürün dışında her şeyden bahseden, felsefe yapan reklamlara da "ay götüm!" diyorum ama bu çevrenin mına koyan petrolcülerin, insanların evini barkını haciz eden bankaların yanında çok sönük kalır.
  • insanlara konuşurken bile ismimi söylemek istemiyorum
    soy adımı hiç bir mecrada yayınlamıyorum
    çalıştığım firmanın websitesinde adım geçmiyor
    çalıştığım firmayı herhangibi sosyal medya hesabından takip etmiyorum
    düzenli olarak her ay bilgisayarımı formatlamaya çalışıyorum şifrelerimi değiştiriyorum
    vpn - proxy kullanmadan internete girmek istemiyorum
    herhangibi cafe - otel wifisine bağlanamıyorum
    telefonuma apk indirmiyorum antivirüs kullanıyorum
    fotoğraflarımı herhangibi bulut hesabında depolamıyorum
    tanımadığım uygulamaları bilgisayarıma kuramıyorum sunucumda ki sanal bilgisayara kuruyorum
    antivirüs programını hiç kapatamıyorum
    crackli program indirince iki gün networkü inceliyorum gereksiz bi çıkış var mı diye
    ve evet cep telefonu kameram bile bantlamak istiyorum ama yapamıyorum

    hala anlamadıysanız mesleğim (bkz: kasap)
  • "bu adam bu boruyu 1000 liraya takıyor, ben hastaya stent takıyorum 123 tl"
  • herkese eldivenle dokunma isteği. olmuyor tabii ama normal karşılansa 7/24 eldivenle gezerim.
  • çocuklara yanaşan yabancı yetişkinlerin dokunmasına bile izin vermiyorum.
    not : çocuk istismarı görüşmeleri alıyorum.
  • hayatımı bir sprintmiş gibi algılamak. artık yaptığım her işi bir task gibi görüp backlog'a atıyorum. ayrıca genel olarak hayatımı da bir simülasyonmuş gibi algılıyorum. belirli barlar var, nereye ne kadar efor harcarsan o barı o kadar yükseltiyorsun ve ilgi vermediğin noktaların zamanla azaldığını hissediyorsun, tıpkı bir bilgisayar oyunu gibi.
hesabın var mı? giriş yap