mesleğin getirdiği takıntılar

• babamın mezar taşını yapan adamla konuşuyoruz 2 gündür. adam bana ısrarla devasa harfler ve dar (condensed / narrow) fontlar öneriyor. her şeyi kocaman yazıyor. ben de ısrarla sade, daha minimal bir tasarım olsun istiyorum. fakat bir türlü kendisiyle anlaşamadık. en sonunda "eyüp bey, dar fontlar insan psikolojisinde sıkışmışlık hissini, gerilimi ve huzursuzluğu tetikler. babamızı her ziyarete gittiğimizde bu yazıyı göreceğiz. o yüzden rica etsem dengeli harf kalınlığına sahip, tırnaksız ve daraltılmamış bir font kullanabilir miyiz?" dedim. valla dedim. sonra kendi kendime "merhaba mesleki deformasyon" dedim.^*
  
  bu arada, adamcağız birden bana "anladım şimdi sizi. haklısınız ama genelde şatafatlı şeyleri tercih ediyorlar" dedi. ben de "ben şatafat ve gösteriş sevmiyorum. o mezarın başında sadece sadelik ve huzur istiyorum" dedim. neyse ki sonunda "less is more"u gusto edinmiş bir mezar taşında anlaştık hamd-ü senalar olsun.
• safety first mantığıyla, güvenlik takıntılı oldum.
  türk şirketlerinde çalışırken yapacak bir şey yok dikkat edeceğiz diyip dikkatli iş yaparken yabancı firmalarda işi iptal ediyorum. evde falan merdiven biraz yamuk gelse perdeyi takma işini iptal ettim ortalık karıştı tabi..
  önce güvenlik duruşumdan ödün vermedim ve gittim yeni merdiven aldım. böyle saçma sapan güvenlik takıntım var.
  denizin şakası olmaz, malzemeleri sabitleme takıntımdan kurtuldum ama güvenlikte devam ediyoruz.
• klimayı açmadan önce “rüzgâr yönü kuzeybatıdan 5 kuvvet, iskele başomuzluktan alırım” gibi gereksiz bilgiler vermek..
• bağda bahçede piknikte düğünde her ortamda tam saçma bir işe kalkacakken ulan derdimizi acil serviste nasıl anlatırız diye düşünmek.
• gözümle gördüğüme dahi inanmama takıntısı.
• kimsenin attığı linke içeriğin temizliğini kontrol etmeden tıklamam
  içeriğin temizliğini “x sitesi güvenli mi” şeklinde kontrol ediyor olsam da.. biz de deriniz..
• kendi grup markalarımızdan başka bir şey giyemez oldum. öncesindeki tüm kıyafetlerim de duruyor öyle. dışarıda bile giyesim gelmiyor - aldatırmışım hissi bünyeye fazlaca sindi.
• yazım hataları, düşük cümleler, mizanpaj hatası vs.
• adli idari bir olay gördüğümde doğrudan savunma dilekçesi pratiği yapıyorum kafamda.
  
  ne delil var ne beyan var kamera var mı imza var mı tahlil edip hemen hakime duruşmada savunma yaparken hayal ediyorum kendimi.
  
  korkunç bir şey bu çünkü zihnim hep adliyede.
  
  ya da varsayımlardan gidiyorum. mesela bu çocuk düşseydi ve ölseydi ebeveynlerinin sorumluluğu ne olurdu? nasıl savunurdum. maddi manevi ne kadar çıkardı. gibi gibi gibi.
  
  çok yoruyor bu durum bazen tedavi olmak istiyorum
• bir şeyin anlaşıldığından emin olmak için teyit etme ihtiyacı duymak, bir şey anlaşılmadığında çeşitli yollardan anlatmaya çalışmak.
  
  özel eğitim öğretmeniyim.